“Üstad Hilmi Yavuz portre yazmanın zor zanaat olduğunu aktarır ve devam eder”Hele bu alanın büyük ustaları önünüzde sıradağlar gibi duruyorken” ..Yahya Kemal’in “Siyasi ve Edebi Portreler”inden Yakup Kadri’nin “Gençlik ve Edebiyat Hatıraları”na,Yusuf Ziya Ortaç’ın “Portreler”ine..Çetin Altan’ın “Bir Yumak İnsan”ına,Haldun Taner’in “Ölürse ten ölür canlar ölesi değil”ine,Oktay Akbal’ın “Şair dostlarım”a kadar.Ve elbette Cemal Süreyya’yı unutmadan”
Bu satırlar 40 yıllık dost Atilla Köprülüoğlu’nun son kitabı “Aşina Yüzler”in sunuş yazısından.Köprülüoğlu İzmir basın camiasına 1979 da TSYD İzmir Şubesi Sekreteri olarak girdi.Daha sonra Günaydın ve Ege Telgraf gazetelerinde görev yaptıktan sonra Anadolu Ajansı’nın kadrosuna dahil oldu.Anadolu Ajansı Bölge Müdürlüğü de yapan Köprülüoğlu 2005 de emekli oldu ancak basın dünyasından kopmadı.Halen 9 Eylül Gazetesi’nde köşe yazarlığı ve “Uğur Dündar ile Halk Arenası”programının yayın yönetmenliğini yapıyor.
“Aşina Yüzler”de kültür,sanat,spor,siyaset dünyasından güzel insanlar var. Köprülüoğlu “Portre yazmak bir tarihtir.Doğan Hızlan’ın da dediği gibi “Tarihe kalanlarla tarih kitaplarında üstü sönmüş yanardağın külüyle örtülenlerdir portredekiler”.Onları yazdım,tanıdım demek büyük ayrıcalık diye düşünüyorum.İz bırakmışlarla fark yaratanlarla tanıştırmaya çalıştım okurları”diyor.Kitapta 70 e yakın portre var.Sevgili Müjdat Gezen’in de dediği gibi güzel İzmir’in güzel yürekli gazetecisi kişilere herkesin bakmadığı bir açıdan bakıyor.Kişilerin bilmediğimiz yanlarını öğreniyoruz.
Kalemine sağlık Atilla Köprülüoğlu..Su gibi okunan bu kitabın bir yerde “Türkiye Güzel İnsanlar Arşivi”
Ama ne yazık ki ülkemizde “Türkiye seninle gurur duyuyor”denilen aşina yüzler de var.Basın dünyasından Engin Ardıç var mesela.80 lerde kitapları elimizden düşmezdi. “Doğru söyleyeni dokuz köyden” “Şengül Hamamı” “Daktilo Konçertoları” gibi kitaplarını anımsıyorum.Yıllar geçti o dili kullanışı benzersiz kişi gitti iktidar yalakası bir şahsiyet ortaya çıktı. Her dönemin adamı Mehmet Barlas var mesela.Gazeteci mi işadamı mı olduğu belirlenemeyen ve rüzgara göre taraf tutan bir aşina yüz.Siyaset dünyasından bugünlerde gündem olan Ali İhsan Yavuz var mesela.Dün söylediğinin bugün tam tersini söyleyen akıllara zarar Ak Parti Sakarya Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı.Kendisi Fetullahçı olarak bilinmekte ancak son seçimlerde Fetö terör örgütünün parmağı var diyebilmektedir. “Hiçbirşey olmasa da kesinlikle birşey oldu”gibi ulemanın bile anlayamayacağı cümleyi kuran şahsiyet.Sonra Hulusi Akar var mesela.15 Temmuz darbe girişimde hala rolü muamma olan Milli Savunma Bakanımız.”Çiller tak diye söyler ben şak diye yaparım”sözüyle hafızalarımızda kalan Eski Genel Kurmay Başkanı Doğan Güreş’i mumla aratan bir aşina yüz.Sanat dünyasından Hülya Koçyiğit var mesela.Beyaz perdenin 4 yapraklı yoncasından biri.Türkan Şoray,Fatma Girik,Filiz Akın ve Hülya Koçyiğit.Önemli filmlere imza atan bu dörtlüden Koçyiğit akil adamlardan.” Bu ülkede kimse baskı altında değil, bilakis herkes fazla özgür. İyi ki üçüncü havalimanı yapıldı yoksa perişan olacaktık”sözlerini yüzü kızarmadan söyleyebilen şahsiyet.İş dünyasından Mehmet Cengiz var mesela.”Bu milletin a…koyacağız”diyen aşina bir başka yüz.Spor dünyasından Emre Belezoğlu var mesela.Atatürk’ün “Ben sporcunun zeki,çevik ve ahlaklı olanını severim”sözünün tam zıttı bir karakter.Bu liste böyle uzar gider.Keşke aşina olduğumuz yüzler Atilla Köprülüoğlu’nun yüzleri olsa..