Türk Silahlı Kuvvetlerince yurdun dört bir yanından takviye edilen askeri personel ve hava araçları, Adana'daki İncirlik 10'uncu Tanker Üs Komutanlığı'nda oluşturulan Helikopter Koordinasyon Merkezi aracılığıyla yardım sevkiyatına destek veriyor.
AS-532 Cougar tipi helikopterlerin bakımı, onarımı, uçuş öncesi ve sonrası kontrolleri dahil olmak üzere teknik görevleri bulunan teknisyen Astsubay Üstçavuş Atasay da ilk günden bu yana "hava yardım koridoru" uçuşlarında yer alıyor.
Atasay, Pazarcık ve Elbistan merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğünde depremlerin yaşandığı 6 Şubat'tan itibaren yaralı tahliyesi ve insani yardım malzemelerinin taşınmasında görevler aldıklarını söyledi.
İnsanların yaralarını sarmak için gayret gösterdiklerini belirten Atasay, "Deprem bölgesinde çalıştığımızda diğer görevlerden farkı, burada daha fazla halkla iç içe olduk, daha fazla onlarla karşılaştık, onlara dokunabildik, kabinde yardımcı olabildik, elimizden geldiğince yaralarını sarmaya ve ihtiyaçlarını gidermeye çalıştık." dedi.
"Bebeği kucağımda taşırken çok farklı duygular yaşadım"
Depremin ilk saatlerinde göreve başladıklarında hastanelerden yaralı nakillerinin çok fazla olduğunu ve tam kapasite uçuşlar devam ederken insanların sağlığı için ellerinden geleni yaptıklarını vurgulayan Atasay, yardım uçuşlarında duygusal anlar yaşadıklarını belirterek, şunları söyledi:
"Sağlık çalışanları bir bebeği kucağıma verdi. Yanında refakatçisi yoktu. Bir yere koymamamı ve kucağımda tutmam gerektiğini söylediler. 2 aylık bir bebekti. Bebeği kucağımda taşırken çok farklı duygular yaşadım. Diğer görevlerimde daha önce böyle bir şeyle karşılaşmamıştım. Açıkçası benim için çok heyecanlı ve farklı bir duyguydu. İnsan orada bir empati yapıyor. Kendini oraya koyuyor. 'Acaba ne olacak, yaşayabilecek mi?' Bir cana ulaşabilmenin hazzı ve duygusu çok yoğundu."
Astsubay Üstçavuş Mustafa Atasay, Kahramanmaraş'ın kırsal bir mahallesine çadır götürdüklerinde de duygusal anlar yaşadıklarını belirtti. Atasay, bu uçuşta yaşadıklarını şöyle anlattı:
"İncirlik Üssü'nden yardım malzemelerini, çadırları helikopterimize yükledikten sonra karla kaplı ve ulaşımın kapalı olduğu bir köye gittik. Kahramanmaraş'ın bir köyüne gitmiştik. Orada indirme esnasında bir teyzemiz geldi. Ansızın sarılınca şaşırdım, ben de ona sarıldım. Aramızda çok yoğun bir duygu alışverişi oldu. Teyze, 'Çadır geldi mi?' diye sordu. Onların istediği sayıda çadır getirmiştik, hepsini indirdik. Dualar ediyordu. Beni duygulandırdı. O insanları kendi annemiz, babamız gibi gördük. Gerçekten benim için çok duygusal bir andı. O teyzenin de isteğini yerine getirmiş olduk. O kadar çok mutlu oldum ki o teyze gözümün önünden gitmedi."