Olay, 24 Haziran saat 22:00 sıralarında Bandırma’nın Yenice Mahallesinde bulunan rüzgar türbinlerinin bulunduğu alanda meydana geldi. Silah sesi duyan rüzgar türbini tesisinde çalışan güvenlik görevlileri, alanı kontrol ettiklerinde bir otomobilin yanında 2 kişinin kanlar içinde yerde yattığını gördü.
İhbarla olay yerine sağlık ve jandarma ekipleri sevk edildi. Sağlık ekiplerince yapılan kontrolde hareketsiz şekilde yatan 2 kişinin de öldüğü belirlendi. Jandarma ekiplerince ölenlerin Bandırma İlçe Jandarma Komutanlığında görevli astsubay Burkay Urcan ve Bandırma İlçe Emniyet Müdürlüğünde görevli Kübra Açar olduğunu saptadı. Açar ve Urca’nın cansız bedenleri savcılık incelemesinin ardından Bursa Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.
Ekipler, Burkay Urcan’ın, tabancayla Kübra Açar’a 3 el ateş ettikten sonra kendi başına da tek el ateş ederek intihar ettiğini değerlendiriyor.
ANNESİ AĞITLAR YAKTI
Erzurumlu Rahime-Ali Açar çiftinin 4 çocuğunun en küçüğü olan 2 yıllık polis memuru Kübra Açar’ın cenazesi dün yakınları tarafından Adli Tıp Kurumu’ndan alınarak uçakla Erzurum’a getirildi. Bugün Yakutiye ilçesindeki Narmanlı camisinde öğle vakti düzenlenen cenaze töreninde gözyaşları sel oldu.
Kızlarının Türk bayrağına sarılı tabutuna sarılan anne Rahime Açar, “Kuzum bizi bırakıp nereye gidiyorsun. Sen daha çok küçüktün. Kara kuzum, küçük kuzum yavrum kıyamam sana yavrum. Mekanın cennet olsun yavrum” diye ağıtlar yaktı. Baba Ali Açar ise “Allah böyle bir acıyı kimseye yaşatmasın. Kuzum sana nasıl kıydılar. Biz sensiz ne yaparız” dedi.
‘TEK HAYALİ POLİS OLMAKTI’
Kübra Açar ile Erzurum Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümünde okuduğunu söyleyen Mürvet Aslan (23), “Kübra benim lise ve üniversiteden arkadaşımdı. Hep bize polis olacağını ve sınava gireceğini söylüyordu.
Tek hayali polis olmaktı. Polislikten başka bir şey bilmiyordu. Hayali eceliymiş, en çok isteği polis olmaktı. Çok deli doluydu. Bu ölüm ona yakışmadı. Hep biz onu ‘deli kız’ diye severdik. İlk görev yeri Balıkesir’di. 7 ay önce geldiğinde konuşmuştuk. O zamanlar sevgilisi yoktu” dedi.
Kılınan cenaze namazı ardından Açar’ın cenazesi Erzurum’daki Yukarı Asri Mezarlığında toprağa verildi.