Yakutiye ilçesindeki Ata Botanik Bahçe'ye, 16 yıl önce farklı familyalardan 150'den fazla ağaç, ağaççık, çalı ve çiçek türü dikildi.
Deniz seviyesinden yaklaşık 2 bin metre yüksekte yetiştirilip korunan, dört mevsimde farklı renklere bürünen ağaç ve bitkilerden oluşan bahçe, yöre halkından da ilgi görüyor.
Yapay gölet, bitkisel tasarım alanları ve oturma bölümleriyle ziyaretçilerine doğayla iç içe vakit geçirme imkanı sunan bahçeyi, dünya evine giren çiftlerle özel anlarını ölümsüzleştirmek isteyenler de doğal stüdyo olarak kullanıyor.
At kestanesi, katalpa, muşmula, alıç, iğde, yanar çalı, sumak, ıhlamur, ladin, göknar, çam, ardıç ve mazı gibi geniş ve iğne yapraklı bitkilerle çiçeklerden oluşan 150'den fazla bitkinin yetiştirildiği bahçe, sezonda yaklaşık 15 bin ziyaretçiyi ağırlıyor.
"İklim değişikliğiyle botanik bahçelerin önemi daha çok arttı"
Atatürk Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Süleyman Toy, AA muhabirine, 20 hektarlık alana sahip olan ve 2007 yılında yapılan bahçe projesinin çok önemli aşamaya geldiğini söyledi.
Farklı alanlardan toplanan bitkilerin bir alanda sergilemesiyle ortaya çıkan botanik bahçelerin tarihsel açıdan eskiye dayandığına işaret eden Toy, "İklim değişikliğiyle botanik bahçelerin önemi daha çok arttı çünkü artık giderek iklim değişikliğiyle bazı bölgelerde yaşayamaz hale gelen bitkiler için özellikle bu tür alanlar, hem koruma alanları olarak görev yapıyor hem de muhafaza ve biyolojik çeşitliliğin sürdürülebilirliğine katkı sağlıyor." ifadelerini kullandı.
Toy, bahçenin Erzurum ve bölgedekilerin yanı sıra uluslararası ziyaretçilerce de yoğunlukla gezildiğini anlattı. Parktaki bitki türlerinin deniz seviyesinden yaklaşık 2 bin metre yüksekte yetiştirildiğine işaret eden Toy, şunları kaydetti:
"Bitkilerin bu alanda yetişmesi önemli başarı çünkü, yükseklere adapte olması, başka yerlerde daha düşük rakımda yetişmesi mümkün olan bu bitkilerin bu alanlara uyum sağlaması gerçekten bilimsel açıdan önemli başarı. Ata Botanik Bahçesi Erzurum'u ziyarete gelen yerli ve yabancı turistlerin yoğunlukla tercih ettiği alanlardan ve sezonunda 10-15 bin ziyaretçi ağırlıyor."
"Bahçe, tehdit altında kalan tür çeşitliliğinin korunması açısından önemli"
Bahçenin Erzurum'un biyoçeşitliliğine önemli katkı sunduğunu vurgulayan Toy, "Botanik bahçe, özellikle bundan sonraki süreçte belki de kaybolma riskiyle tehdit altında kalan tür çeşitliliğinin korunması açısından önemli fonksiyon görüyor." dedi.
Bugüne kadar yetiştirilen çok sayıda iğneli ve geniş yapraklı ağaç, ağaççık ve çalı türüne ev sahipliği yapan bahçede, farklı tür ve varyetelerden akçaağaç, karaağaç, akasya, at kestanesi, katalpa, kızılcık, muşmula, alıç, iğde, yanar çalı, sumak, ıhlamur gibi geniş yapraklı bitkiler ile ladin, göknar, çam, ardıç ve mazı gibi iğne yapraklı bitkilerin yer aldığını söyleyen Toy, bahçede TÜBİTAK destekli Yağmur Suyu Hasadı Projesi uyguladıklarını bildirdi.
Toy, şöyle konuştu:
"Peyzaj alanlarının yağmur suyu hasadıyla kendi kendine yetebilen şekilde sulanabilirliğiyle ilgili projenin sonuçlarını aldık. Erzurum şartlarında mevcut yağan yağmur suyunu biriktirip peyzaj alanlarının kendi kendine yetecek şekilde sulanabilirliğini gösterdik. Bu hem botanik bahçesi açısından ve ortaya çıkacak yeni tehditlerin en azından uyum sağlanması açısından önemli proje olarak literatüre geçti."
Prof. Dr. Süleyman Toy, projede emeği geçen Rektör Prof. Dr. Ömer Çomaklı'ya, peyzaj mimarlığı bölümünde öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Yılmaz'a teşekkür etti.