Kaya, 10 yıl önce aradığı tespihi bulamayınca kendi tespihini üretmek istedi. Üretim konusunda araştırmalar yapan ve makine alan Kaya, kısa süre sonra üretime başladı.
Önce arkadaşından aldığı şemsiye sapını tespihe dönüştüren ve yaptığı ürünün beğenilmesi üzerine işini daha da ilerleten Kaya, çevresinden aldığı atıl durumdaki şemsiye, baston sapı, kolye, bileklik gibi eşyaları işlemeye başladı.
Vatandaşların atalarından kalan ve bazı parçaları kaybolmuş tespihleri de küçülterek tamamlayan Kaya, vatandaşların hatıralarının kaybolmamasını ve daha uzun yıllar saklanmasını da sağlıyor.
Emekli polis memuru Ramazan Kaya, AA muhabirine, stres atmak için tespih zanaatıyla uğraştığını söyledi.
İşini sevdiğini anlatan Kaya, şöyle konuştu:
"İlk gün arkadaşım bana bir parça verdi ve ben de onu tespihe çevirdim. İlk tespihimin iyi olmadığını biliyordum ama kendimle gurur duydum. Daha iyi malzemelerle çalışmaya başladım ve daha ileriye götürmeye karar verdim. Kullanılmayan antika objeleri almaya başladım. Şemsiye, baston sapını sanata dönüştürmek istedim. Mesela 100 yıllık bir şemsiye bozulmuş ama sapı duruyor. Bunlar orijinal kehribardı ve bunları tespihe çevirmeye başladım."
Vatandaşların yakınlarından kalan değerli eşyaları da tespihe çevirince hatırasının kaybolmadığını aktaran Kaya, yaptığı işten mutlu olduğunu ifade etti.
Kaya, sözlerine şöyle devam etti:
"Bir kişinin dedesinden, atasından bir tespih kalmış. Zamanla bu dağılmış ve elinde 11 habbe kalmış. Bunu atmak istemiyor ve atasını hatırlamak istiyor. 'Bundan tekrar bir tespih yapabilir misiniz?' diye bana getiriyorlar. Ben de ölçüsü ve taslağını alıyorum. Ondan küçük de olsa bir tespih yapıyorum. Adam mutlu oluyor, 'babamın tespihi çöp olmadı, benden de çocuklarıma kalabilecek' diyor. En güzeli vatandaşın atasından kalan eşyayı alıp çıkması bizim için. Vatandaşımızdan ata yadigarı tespihleri alıyoruz ve tekrar yapıyoruz. Babasının elindeki ata yadigarı tespihi alıp tekrar torunlarına bırakıyor bu da bizi mutlu ediyor."
"Sanat kaybolacakken tekrar sanata çeviriyoruz"
Kaya, tespihin Türk kültüründe önemli yeri olduğunu belirtti.
Tespih işinde farklı çalışma ve modellerin olduğunu söyleyen Kaya, şunları kaydetti:
"Mesela nenesinden kalan kehribar bir kolye var. O gençliğindeki özlemini gidermek istiyor. Bize getiriyor ve tespih yapıyoruz. 'Nene diyor, senin gençliğindeki kolyeyi tespih yaptırdım.' Nenesi de çok mutlu olmuş. Sanat kaybolacakken tekrar sanata çeviriyoruz. Bizler inançlı insanlarız, Allah'ın verdiği yetenek kadar bunu yapabiliyoruz. Ben ek iş olarak başlamıştım ve maddi kazanç beklemiyordum. Çok kıymetli ürünler vardı onları alabilmek için de paraya ihtiyaç vardı. Daha güzellerini alabilmek için satıyoruz. Her ustanın gönlünde maddi kazançtan ziyade yapılan eserin beğenilmesi vardır. İnsan sadece para kazanarak tatmin olmuyor. Vatandaşın gözünde o mutluluğu görünce daha iyisini yapmaya gayret ediyoruz."