Yunanistan’ın başkenti Atina’da 100 binlerce Müslüman, ibadet ihtiyaçlarını kendi imkanlarıyla kurdukları yerlerde yapmak zorunda kalırken, Osmanlı döneminden bugüne kadar ayakta kalmayı başaran Türk-İslam mimarisine ait tarihi Fethiye Camisi sergi salonu olarak kullanılıyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Ayasofya'da düzenlenen "Fetih Şöleni"ne video konferans yoluyla katılıp Fetih Suresi'nin mealini okuması sonrası Yunanistan'dan yoğun eleştiriler yöneltilirken, bu ülkenin, başkent Atina'da tarihi camileri müze ve sergi salonuna çevirmesi tekrar gündeme geldi.
İbadete açık resmi camisi bulunmayan Atina’da, en eski cami olan Fethiye Camisi, kentin Osmanlı idaresinden ayrılmasının ardından askeri cezaevi ve depo gibi birçok farklı amaç için kullanıldı.
Fatih Sultan Mehmet tarafından 1458'de yaptırıldığı kabul edilen ve kentin simgesi Akropolis'in eteklerinde, arkeolojik bölge içindeki Roma Agorası'nda yer alan camide 2010'a kadar tarihi eserler depolandı. Cami, daha sonra başlatılan restorasyon çalışmalarının 2017’de tamamlanmasının ardından sergi salonu olarak kullanılıyor.
Fethiye Camisi'nin birkaç 100 metre ilerisinde de Cizderiye Camisi bulunuyor.
Kentin turistik yerlerinden Monastiraki Meydanı'nda bulunan ve yılın büyük bölümünde kapalı tutulan bu cami de dönem dönem ziyaretçilerine seramik müzesi olarak hizmet veriyor.
Atina’da inşa edilen “cami”
Öte yandan, 10 yıllar süren tartışmalardan sonra Atina'da inşaatı tamamlanan ilk “resmi cami”nin açılış tarihi ise halen belirsizliğini koruyor.
Votanikos semtinde Deniz Kuvvetleri Komutanlığına ait atıl bir alandaki eski yapılar restore edilerek oluşturulan 350 kişi kapasiteli caminin minaresi bulunmuyor.
Açılışı çeşitli nedenlerden 5 kez ertelenen caminin yönetimi ise Eğitim ve Maliye bakanlıklarından iki devlet görevlisi, iki belediye çalışanı, bir yüksek mahkeme hakiminin yanı sıra Müslüman cemaatlerden iki temsilcinin bulunduğu 7 üyeli bir kurula devredilecek. Ülkede yaşayan Müslümanların çoğunluğu, Atina’ya inşa edilen bu ibadet yeri ile ilgili olumlu görüşe sahip değil.
Müslüman Türk nüfusun yaşadığı Batı Trakya ve 12 adalar dışında ibadete açık resmi cami bulunmayan Yunanistan'ın diğer bölgelerinde yaşayan Müslümanlar, ibadetlerini apartmanların bodrum katları ve dernek merkezi gibi kendi imkanlarıyla kurdukları mekanlarda yapmak zorunda kalıyor.
Ülkede bulunan camilerin çoğu ibadete kapalı
Yunanistan’da, Türk-İslam mimarisine ait yaklaşık 10 bin eser ve eser kalıntısı bulunduğu tahmin ediliyor.
Halen ayakta olan onlarca caminin çoğu ibadete kapalı, kimileri kiliseye çevrildi, bazı camiler ise kaderine terk edilmiş durumda.
Ülkede Osmanlı döneminden kalma çok sayıda eski yapı da adalet sarayı, vilayet konağı gibi hizmet binalarına dönüştürüldü.
Selanik, Drama, Kastoria, Eğriboz, Kavala, Dimetoka, Koniça ve Serez bölgelerinin yanı sıra başta Rodos ve Midilli adaları olmak üzere bazı Ege adalarında da Osmanlı mimarisine ait bakımsızlıktan harabeye dönüşen çok sayıda cami, türbe, köprü ve hamam gibi tarihi eser kalıntıları bulunuyor.
Başta Selanik'teki Yeni Cami ve Alaca İmaret Camisi olmak üzere ayakta kalanlar ise yine müze ve sergi salonu olarak kullanılıyor. Yunanistan'ın ilk başkenti Nafplio'da bir süre meclis olarak hizmet veren, günümüzde ise kültür merkezi olan Ağapaşa Camisi'nin yanı sıra Vuleftiko Camisi ise sinema ve konferans salonuna çevrilmiş durumda.
Yanya, Girit ve Larisa gibi birçok önemli Yunan şehrindeki camiler de aynı kaderi paylaşmaya devam ediyor. Rodos'taki Sultan Mustafa Camisi de nikah törenlerine ev sahipliği yapıyor.
Batı Trakya’daki Müslüman Türk Azınlığa ait din görevlilerinin ülkenin diğer bölgelerinde atıl durumda bulunan bazı camilerde dua edip cuma namazı kılmak için yaptığı başvurular ise Yunan yönetimi tarafından reddediliyor.