Yunanistan Türkiye'ye yönelik provokatif eylemlerini son dönemlerde hızlandırmıştı. Madrid'deki zirve öncesi Başkan Erdoğan Miçotakis ile görüşmesinin mümkün olmadığını belirterek 'Hayır bitti o iş, o kapıyı kapattık. Bundan sonra kendilerine çeki düzen verecekler' ifadelerini kullanmıştı. Zirvede ise Erdoğan, İsveç ve Finlandiya'ya taleplerini kabul ettirdi. Öte yandan Miçotakis'in taleplerine rağmen 'ABD yönetimi Türkiye'nin F-16 modernizasyon planını destekliyor' açıklaması geldi. Bu gelişmelerin yankıları sürerken Yunanistan'dan dikkat çeken bir itiraf geldi.
'NATO Zirvesi: Erdoğan ve müzakere sanatı' başlıklı bir analiz yer aldı. Analizde Başkan Erdoğan'ın uluslararası bir müzakere sanatına sahip olduğu ifadeleri yer aldı.
Yunan gazetesinin itiraf gibi analizinde; Başkan Erdoğan'ın uluslararası arenada özel bir deneyime sahip olduğu ifade edildi.
BİZ BUNU UNUTUYORUZ
Yunanistan'ın; Erdoğan'ın, hedeflerine ulaşabilecek yeterlilikte bir politikacı olduğunu unuttuğunu dile getiren analizde İsveç ve Finlandiya konusunda Türkiye'nin veto kartına atıfta bulunuldu.
TÜRKİYE'NİN STRATEJİK ÖNEMİ
Yunanistan'ın Türkiye'nin NATO'da çok önemli bir ülke olmayı sürdürdüğü gerçeğinin göz ardı edildiği aktarıldı. Ukrayna savaşının ardından Türkiye'nin daha da önemli bir hale geldiği ifade edildi.
TÜRKİYE OLMADAN YAPRAK HAREKET EDEMEZ
Başka bir analizde ise 'Batı'nın Erdoğan'a her zamankinden daha çok ihtiyacı var' denilirken Erdoğan'ın Türkiye'nin NATO'da lider bir role sahip olduğunu ve onsuz İttifak'ta hiçbir 'yaprak hareket edemez' olduğunu teyit etmesiyle pratikte kanıtlandığı ifade edildi.
Öte yandan geçtiğimiz günlerde Yunanistan ana muhalefet partisi Radikal Sol İttifak (SYRIZA) Lideri Aleksis Çipras, Türkiye'nin uluslararası alandaki rolünün arttığını belirterek, '(Türkiye), Ukrayna'da barış için ara bulucu olmak isteyen bir güç ve hem Batı'nın hem de Doğu'nun gözünde yükselişte. Bu, bizi endişelendiriyor.' demişti.
Brüksel merkezli 'Euractiv' haber sitesine mülakat veren Çipras, Yunanistan'ın son dönemde izlediği dış politikayı eleştirerek, Türk-Yunan ilişkilerindeki sorunları değerlendirmişti. Burada Türkiye'nin 'yatıştırıcı güç' imajına dikkati çeken Çipras, '(Türkiye) Ukrayna'da barış için ara bulucu olmak isteyen bir güç ve hem Batı'nın hem de Doğu'nun gözünde yükselişte. Bu, bizi endişelendiriyor. Zira Yunanistan, sadece sabit dış politika dogmasını terk etmiyor, aynı zamanda günün sonunda üçüncü güçlerin satranç tahtasındaki piyonu haline gelen, Batı'nın uysal ve sadık müttefiki de oluyor.' ifadelerini kullanmıştı.
'DİYALOG KANALLARI AÇIK OLMALI'
Çipras, kendisinin 4,5 yıllık başbakanlığı süresince de Türkiye-Yunanistan ilişkilerinde zor zamanlar yaşandığına dikkati çekerek, '(Cumhurbaşkanı) Erdoğan her zaman Erdoğan'dı. Son aylarda başka biri olmadı. Daha zor zamanlarda bile diyalog kanallarının açık kalması için sıkı çalıştık. Yunan tarafı olarak bunun için çalışıyorduk.' değerlendirmesinde bulundu.
Tansiyonu yükselten tarafın Türkiye olduğunu iddia eden Çipras, hükümetin diyalog kanallarının açık kalması için aktif bir yol izlememesini 'ihmalkarlık' olarak nitelendirdi.
Çipras, Miçotakis'in mart ayındaki İstanbul ziyaretinin ardından sakin bir yaz beklentisinin büyük bir gerginliğe dönüşmesinin açıklanamaz olduğunun altını çizerek, mevcut iletişimsizliğin tehlike doğurabileceğine işaret etti
'SAHADA KATKI KOLAY OLMAZ'
Türk-Yunan ilişkilerinde dış güçlerin Yunanistan'a desteğine değinen Çipras, 'Biz istikrarlı bir şekilde Avrupa Birliği (AB) ve ABD güçlerinin diplomatik katkısını istedik. Sahada katkının kolay olacağına inanmıyorum.' ifadelerini kullandı.
Çipras, Fransa ile imzalanan Savunma İşbirliği Anlaşması'nın, Yunanistan'ın egemenlik haklarının ihlal edilmesi durumunda Fransız Silahlı Kuvvetlerinin müdahalesini öngörmediğini anımsattı.
Yunanistan'ın caydırıcı bir savunma gücüne sahip olması gerektiğini savunan Çipras, 'Ancak bu, ülkeyi mali açıdan bir kez daha zora sokacak bir israf olmamalı.' yorumunda bulundu.