Hollanda'da çifte vatandaşlığa sahip göçmen kökenli ebeveynlerin kasıtlı şekilde dolandırıcılıkla suçlanarak çocuklarından ayrılması ve ekonomik darboğaza sürüklenmesine yol açan skandal, Avrupa Parlamentosu (AP) Genel Kurulu'nda görüşüldü.
AB Komisyonunun Eşitlikten Sorumlu Üyesi Helena Dalli'nin katılımıyla düzenlenen oturumda, vekiller, Hollanda hükümeti ve AB yönetimine eleştiriler yöneltti.
Skandalı, "kurumsal ırkçılık" olarak niteleyen vekiller, mağdurlara tazminat ödenmesinin ağırdan alındığını, AB yönetiminin, konuyla ilgili bir plan hazırlamanın ötesine geçmeyerek bireylerin etnik profillerinin kullanılmasını engelleyecek adımları atmadığını belirtti.
Vekiller, skandalın ailelerin çocuklarından ayrılmasına, borca ve yoksulluğa düşmesine, işlerini ve evlerini kaybetmesine yol açtığını vurgulayarak, AB yönetimini skandala karşı sessiz kalmakla itham etti.
Yetkili merci ulusal makamlar
AB Komisyonu Üyesi Dalli ise olayın ardından Eylül 2020'de Komisyonun ırkçılık karşıtı yeni bir eylem planını kabul ettiğini, üye devletleri bu yılın sonuna kadar konuyla ilgili ulusal eylem planları geliştirmeye çağırdığını söyledi.
Yetkili mercilerin ulusal makamlar olduğuna dikkati çeken Dalli, "Soruşturmaların ve tazminat ödeme sürecinin devam ettiğini anlıyoruz. Komisyon, Hollanda çocuk bakımı ödeneği skandalının gelişimini yakından izlemeye devam edecektir. Konu, 2021 ve 2022 Hukukun Üstünlüğü raporlarında da yer almıştır." ifadelerini kullandı.
Skandal
Hollanda İstatistik Kurumu, Vergi Dairesi yetkililerince bazı hesaplamalarda yapılan hatalar sonucu 1675 çocuğun ailelerinden ayrılmak zorunda kaldığını açıklamıştı.
"Evrakta sahtecilik" gibi gerekçelerle çocuk bakım yardımları kesilen ve geçmişe dönük yüklü miktarda ödeme talep edilen ailelerin yaşadıkları maddi yıkımın ardından bakımlarını ihmal ettikleri iddiasıyla çocukları da ellerinden alınmıştı.
Aralık 2020'de Hollanda Parlamentosunca kurulan araştırma komisyonu, çocuk bakım yardımı alan on binlerce ailenin, devlet görevlilerince yanlışlıkla "sahtekar" diye yaftalandığını ve bu aileler hakkında işlem yapıldığını ortaya çıkarmıştı. Hükümet, bunun üzerine Ocak 2021'de istifa etmişti.