Avusturya'nın tanınmış hukukçulardan avukat Dr. Astrid Wagner, Liste Gaza'nın neden desteklenmesi gerektiğini AA muhabirine anlattı.
Wagner, Liste Gaza'nın Filistin'de yaşananlara ses çıkartan tek siyasi oluşum olduğunu belirterek, uluslararası arenada çok sayıda hukukçu tarafından Gazze'de yaşananların "soykırım" olarak görüldüğünü dile getirdi.
"Liste Gaza, Avusturya hükümetinin tamamen siyonist yanlısı duruşunu kabullenmediği için bir 'protest hareket' olarak ortaya çıktı." ifadesini kullanan Wagner, bir sokak hareketi olarak başlayan bu protest oluşumun halihazırda geniş bir kitleye hitap ettiğini söyledi.
Wagner, yalnız Gazze konusu değil, Avusturya'nın tarafsızlık ilkesinin tehlikeye atılması ve düşünce özgürlüğünün kısıtlanması gibi toplumun geniş kitlelerini ilgilendiren hususların da Liste Gaza tarafından gündeme taşındığını vurguladı.
"Filistin'deki soykırıma sesini yükselten tek siyasi oluşum"
"Ben bir avukatım, şunu açıkça ifade edebilirim, savaşa karşı durdukları ve bir apartheid rejimine karşı sokağa çıktıkları için çok sayıda insana davalar açıldı. Bunlar kaygı oluşturan gelişmeler." görüşünü paylaşan Wagner, "Liste Gaza, bu ciddi konuları gündeme getirme cesareti ortaya koyan ve Filistin'deki soykırıma sesini yükselten tek siyasi oluşum." dedi.
Wagner, Liste Gaza'da adaylık sürecine de değinerek, "10 binlerce, hatta 100 binlerce insanın öldürülmesi, bombalanması çok sayıda Avusturyalı gibi beni derinden etkiledi. Bence tanınan, ismi olan birisi için bu duruma karşı sesini yükseltmek bir yükümlülük. Sesi çok daha fazla yankı bulan kişiler bunun bir adaletsizlik olduğunu söylemeli. Umarım çok daha fazla tanınmış kişi cesurca hareket eder ve bu muhtemel soykırıma karşı sesini yükseltir." diye konuştu.
Liste Gaza, vicdan sahibi insanların oylarına talip
Adaylardan Ömer Batur da yaklaşık bir yıldır Gazze'de bir insanlık suçunun işlendiğine dikkati çekerek, Avusturya devletinin bu husustaki tutumunun "utanç verici" olduğunu kaydetti.
Batur, "Bizler Avusturya'da yaşayan, Avusturya'da ekmeğini kazanan, Avusturya'nın sosyal, kültürel ve ekonomik hayatına katkıda bulunan insanlarız. Bizler vicdan sahibi insanlarız. Ahlakımız, insanlığımız, vicdanımız, Filistin'de, Gazze'de olan olaylara karşı sesimizi yükseltmemizi, protesto geliştirmemizi ve bu konuda sesimizi Avusturya kamuoyuna, dolayısıyla dünya kamuoyuna duyurmamızı gerektirdiğini söyledi ve bu yüzden de Liste Gaza oluşumunu başlattık." değerlendirmesinde bulundu.
Pazar günü yapılacak seçimde bütün vicdanlı insanların oylarına talip olduklarını belirten Batur, parlamentoda bu sessiz çoğunluğun sesi olmak için mücadele verdiklerini anlattı.
Yahudi aday Dalia Sarig-Fellner ise Liste Gaza'nın soykırıma karşı sesini yükselten farklı kesimlerin oluşturduğu bir birliktelik olduğunu dile getirerek, "Bu geniş kitle, 'yeter, bu bir savunma değil bu bir soykırım ve buna karşı sesimizi yükseltmeliyiz' diyor. Çok birliktelik çok farklı kesimlerden, Afrikalı, Musevi, Müslüman, Arap, Türk ve Kürt toplumlarından oluşuyor." şeklinde konuştu.
Sarig-Fellner, ailesinin 1938'de Nazi Almanyası'nın uyguladığı Yahudi soykırımı nedeniyle Avusturya'yı terk etmek durumunda kaldığına işaret ederek, "Soykırım, insanlar seslerini yükseltmediği için yaşandı. Genç bir kadınken her zaman sesimi yükselteceğim diye kedime söz verdim. Bunu Avusturya'daki insanlar da yapmalı." ifadelerini kullandı.
Avusturya'da seçmenlerin Gazze'de yaşananları görmeleri gerektiğini ifade eden Sarig-Fellner, "2 milyon insan bir yıldır yerlerinden edildi, sürüldü. Bir seçimde sesinizi yükseltmeniz gayet kolay. Bunu açık şekilde yapmanıza gerek yok, oy gizli kullanılıyor. Seçmenler, 'eğer bizim partilerimiz sesini yükseltmiyor ve İsrail'in yanında yer alıyorsa o zaman oylarını kaybeder' demeli. Bu şekilde siyaseti etkileyebiliriz." görüşünü paylaştı.
"Siyonizm ırkçılıktır"
Sarig-Fellner, Yahudi bir aktivist olarak Liste Gaza'da aday olma sürecine de değinerek, 13 yıl İsrail'de yaşadığını ve üniversitede Filistinlilerle tanışma imkanı bulduğunu, onların yaşadıklarını dinlediği, 1990'dan buyana Filistin'in sesini duyurmak için çeşitli oluşumlar içinde yer aldığını anlattı.
Filistinlilerle konuşmuş, onların anlattıklarını dinlemiş açık görüşlü birinin hakikati görmesinin kaçınmaz olduğunu belirten Sarig-Fellner, "Açık görüşlü biriyseniz, siyonizmin ırkçılık olduğunu görürsünüz. Bir grubun yani Yahudilerin üste tutulduğunu görürsünüz. İsrail bir Yahudi devleti olduğu için Filistinler burada her zaman ötekileştirilecek."düşüncesini dile getirdi.
Sarig-Fellner, halihazırda Gazze ve Batı Şeria'da yaşananların zaten bilindiğini ancak kendisinin çok daha önceden Filistin için çalışmalar yürüttüğünü, bugün de aynı doğrultuda hareket ettiğini söyledi.
Gülmihri Aytaç da dünyanın gözü önünde Gazze'de yaşanan vahşetin derinleşerek sürdüğünü ve özellikle Batılı ülkelerdeki iktidarların buna yeterince karşı bir duruş sergilemediğini kaydederek, Avusturya'da yaşan vicdan sahibi insanlar olarak Gazze'ye ses olmak için bu siyasi hareketi kurduklarını bildirdi.
Avusturya hükümetinin soykırımcı bir rejimin yanında yer aldığına işaret eden Aytaç, "Lütfen siz de bu seçimlerde duyarlı olun, soykırıma karşı ses verin. Sesimizi yükseltelim, Liste Gaza'ya oy vererek soykırıma dur diyelim. Mazlumların tarafında olduğumuz bildirelim." şeklinde konuştu.
Muhabir: Aşkın Kıyağan