MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli TBMM’deki grup toplantısında partililerine seslendi. Konuşmasının büyük bir bölümünü Gara’da şehit edilen 13 vatandaşımıza ayıran Bahçeli, Gara katliamı için ‘eşi benzeri görülmemiş bir canavarlık örneği’ tanımlaması yaptı.
Gara sonrası hiç bir şeyin aynı olmayacağını ifade eden Bahçeli, “Kandil’e bir şafak vakti Türk bayrağı dikilmelidir. Mahmur’da terör kampları yıkılıp yakılmalıdır. Sincar’ın kısa süre içinde yerle bir edilmesi artık hayat memat konusudur” dedi.
HDP’li vekilleri sert sözlerle eleştiren ve ‘mazbatalı teröristler’ olarak tanımlayan Bahçeli HDP’nin kapatılması çağrısını da yineledi. Bahçeli ayrıca CHP ve İYİ Partiyi de Gara katliamına sessiz kalmakla eleştirdi.
ANAYASA MAHKEMESİ KİME HİZMET ETMEKTEDİR?
Konuşmasını bir bölümünü de Anayasa Mahkemesi’nin verdiği hak ihlalleri kararlarına ayıran Bahçeli mahkemeyi sert sözlerle eleştirdi. Enis Berberoğlu, Osman Kavala, Can Dündar, Selahattin Demirtaş hakkındaki kararları hatırlatan Bahçeli, “Anayasa Mahkemesi kime hizmet etmektedir? Kimin mahkemesidir? Hak konusu sadece Türkiye’nin anayasal düzenini bozmak için uğraşan ve ihanete kapıkulluğu yapanlar için mi geçerlidir” dedi.
“DERHAL KENDİNİ FESHETSİN”
Bahçeli Yüksek mahkemeyle ilgili görüşünü ise “Anayasa Mahkemesi milletin mahkemesi olmayacaksa, Türkiye'nin egemenlik ve tarihsel haklarını çiğneyenlere ihlal gerekçesiyle destek vermeyi sürdürecekse, derhal kendini feshetsin, başındaki zat da gecikmeden istifa etsin” sözleri ile dile getirdi.
Bahçeli’nin konuşmasından satır başları:
“HİLAFSIZ KINAMAYANLAR TERÖRÜN KOÇBAŞLARIDIR”
* Dün yedi düvel sahillerimize akın etmiş topraklarımıza saldırmıştı. Bugün de kiralık tetikçileriyle karşımızdadır. Bu tehdidi ciddiye almayan, bölücülük sorununu örtbas etmeye çalışan, beka mücadelesini küçümseyen kim varsa eli silahlı terörist kadar adidir, alçaktır.
* Hıyanet ile haysiyet arasında bir seçenek veya ara durak yoktur. ‘Ama’ları, ‘fakat’ları el yapımı patlayıcı gibi konuşlandıran, kanlı örgütün adını anmaktan imtina edenler sadece korkak ve kokuşmuş değil, terörün koçbaşlarıdır.
“KANDİL’E TÜRK BAYRAĞI DİKİLMELİDİR”
* Bu koçbaşları Türk milletine ve Türkiye’ye ait her değere mesafelidir. Bunların hüviyetini biliyoruz. 10 Şubat 2021’de Gara bölgesine yapılan harekat, geçtiğimiz cumartesi günü tamamlanmıştır. Çok sayıda terörist hıyanetlerinin bedelini canlarıyla ödemiştir. Dileğimiz teröristlerin peşinin bırakılmaması, döktükleri kanların varlıklarından sorulmasıdır.
* Kandil’e bir şafak vakti Türk bayrağı dikilmelidir. Mahmur’da terör kampları yıkılıp yakılmalıdır. Sincar’ın kısa süre içinde yerle bir edilmesi artık hayat memat konusudur.
“ÇOK NADİR GÖRÜLEN BİR CANAVARLIK ÖRNEĞİDİR”
* Farklı tarihlerde PKK terör örgütü tarafından kaçırılan 13 kahraman kardeşimiz, baş bölgelerine yakın mesafeden ateş edilmek suretiyle bir mağarada katledildiler. Bu katliam yeryüzünde çok nadir görülen bir canavarlık örneğidir. Milli hafızadan asla çıkmayacaktır.
* Suçsuz, günahsız, savunmasız insanlarımıza kurşun sıkmak terörün ilkel yüzünü göstermiştir. Bu kadar mı alçaldınız, bu kadar mı insanlıktan uzaklaştınız! Terör örgütlerine kol kanat gereken özgürlük simsarları, bunları nasıl anlatacaksınız.
* Gara’da akan kan alayınızı boğacak. Ateş bundan böyle düştüğü yeri yakmayacaktır. PKK’nın yanında yöresinde kim varsa çembere alıp tutuşturacaktır.
“YA TESLİM OLMALI YA DA KAFALARI KOPARILMALI”
* Bundan sonra terörle mücadele stratejisinde Gara öncesi ile sonrası aynı olmayacak, inanıyorum. PKK ile saf tutan kim varsa tepeden tırnağa tutuşturulacak.
* PKK terör örgütü ya silahları ile ve son teröriste kadar güvenlik güçlerine teslim olup adalet önünde hesap verecektir, ya da azdan az çoktan çok gidecek, hainlerin kafaları koparılacak.
* O mağarada aslında Türk Milleti’nin tamamına ateş açılmıştır. Biz göreceğimizi gördük, çekeceğimiz çileyi çektik. Bundan böyle gerisini bölücüler, yardım ve yataklık yapan işbirlikçiler, teröristler düşünmelidir.
“HERKES TERCİHİNİ YAPMAK MECBURİYETİNDE”
* Ön şartsız şekilde, devletimize ve hükümetimize bu mücadelede desteğimiz tamdır ve tartışmasızdır. Bu vatandan bu ülkeden hainlerin tamamını söküp atmalıyız. Bu ülkeyi seveni severiz, sevmeyene ‘cehenneme kadar yolun var’ deriz.
* Artık bir karar arifesindeyiz. Cumhuriyet’in 100. yıl dönümüne terörü bitirmiş şekilde ulaşmak durumundayız. Biliyorum bu zor ve zahmetli bir süreçtir ancak Gara’daki barbarlık bir kırılma anıdır.
Evlatlarımızın kurşun yediği mahalde terörün ele başları birer birer sallandırılmazsa yüreklerimiz soğumayacak. Herkes tarafını ve tercihini yapmak mecburiyetindedir. Teröre sessiz kalarak her gün bir yerimizden mi koparılacağız?
Herkes nerede durduğunu gözden geçirmelidir. Pozisyonunu, niyetini, ilişki ağlarını yeni baştan kontrol etmelidir.
“SABIR TAŞI ÇATLADI”
* Türk Devleti’nin ekmeğini yiyip havasını soluyan, hazinesinden geçinen, sonra da dönüp devletin varlığına diş bileyenlerin yakasından tutmak her muhterem milletvekili için namus meselesidir.
* Bebek katiline ‘sayın’ diyen milletvekili istemiyoruz. Teröriste ‘gerilla’ diyen milletvekiline katlanamıyoruz. Yeter artık, sabır taşı çatladı, bıçak kemiğe dayandı. Bu mesele varoluş yok oluş meselesidir. İp inceldiği kadar incelmiştir, kopacağı varsa zaten kopacaktır.
“MAZBATALI TERÖRİSTLER”
* Mazbatalı teröristler gazi Meclis’te olamaz. Bu kutlu çatı altında düşmana methiye düzenlerin ne işi var? Şerefsizlere sempati besleyenlerle ile tasmaları Kandil’den tutulan müptezellerle aynı yerde nasıl buluşacağız? Hak mıdır, adalet midir? Onların demokrasi mücadelesi içinde oldukları iddia ediliyorsa bizim yaptığımız nedir?
* HDP sözde diplomatik çabalardan bahsediyor. Kiminle diplomasi? Terör örgütüyle diplomasi nerede söz konusudur? Utanmazlar, yüzsüzler PKK’nın değil, iktidarın hesap vermesini söylüyorlar. HDP, PKK’nın bagaj kapağıdır. PKK’nın kundura giymiş halidir.
* Seri bir katilin işlediği cinayetleri lanetlemesi abesle iştigaldir. HDP’nin kapatılmasına yönelik kısa metrajlı üç maymunu oynayan kimdir? HDP, kapatılmadan PKK’nın ayağını TBMM’den kesmenin başka formülünü bilen aslan parçası başka bir demokrat var mıdır?
* Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın açtığı soruşturmayı değerli buluyorum. Bu milletvekillerinin ve diğer HDP’lilerin milletin paralarıyla aldığı maaş haramdır, zıkkımdır.
AYM’NİN İHLAL KARARLARINA SERT TEPKİ
* Anayasa Mahkemesi 21 Ocak 2021 tarihinde tekrar hak ihlali kararını açıklayarak tutumunda ısrar etmiştir. Buna dayanarak İstanbul 14'üncü Ağır Ceza Mahkemesi infazı durdurmuş, yeniden yargılama talebini kabul etmiş, dokunulmazlığın kaldırılmasıyla ilgili fezlekeyi hazırlayarak Adalet Bakanlığı'na göndermiştir.
* CHP Milletvekili de geçtiğimiz hafta Perşembe günü TBMM'de görevine başlatılmıştır. Bu anlattıklarım konunun hukuki mazisinin özetinden ibarettir.
* Anayasa Mahkemesi'nin bir kereye mahsus kabul edilen geçici 20'inci maddeyi yanlış yorumladığı açıktır. Kaldı ki, Anayasa Mahkemesi'nin yerindelik denetimi yapamayacağı da bilinen bir yasa kuralıdır.
* Ne hikmetse hak ihlalleri hep şaibeli ve hakkında soru işaretleri olan isimlerle ilgili verilmektedir. Aynı Mahkeme, 25 Şubat 2016 tarihinde Can Dündar, 9 Haziran 2020 tarihinde terörist Demirtaş hakkında hak ihlali yapıldığını kararlaştırmıştır.
* 22 Mayıs 2019 tarihinde de, Osman Kavala'nın tutuklanmasının hukuki olmadığı gerekçesiyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddiayı da oybirliğiyle kabul etmiştir.
“BU ANAYASA MAHKEMESİ KİME HİZMET ETMEKTEDİR?”
* Anayasa Mahkemesi'nin hak ihlali kararlarını fütursuzca verirken milletin haklarını hiç hesaba katmadığı, dikkate almadığı çok net bir şekilde
görülmektedir.
* Bu Anayasa Mahkemesi kime hizmet etmektedir? Kimin mahkemesidir? Hak konusu sırf Türkiye'nin anayasal düzenini bozmak için uğraşan ve ihanete kapı kulluğu yapanlar için mi geçerlidir?
* Yurt dışında yaşayan bir casusun nasıl bir hakkı vardır ki ihlal edilmiş olsun? Bir teröristin ne hakkı olacaktır ki, Anayasa Mahkemesi buna çanak tutsun?
“DERHAL KENDİNİ FESHETSİN”
* Bizim görüşümüz şudur: Anayasa Mahkemesi milletin mahkemesi olmayacaksa, Türkiye'nin egemenlik ve tarihsel haklarını çiğneyenlere ihlal gerekçesiyle destek vermeyi sürdürecekse, derhal kendini feshetsin, başındaki zat da gecikmeden istifa etsin.
* Yeniden milli varlığımıza layık, adalet ve hukuk ölçülerimize müzahir bir yüksek mahkemeyi kurmasını Allah'ın izniyle başarırız, buna da muktediriz.
* Ne tuhaf bir tecellidir ki, Anayasa Mahkemesi'nin kararlarıyla küresel çevrelerin ülkemize dikte ve dayatmaları manidar düzeyde benzerdir.
* ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsünün, geçtiğimiz hafta Osman Kavala'nın serbest bırakılma çağrısında bulunması egemenlik haklarımıza, hukukun
üstünlüğüne kategorik bir saldırı ve saygısızlık değil midir?
* Bağımsız Türk mahkemelerine binlerce kilometre uzaklıktan talimat vermeye cüret etmek nezaketsizlik, kabalık, gayri ciddilik, gayri ahlakiliktir.
Hak eksenli bir yaklaşımı benimsediklerini dile getiren Anayasa Mahkemesi Başkanı'nın, milli haklarımıza cephe alan dış güçlere de diyeceği bir şey olacak mıdır?
* ABD'nin yeni yönetimi demokrasi diyorsa, hukuk diyorsa, bir yanda PKK/YPG'ye silah ve eğitim desteğinden vazgeçecek diğer yanda da FETÖ'nün
bütün elebaşlarını Türk adaletine teslim edecek dürüstlüğü gösterecektir.