MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 104 emekli amiralin Montrö Boğazlar Sözleşmesi'yle ilgili yayınladığı bildirinin 'bal gibi darbe çağrısı' olduğunu söyledi. İmzacılar için "Türk demokrasi tarihinin kara lekesidir" ifadesini kullanan Bahçeli, "104'lükler büyük bir suç işledi. Cezasız kalamaz" diye konuştu.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) düzenlenen grup toplantısında açıklamalarda bulundu.
Türkiye'nin muhatap olduğu her tehdidin ya dış bağlantısının ya da iç arka planı olduğunu söyleyen Bahçeli, hiçbir hadisenin tesadüfen ortaya çıkmadığı görüşünü dile getirdi.
"Bölgesel ve küresel olayların akış istikameti uyanık bir şuurla analiz edildiğinde bulmacanın eksik kalan boşlukları da mutlak suretle dolmuş olacaktır. Sahip olduğumuz fıtrat, bastığımız mecra karmaşık meselenin düğümünü çözerken ilk yardım işlevi görecektir" diyen Bahçeli, partisinin dünyayı 'Başkent Ankara' vizyonuyla kavradığını belirterek "Eğer başkalarının dolduruşuna gelirsek, estirilen iş birlikçi rüzgara boyun eğersek kurgulanan senaryoları idrak edemezsek teslimiyetçiliğin anaforuna düşmemiz kaçınılmazdır" diye konuştu.
'Montrö kırmızı çizgimiz, Karadeniz'in barış ve istikrar güvencesidir'
Bahçeli, açıklamalarının devamında 104 emekli amiralin Montrö Boğazlar Sözleşmesi'yle ilgili yayınladığı bildiriye tepki gösterdi. Bunu bir 'muhtıra' olarak tanımlayan Bahçeli, "Montrö, Lozan'ın ayrılmaz bir parçasıdır. Aynı zamanda bizim kırmızı çizgimiz, Karadeniz'in barış ve istikrar güvencesidir. Kimsenin Montrö'yü tartışmaya açtığı yoktur. 104 emekli amiral Türk demokrasi tarihinin kara bir lekesidir. Bu lekeyi temizlemek demokrasinin, hukukun, millet iradesine vefa borcudur" ifadesini kullandı. Bahçeli, şöyle devam etti:
"Demokrasi düşmanlarına yeşil ışık yakan, gel gel yapan 104'lükler suç işlemişlerdir. Bu suç cezasız kalamaz kalmayacaktır. Hayret etmemek elde değildir. Mavi vatanımızı bu çürüklerle nasıl savunmuşuz? Bu 104 emekli amiral bozuntusunu bir araya getiren ortak bir bildiriye imza attıran, gece yarısı muhtıra ihtimasına sokan asıl motivasyon nedir? İplerini tutan zihniyetin eşgali ve robot resmi kimleri göstermektedir? Arkasında kim vardır? Üzerinde durulması ve sorgulanması gereken bir diğer muamma ise şudur: Bu kokuşmuş bildiri lokal ve günübirlik bir bildiri mi? Yoksa zincirleme bir reaksiyonun ilk etabı mıdır?
'Bu çağrı bal gibi darbe çağrısıdır'
Bu çürüklere bu aklı veren sağır oda amirleri kimlerdir? Madem bir dertleri vardı, siyaset hevesleri vardı, 106 partiye üye olmalarının önünde bir engel yoktur. Fikirlerini açıklamalarının önünde bir engel yoktur. Akşamları TV'lerde 3-4 emekli askeri görmek alışkanlık haline gelmiştir. Bunlara eklenebilirlerdi. Bazıları diyor ki; bu bir darbe çağrısı değil, demokrasi çağrısıymış. Bu çağrı bal gibi darbe çağrısıdır. Bu bildiri milli iradeye doğrultulmuş silahtır. Amiraller aynen şöyle tehdit etmişlerdir 'Aksi halde Türkiye Cumhuriyeti bunalım, en tehlikeli olayları yaşama risk ve tehdidi ile karşılaşabilecektir.' Aksi halde diye başlayan muhtıra bildirisinin neresi demokrasi çağrısı?
'Türk Silahlı Kuvvetlerimizi kimse karanlık yerlere sürükleyemeyecek'
Kimse sinir uçlarımızla oynamasın. Darbeler dönemi kapanmıştır. Türk Silahlı Kuvvetlerimizi kimse karanlık yerlere sürükleyemeyecek. Darbe demek, kan, gözyaşı, gerileme, mağduriyet ve ihanet demektir. Elindeki silahı millete çevirmeyi aklından geçiren vatansızlar önce bizim bedenimizi çiğnemek mecburiyetindedir. Böylesi bir an geldiğinde ya şerefimizle şehit olur ya da şerefsizleri birer birer toprağa gömeriz."
'Darbelerle yüzleşmek CHP ile yüzleşmek demektir'
Bu noktada CHP'ye eleştiriler yönelten Bahçeli, ana muhalefet partisinin yönetiminden gelen açıklamalara da tepki gösterdi. Bahçeli, "Darbeler tarihi bir bakıma CHP tarihidir. Darbelerle yüzleşmek CHP ile yüzleşmek demektir. Bu yandan çarklı tankların arasından atlayıp zıplayıp Bakırköy belediyesine gitmişti. Ey kendini bilmez 4 Nisan bildirisinin neresi sahte gündem. Daha hangi hallede parmak sallayacaksın. Kılıçdaroğlu’nun pusulası bozuktur. 4 Nisan bildirisinin görünmeyen imzası Kılıçdaroğlu'na aittir" dedi.
CHP yönetiminin Türk siyasetinin 'ayrık otu' olduğunu savunan Bahçeli, İYİ Parti'den gelen açıklamalar için de "Rezaletin daniskası" ifadesini kullandı. "İP'in bir milletvekili bu metinden bir darbe çıkaramayacağını belirtirken, diğer milletvekili rahatsız edici bulmuştur" diyen Bahçeli, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in yorumunu ise "İP'in genel başkanı ise 'Zevzeklik' demiştir. 104 şuursuz sadece gevezelik mi yapmıştır? İP'in başkanı zevzek arıyorsa önce etrafını kolaçan etmelidir. Parti yönetiminde bu zevzeklerden bol miktarda bulunmaktadır" diye eleştirdi.
'AYM'nin kapısına kilit vurularak yeni baştan yapılandırılması bir demokrasi sorumluluğudur'
Bahçeli, sözlerinin sonunda HDP'nin kapatılması istemiyle açılan davada eksiklik tespit eden ve iddianameyi Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na iade eden Anayasa Mahkemesi'ni (AYM) bir kez daha eleştirdi. Kararın kendileri için yok hükmünde olduğunu belirten Bahçeli, AYM'nin adil ve hakkaniyetli bir karar vermediği görüşünü dile getirdi. Bahçeli, şunları söyledi:
"Bu vatanda bulunmamızın usul sorunları var mı? Usul eksiklikleri var diye iade eden zat hainlerin karşısına çıkabilecek yüreğe sahip midir? Biz millet ne diyorsa ona göre hareket ediyoruz. HDP’ye zaman kazandıran AYM’nin hassasiyet göstermediğini görüyoruz. Mahkeme başkanının tarafsızlığı söz konusu değil.
Anayasa Mahkemesi'nin kapısına kilit vurularak yeni baştan yapılandırılması bir demokrasi sorumluluğudur. AYM'nin bir darbe mirası olduğu ortadadır. AYM ayet hükmü değildir, bugünkü haliyle devam edemez. PKK'nın siyasi ayağı HDP kapatılmalıdır."
'Kılıçdaroğlu çok meraklıysa HDP'nin CHP'ye katılımını sağlamalıdır'
Bahçeli, bu noktada bir kez daha Kılıçdaroğlu'nu eleştirerek "Kılıçdaroğlu çok meraklıysa HDP'nin CHP'ye katılımını sağlamalıdır. Hodri meydan. HDP ile yasak ilişkiyi resmi birlikteliğe dönüştürsün" ifadesini kullandı.