"Bakalım aynı mevzu Sedat Peker'in kısmetini de açacak mı?"

Sözcü yazarı Yılmaz Özdil, Sedat Peker göndermeli 'Suriye petrolü' yazısı kaleme aldı.

Özdil'in bugünkü yazısı şöyle:

Sedat Peker son videosunda Suriye mevzusuna girdi, Türkmenleri koruyoruz ayağıyla, yasadışı petrol ticareti yapıldığını iddia etti.

“Türkiye, Rus uçağını IŞİD'le petrol ticaretini korumak için düşürdü, IŞİD ve diğer terör örgütleri tarafından kontrol edilen ham petrolün Türkiye topraklarına girdiğini kanıtlayan bulgular elde ettik, buradaki meslektaşlarımıza uzaydan ve uçaktan çekilen fotoğrafları gösterdim, yasadışı petrol ticaretinin boyutlarını kanıtlayan fotoğraflar, tanker konvoyları kilometrelerce uzuyor, Suriye ve Türkiye topraklarındaki bu petrol sevkiyat yollarının güvenliğini sağlamak için Rus uçağını vurduklarını düşünüyoruz, Türkiye'nin Suriye'deki Türkmenleri koruması elbette sadece bir bahane” dedi.


 
Şimdi diyeceksiniz ki, Sedat Peker Rus uçağından bahsetmedi.

E ben de Sedat Peker bahsetti demedim zaten.


 
Yukardaki satırlar Putin'e ait!

2015 yılıydı.

Paris'te G20 Zirvesi vardı.

Rusya devlet başkanı birebir bu cümleleri kullandı.

Bir ay sonra Soçi'de Ürdün Kralı'yla görüştü.

Oradaki basın toplantısında da anlattı.

“IŞİD kontrolündeki bölgelerden büyük miktarda petrolün Türkiye'ye gittiğini uzun zamandır biliyoruz, teröristlerin eline büyük paralar geçiyor, teröristlerle savaşan uçaklarımızı vuruyorlar, uçağımız Suriye hava sahasında Türk F16'sı tarafından füzeyle vuruldu, Rus uçağı hiçbir şekilde Türkiye için tehdit teşkil etmiyordu, çoğu Rusya kökenli teröristlerin konuşlandığı dağlık bir bölgeydi, teröristlere önleyici saldırılar düzenliyorduk” dedi.

Yetmedi… Rusya savunma bakan yardımcısı Antonov daha ağır suçlamalarda bulundu, “Suriye'de teröristlerin gaspettiği petrol binlerce tankerden oluşan canlı boru hattıyla, üç güzergah üzerinden Türkiye'ye sevkediliyor, Erdoğan ve ailesi bu petrol sevkıyatıyla ilişkili” dedi, uydu fotoğraflarını basına dağıttı.

Bu vahim açıklamalar dünya basınında gümbür gümbür manşet oldu, Türk basınında manşet oldu, Tbmm'de soru önergesi bile oldu.

Sonra?

Sonra enteresan işler oldu…

Şak, asrın liderimiz Moskova'ya gitti, Putin'le görüştü.

Şak, Rusya'dan S400 aldık.

Şak, Putin geldi, “durduruldu” denilen nükleer santralın temelini attı.

Şak, Putin'le asrın liderimiz “stratejik işbirliği” anlaşması imzaladı.

Şak, dünyanın en büyük inşaat gemisi Pioneering Spirit, Türkiye'ye geldi, Rusya'dan Türkiye'ye döşenecek olan Türk akımı doğalgaz boru hattını döşemeye başladı.

Şak, asrın liderimizle Putin arasındaki sıcacık ilişkiler öylesine hale geldi ki, Kremlin sözcüsü Peskov “eşim Tatyana'yla bile Tayyip Erdoğan'la görüştüğüm kadar görüşmüyorum” dedi.

Şak, Amerikan F35'leri yerine, seçenek olarak, Rus yapımı SU57 savaş uçaklarıyla ilgilendiğimizi açıkladık.

Akkuyu nükleer santralını Ruslar işletecekti ama, servis bakımını bağımsız bir şirket üstlenecekti, şak, yeni anlaşma imzalandı, servis bakımının da Rusya tarafından yapılacağı açıklandı.

Şak, asrın liderimizle Putin, Güney Afrika'daki BRICS zirvesinde biraraya geldi, başbaşa görüştüler, çıkışta gazetecilerin önünde şakalaştılar, Putin “hani beni restorana davet edecektin?” dedi, asrın liderimiz “memnuniyetle bekliyorum” dedi, Putin “ama şu konuda anlaşmıştık, benim geleceğim restoranda Rus etleri olacak” dedi, böylece, Rusya'nın Türkiye'ye kırmızı et satacağı ortaya çıktı!

Şak, Rusya başbakan yardımcısı “Türkiye'ye sığır eti ihraç etmeye başladık, ayrıca, kümes hayvanı da ihraç edeceğiz” dedi.

Şak, Pioneering Sipirit gemisinin, günde 6.27 kilometre boru döşeyerek, boru döşeme konusunda dünya rekoru kırdığı açıklandı, böylece, Rusya'dan bize döşenen boru, dünya rekorları arasına girdi.

Şak, Rusya'dan bize boru döşeme işlemi tamamlandı, Putin geldi, boru döşeme işleminin başarıyla tamamlanması şerefine tören düzenlendi, Putin “ben bu projeye Erdoğan adını veriyorum” dedi.

Şak, Rus basını Putin'in son iki yılda dünyada en çok Türkiye'yi ziyaret ettiğini haber yaptı, “Türkiye'yle ekonomik ilişkiler tarihte görülmemiş seviyelere ulaştı” denildi.

Şak, asrın liderimizin sözcüsü İbrahim Kalın “Türkiye'de Rusça eğitimini yaygınlaştırmak gerekiyor, bu yaştan sonra vaktim olsaydı, fırsatım olsaydı, sırf Tolstoy'u Rusça okumak için Rusça öğrenirdim” dedi… Arapça sevdası aniden Rusça sevdasına dönüşmüştü.

Şak, Pravda gazetesi “Putin dünyada en çok Tayyip Erdoğan'la telefon görüşmesi yapıyor, sırf bu yıl 19 defa telefonla konuştular” diye haber yaptı. Macron'la 13 defa, Netanyahu'yla 11 defa, Merkel'le 8 defa, Trump'la 2 defa görüşmüştü, asrın liderimizle 19 defa.

Şak, nükleer santralda Rusya'ya alım garantisi verdiğimiz, 15 yıl boyunca üretecekleri elektriğe 12.35 cent'ten sabit fiyat garantisi verdiğimiz, 15 yılda 35 milyar dolar ödeyeceğimiz ortaya çıktı.

Şak, buğday ithalatında dünya rekoru kırdık, domatesi anca kotayla satabildiğimiz Rusya'dan 6.5 milyon ton buğday aldık, buğday ithalatının yüzde 70'ini Rusya'dan yaptık.

Şak, asrın liderimiz Moskova'ya gitti, “dostum” dediği Putin'le havacılık fuarını dolaştı, yeni nesil savaş uçağı SU57'yi inceledi, merdiven koydular, çıkıp kokpite baktı, “uçuyor mu bu?” diye sordu, Putin “uçuyor” dedi, asrın liderimiz “bundan mı alacağız?” diye sordu, Putin “istiyorsanız alırsınız” dedi, beraber dondurma yediler, asrın liderimiz “benimkini de ödüyorsun değil mi?” diye sordu, Putin “misafirsin” dedi, sayın yalaka basınımız “asrın liderimiz dondurmasını Putin'e ısmarlatarak, ticaretten ne kadar iyi anladığını gösterdi, sıkı pazarlıkçı olduğunu kanıtladı” diye haber yaptı, kendisini solcu zanneden bazı tahta kafalı arkadaşlar, ABD'yle ipleri koparıp Rusya'yla ortak olduğumuzu falan zannederek sevindi.

Putin bir daha asla “Suriye'deki petrolün Türkiye'ye gittiğini biliyoruz” demedi.

Bir daha asla “IŞİD petrolü”yle “Türkiye”yi aynı cümlede kullanmadı.

Bir daha asla, düşürdüğümüz Rus uçağından bahsetmedi.

Kremlin'den bir daha asla “Erdoğan ve ailesi” denilmedi.

Suriye petrol mevzusu, Putin'e şans getirdi, uğurlu geldi.

S400 sattı, nükleer santral dikti, boru döşedi, et kakaladı, buğday pazarladı.

Bakalım, aynı mevzu Sedat Peker'in kısmetini de açacak mı.
 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel Haberleri