Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Milli Savunma Üniversitesi Kuvvet Harp Enstitüleri 8'inci Dönem Karargah Subaylığı ve 3'üncü Dönem Komuta ve Kurmay Eğitimi Mezuniyet Töreni'ne katıldı. Törende konuşan Bakan Akar, Türkiye'nin başta terör ve kitlesel göç olmak üzere bölgedeki istikrarsızlıktan, krizlerden uzun yıllar etkilendiğini ve etkilenmeye devam ettiğini söyleyerek, "Yakın coğrafyamızda yaşanan tüm bu olumsuzluklar, bizleri hedeflerimizden uzaklaştırmamış, aksine hedeflerimize ulaşma yolundaki kararlığımızı daha da arttırmıştır. Türkiye her geçen gün büyüyen ekonomisi, genç, dinamik nüfusu, etkin caydırıcı ve saygın ordusuyla uluslararası ilişkilerde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde özne haline geldi, etki ve ilgi alanları genişledi. Türk Silahlı Kuvvetleri de başta FETÖ, PKK/YPG ve DEAŞ gibi terör örgütleri olmak üzere Irak'ın ve Suriye'nin kuzeyinde, Kıbrıs dahil mavi vatanımızda her türlü risk, tehdit ve tehlikeye karşı mücadele etti, bununla birlikte sayısı giderek artan tatbikatlarda da büyük başarılar elde etti" dedi.
"KOMANDO TUGAY SAYIMIZ 2'DEN 17'YE YÜKSELTİLMİŞTİR"
Komando tugay sayısının 2'den 17'ye yükseltildiğini söyleyen Bakan Akar, "Özellikle hain darbe girişimini akamete uğrattığımız 15 Temmuz'dan sadece bir ay sonra icra edilen Fırat Kalkanı Harekatı'yla 4 bin civarında DEAŞ terör örgütü mensubunu etkisiz hale getiren ve FETÖ'den temizlendikçe daha da güçlenen ordumuz, aynı zamanda Azerbaycan, Libya, Afganistan, Katar, Somali, Kosova ve Bosna Hersek gibi dost ve kardeş ülkelerde de barış ve istikrar için kendisine verilen görevleri başarıyla icra etmektedir. Kara Kuvvetlerimiz hain darbe girişimi sonrası bugüne kadar 176 büyük çaplı operasyon gerçekleştirmiştir. Suriye ve Irak'ta icra edilen 10 büyük harekat ile büyük bir alan terör örgütlerinden temizlenmiş, güvenli bölgeler haline getirilmiştir. Kara Kuvvetlerimizin muharip imkan ve kabiliyetlerinin arttırılması maksadıyla komando tugay sayımız 2'den 17'ye yükseltilmiştir. Deniz Kuvvetleri Komutanlığının harekat eğitim faaliyetleri de son 5 yılda yüzde 50'den fazla artış gösterdi. Deniz seyir süresi sadece 2020 yılı içerisinde tüm zamanların en yüksek seviyesine, 200 bin saate ulaşmıştır. Dünyadaki en büyük orduların dahi kesintisiz 150 günlük seyir sürelerini büyük başarı olarak kabul ettiği bir ortamda TCG Giresun gemimiz, 182 gün kesintisiz seyir süresine ulaşarak bu alanda önemli bir başarı elde etmiştir. Yine Hava Kuvvetlerimiz de bu dönemde ciddi oranda pilot açığına rağmen artan faaliyetlerini başarıyla yerine getirmektedir. Hava Kuvvetlerimizin semalarımızın korunmasında ve terörle mücadele harekatlarında son 5 yıldaki harekat uçuşu sayısı da büyük oranda artmıştır. Netice itibarıyla bu süreçte TSK'nın etkin, caydırıcı, saygın niteliklerini artırmak için personel temininden eğitimine, yeni askerlik sisteminden teşkilat ve lojistik yapısına kadar reform niteliğindeki birçok yenilik ve uygulama hayata geçirilmiş, böylece TSK, nitelik ve nicelik olarak sürekli bir gelişim kaydetmiştir" ifadelerini kullandı.
"GÜÇLÜ BİR ORDU ANCA YERLİ VE MİLLİ BİR SAVUNMA SANAYİNİN VARLIĞIYLA MÜMKÜN"
Küresel ve bölgesel düzeyde belirsizliklerin arttığı, çok aktörlü ve faktörlü bir dönemin yaşandığı, bu süreçten çıkılmasında Türkiye'nin hak, alaka ve menfaatlerinin korunmasında güçlü ordunun önemine değinen Bakan Akar, güçlü bir ordunun ise ancak yerli ve milli bir savunma sanayinin varlığıyla mümkün olduğuna işaret etti. Bakan Akar, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bu konuda büyük mesafeler kat ettik. Zatıalilerinin liderliği, teşvik ve destekleriyle savunma sanayiinde yerlilik ve millilik oranını yüzde 70'ler seviyesinin üzerine çıkarmayı başardık. Yerli ve milli silah sistemlerimizin ne kadar etkili olduğunu yurt içi ve sınır ötesinde gerçekleştirdiğimiz harekatlarla tüm dünyaya gösterdik. Geçmişte piyade tüfeğimizi dahi yurt dışından tedarik ederken, artık milli piyade tüfeklerimizi, kendi savaş gemilerimizi, fırkateynlerimizi, İHA/SİHA'larımızı, Fırtına obüslerimizi, ÇNRA'larımızı, Atak helikopterlerimizi, akıllı hassas mühimmatımızı tasarlayıp inşa, imal ve ihraç seviyesine gelmiş bulunuyoruz. Ordumuzu çok daha güçlü kılacak, konvansiyonel güvenlik anlayışının yanı sıra geleceğin harekat ve güvenlik ortamını algılayabilen, bunlara göre çözümler üretebilen, çok yönlü, nitelikli personel yetiştirilmesi bugün her zamankinden çok daha önemli hale gelmiştir. Bu çerçevede bizler de vatanımızın, denizlerimizin, semalarımızın ve 84 milyon vatandaşımızın güvenliğini sağlama görevimizi layıkıyla yerine getirebilmek için personelimizi en iyi şekilde yetiştirmeye çalışıyoruz. Savaşları, iyi eğitilmiş komutanlar ve askerler kazanır. MSÜ de harp enstitüleriyle, harp okullarıyla ve astsubay meslek yüksek okullarıyla komutan ve asker yetiştirmek için üzerine düşen görevi başarıyla yerine getirme gayreti içindedir. Bugün mezun olan silah arkadaşlarımızın burada aldıkları eğitim ve öğrenim ile üstlenecekleri görevleri başarıyla yerine getireceklerine ve asil milletimizin güvenine layık olacaklarına inancımız tamdır."