Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Bilecik'in Söğüt ilçesinde düzenlenen 741. Söğüt Ertuğrul Gazi'yi Anma ve Yörük Şenlikleri'nde yaptığı konuşmada, aynı zamanda baba ocağı olan bu mümbit toprakların Türk tarihindeki yerinin önemli olduğunu vurguladı.
Sadece Türk tarihinde değil, dünya tarihinde de izler bırakmış olan bu toprakların halen Türk'ün harcının karıldığı yer olarak bilindiğini belirten Dönmez, dünyanın en eski anma etkinlerinden olan bu buluşmanın, Türk'ün, atasına verdiği değerin de en büyük göstergesi olduğunu söyledi.
Dönmez, yaklaşık 800 yıl önce vefat etmiş bir Oğuz beyinin halen bugün anılması, adına şenlikler düzenlenmesinin önemini iyi kavramak gerektiğini anlatarak, şöyle devam etti:
"Toprak olup giden sadece bedendir. Bu topraklara varlığını üfleyen ruh, bizlere miras kalan kadim medeniyetimizin bakiyesi ilk günkü gibi diri, ilk günkü gibi tazedir. Peki bu topraklarda ne var? Bu toprakların bizim için anlamı nedir? Bu topraklar, Efendimiz Muhammed Mustafa sancağını daima ileri götüren alemdarların, Hoca Ahmet Yesevi'nin dergahında piştikten sonra Türkistan'dan gelip Anadolu'yu yurt edinen gazi alperenlerin, göğsünde büyüttüğü çınarla dünyaya nizam ve adalet götürenlerin, kutlu bir dava için dirilişi heceleyenlerin yurdudur. Bu topraklar, atamız Fatih'in 500 yıl önceki ahitnamesinde buyurduğu gibi hangi dinden, hangi dilden, ırktan, mezhepten olursa olsun huzurun, güvenliğin, selametin yurdudur. Bu topraklar, atamız Yavuz’un hilafet sancağıyla Müslümanları bir araya getiren, doğudan batıya bütün İslam coğrafyasına rehberlik edendir."
"Yürüdüğümüz yollarda Şeyh Edebali'nin 'Ey oğul' sesi yankılanır"
Bu toprakların, Kanuni'nin adaletiyle dört kıtaya nam salanların, ilayı kelimetullah için fütuhat aşkıyla yanıp tutuşanların yurdu olduğunu dile getiren Dönmez, "Bu topraklar atamız Abdülhamid Han'ın heybetiyle, İslam'a ve onun şerefli Peygamberine dil uzatmaya kalkanların karşısında titrediği yiğitlerin yurdudur. İşte bu diyarlar, Müslümanlıkla yoğrulmuş olan bu Türk yurdunu ezansız bırakmamak için gece gündüz çalışanların yurdudur. Adı, şanı bilinmese de şehadete göz kırpmadan yürüyenlerin, toprağın kara bağrında sıra dağlar gibi duranların diyarıdır." ifadelerini kullandı.
Dönmez, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu dağ, bu ova, bu bayır, bu gökyüzü, ilayı kelimetullah için aleme nizam getirenlerin, sadece kılıçla değil, sevgiyle gönülleri fethedenlerin, bütün mazlum coğrafyalarda aradan geçen asırlara rağmen beklenenlerin mekanıdır. Hayme Ana'nın ferasetini, Ahlat'tan buraya gönlündeki fetih ateşiyle yürüyen Ertuğrul Gazi'nin cesaretini besleyen bu topraklar, 700 yıl dünyaya adaletle hükmeden imparatorluğun ad sahibinin doğduğu yerdir. Ceddimiz Osman Bey, burada koşturmuş, kılıç kuşanmıştır. Bugün adım attığımız tarlalarda Osman, Gündüz ve Sarı Batu Savcı beylerin atlarının nal izleri vardır hala. Yürüdüğümüz yollarda Şeyh Edebali'nin 'Ey oğul' sesi yankılanır."
Tam 8 asır önce Ertuğrul Gazi'nin otağında yanan ateşin aradan geçen yıllara rağmen milletin sinesinde hiç sönmediği gibi artarak devam ettiğini vurgulayan Dönmez, "İşte bu ateş, Türkiye'nin her alanda bağımsızlığı için çarpan yürekleri ısıtmış, onlara yol göstermiştir. Gökyüzüne baktığınızda, Akıncıları, Hürkuşları, Aksungurları, ANKA'ları, Gökbeyleri, Kızılelmaları ve daha nicelerini göreceksiniz. Karaya baktığınızda Altayları, Korkutları, Parsları, Ejder Yalçınları, Tulparları göreceksiniz ve mavi vatana baktığınızda Ertuğrul Gazi'yi, Barbaros Hayreddin'i, Oruç Reis'i, Fatih'i, Yavuz'u, Kanuni’yi ve Abdülhamid Han'ı göreceksiniz." diye konuştu.
"Bildiğimiz yolda ilerlemeye devam edeceğiz"
Bakan Dönmez, sondaj filosunun marifetiyle Karadeniz'de 540 milyar metreküplük doğal gaz keşfine imza attıklarını belirtti.
Kıyıdan 170 kilometre açıktaki bu keşfin, tarihe rekorlarla adını yazdırdığını ifade eden Dönmez, "Şimdi bu gazı milletimizle buluşturmak için hummalı bir çalışma içindeyiz. Bütün hedefimiz yerli gazımızı 2023'ün ilk çeyreğinde evlerimizde kullanmak." dedi.
Şu an hem denizde hem de karada operasyonların sorunsuz bir şekilde ilerlediğini dile getiren Dönmez, şu değerlendirmelerde bulundu.
"İnşallah gelecek yıl Türkiye, Karadeniz gazıyla bulaşacak. 'Bulduk, tamam artık, aramayı bitirelim, bu bize yeter' demedik. 'Hakkımız olan ister Karadeniz'de, ister Akdeniz'de nerede olursa olsun gider alırız' dedik. Sondaj filomuzun en güçlüsü Abdülhamid Han'ı Akdeniz'de Yörükler-1 kuyusuna gönderdik. Gemimizdeki tüm personelimiz canla başla çalışıyor. Tek amaçları var yeni bir keşif, yeni bir müjde. İnşallah umutluyuz. Rabb'im nasip ederse güzel haberleri milletimizle paylaşacağız. Keşfin ateşini Akdeniz'de de yakmaya kararlıyız."
Tehditler, şantajlar, yıldırmalar ve daha niceleriyle karşılaştıklarını anlatan Dönmez, sözlerini şöyle tamamladı:
"Hiçbirine eyvallah etmedik. Geri adım atmadık. Ne birilerinin arkasına sığındık ne de kapalı kapılar ardında birilerine yalvardık. Türkiye'nin karşısına tek başına çıkmaya yeltenemeyenler gibi varlığımızı başka birinin insafına bırakmadık. Acziyetini cümle aleme ilan etmekten utanmayanlar düşünsün. Biz bildiğimiz yolda ilerlemeye devam edeceğiz. Milletimizin menfaatleri neyi gerektiriyorsa onları yapmaya devam edeceğiz. Tarihimizden aldığımız ilhamla, tarihimizden aldığımız cesaretle, en önemlisi de tarihimizden aldığımız derslerle geleceğimizi inşa etmeye devam edeceğiz."