Koca'nın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
- Şunu sormamız lazım; 'Dünyada hala kontrol edilemez bir güç olan koronavirüsü Türkiye nasıl geriletti?' 83 milyon el ele elde ettiğimiz başarının detaylarını sizlerle paylaşmak istiyorum. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) bu salgını pandemi ilan etmeden 31 gün önce biz tedbirlerimizi aldık. Bu sayede virüs ülkemize geç girdi.
- Tedbir, tespit, hızlı tedavi. Başarımızı bu üç maddeyle sıralayabilirim. Filyasyonun bugüne kadarki gösterdiği başarının önemi büyüktür. Bu iz sürme yöntemiyle hastalığı taşıyan kişinin temaslı olduğu herkese ulaşmaya çalışıp gerekli olanların testlerini yaptık.
- Biz filyasyonu çok geniş bir ağ kurarak gerçekleştirdik. Bu ekipler bugüne kadar hastaların temaslı olduğu 468 bin 390 kişiyi tespit etti. Takipleri yapılan kişi sayısı ise 464 bin 434 bin.
- Diyelim ki hastalığın yayılmasını bu yöntemle önledik, hastalığın önüne yine bu yolla geçeceğiz. Son vakaya kadar filyasyon önemini koruyacaktır.
- Kovid-19 hastaları için uyguladığımız tedavi, dünyanın birçok ülkesinden farklılıklar göstermiştir. Dünyada tıbbın bildiği ilaçlardan kullanım şekillerini değiştirerek bambaşka sonuçlar aldık. Bu kullanımın tüm ülkelerde yaygınlaşmasını umuyoruz.
- Birçok ülkede tedavi yoğun bakıma alınan hastalarla sınırlı tutuluyor. Semptomu olan hastalarda ise uygulanmıyor. Biz ise belirti gösteren herkese en erken aşamalarda uyguluyoruz. Hastalarımızda zatürreye gidiş oranı azalmış durumda. Yoğun bakımda vefat oranı yüzde 58'den yüzde 10'a geriledi. Solunum cihazına bağlı hastalardaki vefat oranı ise yüzde 74’ten yüzde 14’e geriledi.
- Unutmamalıyız 11 Mart'tan bugüne geldiğimiz nokta 'kesin başarı' noktası değildir. Başarı, tedbirleri artık terk edeceğimiz bir başarı değildir. Tedbirlere sarılmamızı gerektiren bir başarıdır. Yeni vaka sayısı henüz sıfır değildir. Aramızda hala virüsü taşıyan insanlar var. Olmaya da devam edecek. Hastalık bitmedi, o halde mücadele devam edecek.
- (Normalleşme nasıl olacak? Bilim Kurulu'nun önerileri nelerdir?) Bilim Kurulu bu süreçte tavsiyede bulunan bir kurul. Bu çerçevede biz bütün bakanlıklarla normalleşmenin hangi tedbirlerle yapılacağıyla ilgili görüşlerimizi paylaşıyoruz. Bu ay boyunca tedbirleri devam ettirerek nasıl bir normalleşme yapılacağıyla ilgili hazırlıklar tamamlanır. Zaten tamamlanınca kamuoyu ile paylaşılır.
- (Hem ölüm hem vaka sayılarında düşüşlerin olduğunu söylediniz. Pik yaşandı denilebilir mi? Bu düşüşler vatandaşta rahatlamaya neden olabilir diyorlar) Pik döneminde olduğumuzu söyleyebilirim. Bir düşüş trendine girdiğimizi görüyoruz. Bunun kalıcı olması önemli. Bu dönemde özellikle temasın önemli olduğunu, izolasyonun önemli olduğunu biliyoruz. Tedbirlere uyulmazsa ikinci dalga ortaya çıkabilir.
- (İsveç'ten getirilen Emrullah Gülüşken'le akraba olduğunuza dair bazı iddialar var) Emrullah Gülüşken ile hiçbir akrabalığımız yok. Sadece onu da getirmedik. Geçen gün Moskova'dan bir öğrencimizi getirdik. Fransa'da solunum cihazından çıkarılması istenen bir hastaydı. Bu anlamda biz, şunun altını çiziyorum. Dünyada devlet tarafından ücreti karşılanarak, vatandaştan hiçbir para alınmadan hava ambulansı hizmeti veren tek ülkeyiz. Salgınla mücadeleyi siyaset üstü yapmaya çalışıyoruz. Hiç kimsenin mücadelenin dışında kalmaya hakkı yoktur. Bakanlık olarak yapılması gereken ne ise gereğini yapma noktasında bir gayret içindeyiz. Lütfen bu konuları siyasete alet etmeyelim.
- (Evlerde test yapma imkanı olur mu?) Bununla ilgili Bilim Kurulu'nda da konuştuk. Biz toplumda yaygınlığı, taşıyıcılığı bilmek istiyoruz. Örneklem yöntemiyle ilgili bir çalışma başlatıldı. 1 hafta içerisinde bu konu da netleşmiş olur. Buna göre de alınması gereken yeni bir tedbir alınıp alınmayacağı da gündeme gelmiş olur. Biz de size açıklamış oluruz.
- (Daha önce İstanbul gibi riskli yerlerde ek tedbirler uygulanabileceğini söylemiştiniz) İstanbul'la ilgili özel bir tedbirimiz yok şu an. Vakamızın yüzde 60'ı İstanbul'da. İstanbul ne Vuhan kenti gibi ne de bir Avrupa kenti gibi olan bir yer. 20 milyona yakın bir nüfusu olan ama yerleşimi buralardan çok farklı olan bir yer. Torundan dedeye kadar bir arada yaşamanın fazla olduğu bir kentten bahsediyoruz. Ona rağmen 5. haftada İstanbul'un kontrol altına alınmış olması çok başarılı. Şu dönemde biz ilave bir tedbiri şu anda önermiyoruz. Ama her zaman söylediğimiz gibi, teması ve izolasyonu son derece önemsiyoruz.