Ticaret Bakanı Mehmet Muş, 5 ile bağlı bazı mahallelerin yangından dolayı afet bölgesi ilan edildiğini hatırlatarak, "Bu bölgelerde esnaf kredi ödemeleri, vergiler, SGK primleri, Tarım Kredi, Tarım Ziraat borçları ertelenecek ve yangında evi hasar gören vatandaşlarımıza kira yardımı yapılacaktır" dedi.
Ticaret Bakanı Muş, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle'nin de katıldığı basın toplantısında Temmuz ayı dış ticaret rakamlarını açıkladı. Bakan Muş, bakanlık binasında düzenlenen toplantıda konuşmasına Türkiye'nin farklı bölgelerina meydana gelen sel ve orman yangınlarında hayatını kaybeden vatandaşlara Allah'tan rahmet, ailelerine ve sevenlerine sabırlar dileyerek başladı.
Bakan Muş, yangınların akabinde devletin tüm imkanlarıyla seferber olduğunu ve yangınların söndürülmesi için azami gayret gösterdiğini işaret ederek, "Biz hükümet olarak; yangının yaralarını sarmak ve yangından zarar gören vatandaşlarımızın mağduriyetinin önüne geçmek için her türlü adımı atıyoruz ve atmaya devam edeceğiz" dedi.
"BORÇLARI ERTELENECEK VE YANGINDA EVİ HASAR GÖREN VATANDAŞLARIMIZA KİRA YARDIMI YAPILACAKTIR"
Bakan Muş, 5 ile bağlı bazı mahallelerin afet bölgesi ilan edildiğini hatırlatarak "Bu bölgelerde esnaf kredi ödemeleri, vergiler, SGK primleri, Tarım Kredi, Tarım Ziraat borçları ertelenecek ve yangında evi hasar gören vatandaşlarımıza kira yardımı yapılacaktır" diye konuştu.
Söz konusu yangınların ortaya çıkış nedenlerini emniyet güçleri ve yargı makamlarının araştırmakta olduğunu belirten Bakan Muş, "Türkiye'nin değişik bölgelerinde eş zamanlı olarak böyle büyük çapta yangınların çıkması sabotaj ihtimalini oldukça güçlendirmektedir. PKK gibi terör örgütlerinin geçmişte bu tip sabotajlara giriştiği de herkesçe bilinen bir gerçektir" ifadelerini kullandı.
"TERÖR ÖRGÜTÜNÜN AVUKATLIĞINA YÖNELENLERİN BU TUTUMLARI, ELBETTE MİLLETİMİZİN GÖZÜNDEN KAÇMAMIŞTIR"
Bazı muhalif siyesi çevrelerin bölücü terör örgütü PKK'yı savunma refleksi göstermelerinin ilginç bir husus olduğunu ifade ederek, "Sanki PKK, bu sabotaj işini geçmişte hiç yapmamış gibi, sanki çocuk katili terör örgütünün bu işlerde parmağı olmasına olanak yokmuş gibi refleks göstermeleridir. Terör örgütünün avukatlığına yönelenlerin bu tutumları, elbette milletimizin gözünden kaçmamıştır" dedi.
"TÜRKİYE YANGINI SÖNDÜRMEK İÇİN ATEŞE SU DÖKERKEN; BİRİLERİ DE YALAN KAMPANYASI ATEŞİNE BENZİN DÖKME YARIŞINA GİRMİŞTİR"
Söz konusu yangın felaketi sonrası bazı muhalif çevreler tarafından başlatılan siyasi linç kampanyasının Türkiye'nin kronik bir sorununu bir kez daha ortaya koyduğunu söyleyen Bakan Muş, şöyle devam etti:
"Önce bir yalanı ortaya atıp, sonra bunu sosyal medyada yayıp, daha sonra da bunun üzerinden kara propaganda yürütmek ve devletimizin çabalarını sekteye uğratmaya çalışmak; bazı siyasi çevrelerin her zaman uyguladığı bir yöntemdir. Türkiye yangını söndürmek için ateşe su dökerken; birileri de yalan kampanyası ateşine benzin dökme yarışına girmiştir."
"BU TAM BİR YALAN TERÖRÜDÜR"
Anayasa'nın 169. Maddesine işaret eden Bakan Muş, "'Yanan ormanların yerinde yeni orman yetiştirilir" hükmü orada dururken; Fondaş medyada "Yanan ormanların yerine otel yapacaklar" yalanı dolaşıma sokulmuştur. Üstelik ana muhalefet partisinin genel başkanı 1982 yılında çıkarılan bir yasanın bugün sınırlandırılmasını "Ormanları betonlaştıracaklar" iftirasıyla çarpıtmıştır. Bu tam bir yalan terörüdür" ifadelerini kullandı.
Sel, yangın gibi doğal afetleri siyasi çıkar malzemesi yapmanın ve bunun üzerinden siyasi rant devşirmeye çalışmayı yalnızca siyaset için değil, insanlık adına utanç verici olduğunu ifade ederek, "Çünkü burada söz konusu olan insan hayatıdır, milli servetimiz olan ormanlarımız ve içinde yaşayan tüm canlılardır. Bu meseleler siyaset üstü meselelerdir. Birlik ve dayanışma içerisinde, sağduyuyla ele alınması gereken konulardır" diye konuştu.