Bakan Yanık: Kadının İnsan Haklarını, Acilen Ulaşılması Gereken Temel Bir Hedef Olarak Görüyoruz

Bakan Yanık, "Türkiye olarak kadının insan haklarını, müzakere konusu bir siyasi araç olarak değil, acilen ulaşılması gereken temel bir hedef olarak görüyoruz." dedi

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Komitesinin (CEDAW) 82'nci oturumu kapsamında Türkiye raporunun değerlendirildiği toplantının kapanışında yaptığı konuşmada, "Türkiye olarak kadının insan haklarını, müzakere konusu bir siyasi araç olarak değil, acilen ulaşılması gereken temel bir hedef olarak görüyoruz." dedi.

İsviçre'deki Birleşmiş Milletler (BM) Cenevre Ofisi'nde CEDAW'ın 82'nci oturumu kapsamında Türkiye raporunun değerlendirildiği ve dün başlayan toplantı sona erdi.

Bakan Yanık, raporlama döneminde Türkiye'deki gelişmelere ilişkin soruları cevaplamasının ardından oturumun kapanış konuşmasını gerçekleştirdi.

"CEDAW 8. Dönem Ülke Raporu Yapıcı Diyalog Süreci toplantılarına katılmış olmaktan dolayı memnuniyet duyuyoruz." diyen Yanık, Türkiye’nin 8. Dönemsel Ülke Raporu'na gösterilen ilgiye teşekkür etti.

Yanık, BM Güvenlik Konseyi'nde kabul edilmesinin üzerinden 40 yılı aşkın süre geçmesine rağmen, temel insan hakları sözleşmesi olarak CEDAW'ın etkin şekilde uygulanmasının öneminin silahlı çatışmalar, iklim sorunları ve salgın hastalıklar gibi kadınlar ve kız çocukları için mevcut küresel zorluklar ışığında arttığına vurgu yaptı.

"Yeni dijital teknolojiler" konusunda uyarı

"Türkiye olarak kadının insan haklarını, müzakere konusu bir siyasi araç olarak değil, acilen ulaşılması gereken temel bir hedef olarak görüyoruz." ifadesini kullanan Yanık, kadınların ve kız çocuklarının haklarının her zaman önemli gündemlerdeki kararların merkezinde olması gerektiğinin altını çizdi.

Yanık, şöyle devam etti:

"Bu bağlamda, ortaya çıkan sorunlara etkin yanıt için CEDAW Genel Tavsiyelerinin işlevini ve önemini tasdik ediyoruz ancak yeni dijital teknolojilerin ışığında, yeni genel öneriye duyulan ihtiyaç artıyor. Ayrımcı etkiler de dahil olmak üzere bu teknolojilerin ortaya çıkardığı zorlukların ele alınması ve sunulan fırsatların etkin şekilde araştırılması gerektiğine inanıyoruz. Yeni dijital arenalar, cinsiyet kalıp yargılarını, çevrim içi şiddeti, tacizi ve nefret söylemini güçlendirmek için elverişli bir ortam yaratıyor. Dijital teknolojilerin yakın geleceğin ana iş modeli olacağı kesin olmakla birlikte dünya çapında, kadın ve kız çocuklarının, bu teknolojilere erişimi hala çok sınırlı. Komiteye, bu konuları ele alan bir genel tavsiyeyi memnuniyetle karşılayacağımızı bildirmek isterim."

"Türkiye CEDAW kaynaklı yükümlülüklerini yerine getirmekte oldukça kararlı"

Yanık, her ülkenin farklı ulusal bağlamlara sahip olmasının evrensel ideallere ulaşmada sorun teşkil etmemesi gerektiğini vurgulayarak, "Fakat komitenin değerlendirmelerinde ülkelerin meşru güvenlik önceliklerini, sosyoekonomik durumlarını ve kendine has problemlerini de dikkate alması gerektiğine inanıyoruz." dedi.

Komitenin işleyişinin niteliği ne olursa olsun, Türkiye'nin CEDAW kaynaklı yükümlülüklerini yerine getirmekte oldukça kararlı olduğunu belirten Yanık, iki gün süren toplantılarda diyalog sürecinin yapıcı geçtiğini ve Türkiye'nin insan hakları konusunda uluslararası normları koruduğunun altını çizdiklerini söyledi.

Komite Başkanı Vargas'tan Bakan Yanık'a teşekkür

Yanık, kararlı ve cesur adımlarla belirledikleri hedeflere doğru ilerlemeye devam edeceklerini vurgulayarak, CEDAW üyelerine, beraberindeki heyete ve Türkiye'nin BM Cenevre Temsilciliği Nezdindeki Daimi Temsilciliğine teşekkür etti.

CEDAW Komitesi Başkanı Perulu Gladys Acosta Vargas da Yanık'a yapıcı diyalog ve iş birliği için teşekkür ederek, "Türkiye'deki duruma daha yapıcı bakma fırsatımız oldu. Komite bu konuda Türkiye'deki ilerlemeleri takdir ediyor. Sizlerden gelecek bir sonraki dönem raporunu merakla bekliyoruz." diye konuştu.

Konuşmaların ardından dün başlayan CEDAW Komitesinin 82'nci oturumu kapsamındaki Türkiye raporunun değerlendirilmesi sona erdi.

Türkiye'yi temsil eden heyette Dışişleri, İçişleri, Adalet, Sağlık ve Milli Eğitim Bakanlıkları ile İŞKUR temsilcileri de yer aldı.

Bakan Yanık, Türkiye'de kayıt dışı çalışan kadın oranının 2021'de yüzde 35,9’a düştüğünü belirtti

Bakan Yanık, CEDAW Komite üyelerinin Türkiye'de kadın haklarına ilişkin sorularını cevaplandırdı.

Kadının ekonomik güçlenmesi hakkındaki soruları yanıtlayan Yanık, Türkiye'de kadınların emek piyasasında kayıtlı istihdam edilebilmeleri için çeşitli kanunlarda prim teşvikleri getirildiğini belirtti.

Yanık, 2022 Şubat ayı itibarıyla 4447 sayılı Kanun'un geçici 10. maddesinde yer alan teşvik uygulaması kapsamında, 176 bin 792 kadının sigortalı, geçici 19. maddesinde yer alan teşvik uygulaması kapsamında ise 571 bin 191 kadının sigortalı bildirildiğini aktardı.

Kayıtlı Kadın İstihdamının Desteklenmesi Projesi (WOMEN-UP) ile 7 ayrı ilde (Aydın, Denizli, İstanbul, Ankara, Samsun, Kahramanmaraş ve Şanlıurfa) 4 bin kadın işveren ve yanlarında çalıştıracakları 4 bin kadın işçinin 20 ay boyunca destekleneceği bilgisini paylaşan Yanık, şöyle konuştu:

"2022 Nisan ayı itibarıyla 267 engelli iş koçuna işitme engellilerle daha etkin iletişim kurmaları amacıyla 4 gün süren işaret dili eğitimi verilmiştir. Kadınların iş gücü piyasasına katılımını desteklemek, iyi ve nitelikli işlere erişimini artırmak ve istihdamını sürdürülebilir kılmak Bakanlığımızın öncelikli politikaları arasında yer almaktadır. Bu amaca uygun olarak mevzuat, strateji ve proje çalışmaları gerçekleştirilmektedir."

Yanık, "Kadın istihdamının artırılması amacıyla yürütülen çalışmalar neticesinde, 2002 yılı ile kıyaslandığında yüzde 72,5’lik kayıt dışı çalışan kadın oranı 2021 yılı itibarıyla yüzde 35,9’a gerilemiştir." dedi.

TÜİK 2022 Mart dönemi verilerine göre ise kadın iş gücünün 10 milyon 844 bin kişi, kadın istihdamının 9 milyon 343 bin kişi, kadınların iş gücüne katılma oranının yüzde 33,3 ve kadın istihdam oranının ise yüzde 28,7 olduğuna işaret eden Yanık, "2002 yılında kadınların yüzde 26’sı hizmetler, yüzde 60’ı tarım, yüzde 14’ü ise sanayi sektöründe çalışırken 2021 yılı itibarıyla bu oranlar sırasıyla hizmetlerde yüzde 59,7, tarımda yüzde 22,7, sanayi sektöründe yüzde 17,6 olarak gerçekleşmiştir." diye konuştu.

"Yaşlı nüfusun yüzde 55,7'sini kadınlar oluşturuyor"

Bakan Yanık, Türkiye'de 2021 yılı verilerine göre yaşlı nüfusun yüzde 44,3'ünü erkeklerin, yüzde 55,7'sini de kadınların oluşturduğunu aktardı.

Yanık, "Ülkemizin yaşlanma alanındaki temel yaklaşımı; yaşlı bireylerin aileleri ve yakınlarıyla, bulundukları çevrede, aktif ve sağlıklı yaşlanma çerçevesinde yaşlanma sürecini geçirmelerini sağlamaktır. Roman vatandaşlarımızın yoğun olarak yaşadığı yerlerde vatandaşlarımızın toplumsal entegrasyonlarını sağlamak amacıyla Sosyal Dayanışma Merkezleri tarafından vatandaşlarımıza psiko-sosyal, sosyokültürel, mesleki, sanatsal ve kişisel gelişimlerini destekleyici hizmetler sunulmaktadır." dedi.

"Erken yaşta evlilik sayısında önemli bir azalma olduğunu görüyoruz"

Erken yaşta ve zorla evlilikler hakkındaki sorulara ise Yanık, şöyle cevap verdi:

"Erken yaşta evliliklerin önlenmesine yönelik kamu kurum ve kuruluşları, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşları dahil olmak üzere ilgili tüm tarafların katılımıyla yürütülen çalışmalar doğrultusunda, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımız da erken yaşta ve zorla evlilik oranlarının yüksek olduğu illerde çalışmalarını sürdürüyor."

Yanık, 15 yaşın altındaki cinsel istismar vakalarının, evlilik sebebiyle olsa dahi resen soruşturulması konusunu suç olarak tanımladıklarını belirterek, "Dolayısıyla şikayet edilmemesi durumunda cezasızlık burada söz konusu değildir. Yani 15 yaş altında ise ve eğitim ve sağlık kurumlarında bireyler bunu fark etmişse kamu kurumlarına ve kolluk güçlerine ihbar etmek ve gerekli süreci başlatmakla yükümlüdürler." dedi.

Farkındalık çalışmaları yaptıklarını ifade eden Yanık, "Ayrıca eğitime erişimin kolaylaştırılması ve eğitim süresinin uzamasıyla beraber kız çocuklarının erken yaşta ve zorla evlilikten uzaklaştıkları bir vakıa. Özellikle ortaöğretimde kız çocuklarının eğitime erişiminin artırılması ve çoğaltılması sürecinin sonucunda erken yaşta evlilik sayısında da son yıllardaki verilerde önemli bir azalma olduğunu görüyoruz." şeklinde konuştu.

Bakan Yanık, ilgili birimlerin eş güdüm içerisinde çalışmaları ve illerde uygulanan eylem planları sonucunda 2021 yılı evlenme istatistiklerinde yer alan verilere göre 16-17 yaş grubunda erken yaşta ve zorla evliliklerin hem sayısal hem de oransal olarak düştüğünü açıkladı.

Yanık, "Yine 2005 yılında evlenen 51 bin 944 kız çocuğu sayısının 2021 yılında 13 bin 139’a düşmesiyle evlenen kız çocuk sayısında yüzde 75’lik bir düşüş görüldü." diye konuştu.

Nafaka hakkındaki sorulara ilişkin de Yanık, Türk hukukunda nafakanın; yardım nafakası, tedbir nafakası, yoksulluk nafakası ve iştirak nafakası olarak düzenlendiğini, bunlardan yoksulluk nafakasının eş yararına hükmedilen bir nafaka olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Nafakaların ödenmediği yönündeki tartışmalar son yıllarda sürmektedir. Bununla ilgili birtakım problemlerin olduğunu farkındayız. Bu konuda hem mahkeme kararlarının etkin uygulanması hem de kadınların nafaka dışı mali destek ve güçlendirme çalışmalarının artması noktasında çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Nafaka hakkının Medeni Kanun’dan kaynaklı hem evlilik birliği içerisinde eş ve çocuklar için ama aile birliği içerisinde de bütün aile fertlerinin birbirlerine karşı yardım etme yükümlülükleri mevcuttur."

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel Haberleri