Analistlere göre, faiz artırımın gündeme gelmesi için lirada geçen sene ağustos ayındakine benzer sert bir atağın görülmesi gerekiyor.
MB haftalık repo ihalelerine tekrar ara verdi, zorunlu karşılıklara yönelik de düzenleme yaptı. Böylece son toplantıdaki söylem değişikliği ardından liradaki baskıyı durdurmak adına örtülü faiz artışı yaparak ek sıkılaştırma adımlarına geri dönülmüş oldu.
Bu tür ‘arka kapı’ uygulamaları ‘daha önce olduğu gibi’liradaki baskıyı hafifletmeyeceği belirtilirken, bir süre öncesine kadar bu sene için MB’den faiz indirim beklentilerinin konuşulduğu piyasada, liranın daha çok değer kaybetmesi, beklentileri tekrar faiz artırımı yönüne çevirdi.
Para piyasaları şu anda MB faizlerinde düzenli yüksek miktarda artış fiyatlıyor.
İşlemciler piyasanın, fiyatlamaları düzgün yansıtmayacak şekilde bozulmuş olabileceğini belirtse de bir ve üç aylık libor faizleri, bir sene içinde faizlerin yüzde 33.5’e kadar yükselebileceği söyleniyor.
MB’nin şu anki faiz seviyesi çok yüksek olduğunu söyleyen bir bankacı, “Repo ihaleleri ile faizi 1.5 puan artırdı, toplamda üç puan artırma ihtimali var.
Gerçek faiz artırımına gitmeden önce bu adımların ne kadar işe yarayacağını görmek isteyecektir.
Fakat Türkiye’nin içinde bulunduğu ağır satış baskısı faizin düşük olmasından değil, tamamen yurtiçi siyasi ve yurtdışı gelişmelerden kaynaklanıyor. Bu tarz hamleler kurdaki olası yükselişleri sınırlamaya yeter liraya değer kazandırmaz.
Aynı bankacı konuşmasına şöyle devam etti: “Korkum MB’nin tekrardan swap piyasasına müdahale etmeye kalkması olur. Ekonomideki genel hassasiyeti göz önüne alarak kalıcı artırımdan imtina edecektir.
Lirada değer kaybı baskısı devam edecektir
Nomura ekonomisti İnan Demir ise dolar/TL’de yıl sonu beklentileri olan 6.25 seviyesini kısa zamanda geçmenin mümkün olduğunu söyleyerek, “İçeride ve dışarıda siyasi belirsizlikler devam ettikçe dolarizasyon baskılarının devam etmesini bekliyorum.
İçerideki döviz talebini karşılayacak sermaye girişinin yurtdışından sağlanması da bu sorunlar devam ederken mümkün görünmüyor, dolayısıyla lirada daha çok değer kaybı baskısı devam edecektir.
MB kur konusundaki rahatsızlığını haftalık repo ihalelerini askıya alarak gösterdi.
Demir, yine de geçmişte alınan benzer önlemlerin lirada geçici istikrar getirebildiğini hatırlatarak, “Bu adımın da geçmiş örneklerden daha etkili olmasını beklemiyorum.
Demir olağanüstü bir toplantıyla politika faizinde artışa gidilmesinin muhtemel görünmediğini söyledi.
Seçim öncesi son işlem gününü 5.5550 seviyesinden kapayan dolar/TL bugün itibariyle 6.24 seviyesini aşarken, liranın dolar karşısındaki değer kaybı seçimden bu yana yüzde 11’i, yılbaşından bu yana ise yüzde 14’ü aştı.
Erdoğan’ın ne zaman IMF’ye gideceği asıl soru
BlueBay Asset’ten Timothy Ash, para piyasası kurulu metninden‘ilave sıkılaştırma yapılabileceği’ ifadesinin çıkarılmasının kritik hatalardan biri olduğuna ve artık daha çok hataya yer olmadığını söyledi.
Piyasanın MB’nin yeni bir büyük politika adımı atmadan 23 Haziran’a kadar dayanıp dayanamayacağını sorguladığının altını çizen Ash, “Erdoğan’ın ne kadar süre sonra kaçınılmaz olanı kabul ederek IMF’ye gideceği asıl soru.
İstanbul seçimlerinin 23 Haziran’da tekrarlanacak olması siyasi belirsizliğin sürmesine ve reformların yine rafa kalkmasına neden olurken, ABD ile düzelemeyen ilişkiler ve TCMB rezervlerine yönelik endişeler de göz önünde bulundurulduğunda, önümüzdeki dönemde lirada baskının sürmesi bekleniyor.
MB’nin kredibilitesi oldukça az
MB’nin repo ihalelerini durdurmasının liradaki baskının çok güçlü olduğunu söyleyen Credit Agricole Kıdemli EM Stratejisti Guillaume Tresca, “Diğer taraftan TCMB zayıf liranın enflasyon üzerindeki olası etkilerinden de endişe ediyor.
Bu aynı zamanda MB’nin nisan ayında yaptığı söylem değişikliğinin uygunsuz olduğunu ve sıkı duruşun gerekliliğini gösteriyor.
Haftalık repo ihalelerinin durdurulması doğru olsa da MB’nin kredibilitesi çok az ve politika faizinin artırılması daha uygun bir adım.