Bodrum'daki kaçak yapılaşmaya, ruhsat sonrası kaçak büyümeyi de ekleyerek, halkın yoğun şikayetlerine yol açan altyapı sorunlarına geçelim.
Belediye kaçak yapıların peşinde koşmaktan, işlemlerini sürdürmekten yorgun düşerken, inşaatları bitirip ruhsatı alanlar, bu zke resmi izinlerin dışına taşmaya çalışıyorlar.
Gözü doymuyor bizim insanımızın.
İşini bitirmiş, ruhsatını almışsın, daha ne istiyorsun?
Hayır, otoparkları dükkana çevirecek, duvarlara pencere açıp temel üstüne oda yapacak, balkonu tuğla ile örerek salona ekleyecek, çocukları evlenince otursun diye bahçeye müştemilat konduracak.
Durmuyor ki vatandaş, belediye ne yapsın?
Bir de işin tehdit bölümleri var ki, şehirde duyulmasın diye üstünü örtüyorlar hep:
"Bak yapıyı mühürlemeye kalkma, çoluğun çocuğun var.
Gel de yık yıkabilirsen, bizim aile geniş.
Yeğenlerin sayısı 20’yi aşıyor, çocukları saymıyorum bile, ona göre ha!"
Tehditin bini bir para!
Allah görevlilere sabır, kolaylık versin.
Neyse bu kere, gözü pek, dağlarda terörle çatışıp yaralanmış, yasaları hakim kılmaya kararlı kahraman bir kaymakamımız var.
Yıkım için gidecek belediyeye jandarma, polis takviyesini yapmaktan, gerekli talimatları vermekten kaçmaz.
Ama bu da çözmüyor ki sorunu.
Belediye hangi birini, hangi güçlü iş makinalarıyla, hangi personelle yıkacak kaçakları?!
Çevre Bakanlığı destek olmazsa, devletin güçlü imkanları belediyeye takviye olarak verilmezse, iğneyle kuyu kazmaya devam ederiz.
Ayrıca bu konuda söylemek istediğim daha önemli bir husus var.
Hep vatandaşa yüklenip duruyoruz.
Bana göre yönetimler daha suçlu.
Millet kaçak yapmaya başlarken müdahale etseler ya.
Hep iş bittikten, binaların kabası yada tamamı bittikten sonra durduruyor, mühürlüyorlar.
Günümüzde teknoloji öylesine ilerledi ki, arsanızda değil kaçak inşaat yaparken, bahçede kedinize yem verirken bile hava fotoğraflarıyla anında tespit etmek mümkün.
Belediyeler yada Çevre Bakanlığı teknolojiden yararlanırsa eğer, kaçak inşaatlar daha temel atmaya başlarken durdurulur.
O takdirde, kaçak yapıya teşebbüs edenler de onca masrafı yapmamış ve mağdur duruma düşmemiş olurlar.
Fotoğrafa iyi ve akıllıca bakmak lazım.
Hergün yıkım savaşı verileceğine, onca gerginlik yaşanacağına, aklın ve bilimin gereğini yerine getirmek şart.
Öyle yaparsak, işimiz daha da kolaylaşır ve kaçak yapı sorunu da disiplin altına alınır.
Bir tedbir daha düşünülebilir.
İş makinaları, kamyonlar, beton mikserleri, kayaları parçalayan araçlar, dozerler, JCB’ler filan, ancak belediyeden ruhsatı alınmış alanlarda çalışabilirler.
Yani bu araçlar akıllara esen şekilde değil, müşterilerin sipariş ve anlaşmaları ile değil, sadece ruhsatları alınmış projelere yönelebilirler.
Herneyse, biz şimdi Başkan Ahmet Aras’a altyapı sorunlarını, yolların felaket durumunu, sürekli patlayan su borularını, enerji ve su problemlerini soralım:
- Bodrum’un yolları şimdiye kadar hiç böylesine kötü olmamıştı.
Niye tarlada gider gibi gidiyoruz bozuk yollardan, neden bir türlü tamir edilemiyor?
Yamalı bohçaya döndü yollarımız.
Ne zaman onarılacak, ne zaman asfaltlanacak?
- Yollarımız MUSKİ, AYDEM, Telekom çalışmaları nedeniyle bozuluyor.
Bir yandan patlayan su boruları değişiyor, bazı yerlerde elektrikler yer altına alınıyor, arıtmalar yapılıyor.
Torba-Yalıçiftlik arasına Turizm Bakanlığı su götürüyor, kanalizasyonları döşüyor.
Yılların ihmali, şimdi toptan giderilmeye çalışılıyor.
Akyarlar, Turgutreis, Kızılağaç, Gümüşlük yollarını onarmak için, çalışmaların bitmesini bekliyoruz.
- Çok yavaş gidiyor işler.
Geceleri niye çalışılmıyor, hafta sonları niye gevşiyor çalışmalar?
- Firmalar işi sıkı tutmuyor.
Kontrolü bizde değil.
MUSKİ her yere yetişmeye çalışıyor.
Bodrum’a su getiren ve devamlı patlayan boruları DSİ döşemiş.
Müteahhit şartnameye uymamış, kötü boru kullanmış.
Şimdi bunları değiştirme işi MUSKİ’nin sırtında.
Turizm Bakanlığı da Torba-Yalıçiftlik arasını yaparken, müteahhidin işi ağırdan alması ile uğraşıyor.
Bakanlık bir ay süre verdi, işler hızlanmaz ve şartnameye uydurulmazsa, sözleşme iptal edilecek ve iş yeniden ihale edilecek.
MUSKİ Bodrum’un altyapısını bitirmeye kararlı ama, biliyorsunuz Ankara Büyükşehirlerin dışarıdan bulduğu kredilere onay vermediği için, işi hızlandıramıyor bir türlü ve her yere de yetişemiyor.
Ayrıca sürekli ve yoğun yağışlar da, işlerin süratli yürümesini çok engelledi.
Vatandaş haklı olarak bize yükleniyor.
Benim elimde bir şey yok.
MUSKİ, AYDEM, TELEKOM işlerini bitirecek ki, ben hemen yollara girişip süratle düzelteyim.
- Hiç mi bir şey yapamıyorsunuz?
Eliniz kolunuz bağlı mı?
- İşi ağırdan alan firmalara devamlı ceza kesiyorum.
AYDEM iyi çalışıyor, ama diğerleri ile başımız dertte.
Osman Gürün Başkanım ile devamlı bakıyoruz yapılanlara.
Ama işler yürümüyor bir türlü.
İslamhanelerinde ikimiz de kıyameti koparttık.
Uzadıkça uzuyor işler.
Cezaya filan kulak asan yok.
Habire süre uzatımı istiyor firmalar.
Turgutreis’te arıtma Temmuz ayında bitecekti.
Kanalizasyon denize akmayacaktı artık ama firma işi yetiştirmesi bir yana, hala süre uzatımı istiyor.
- Ortakent’in de, Gündoğan’ın da, Yalıkavak’ın da kanalizasyonu yok.
Yakaköy-Dereköy-Akyarlar’da hele yağmur yağdı mı, foseptiklerden taşan lağım suları yol kenarlarından açıkta akıyor ve ortalık feci şekilde kokuyor.
Yok mu bunun pratik çaresi?
- Küçük yerleşimlerde, köylerde filan palet arıtmalar yapılabilir.
Ama bunun yetkisi bile Büyükşehir’de.
Osman Başkan'la görüşüp, bazı yerlerde sorunu geçici olarak paket programlarla çözebiliriz.
Bizim gibi çok önemli bir turizm merkezine yakışmıyor bu tablolar.
Ama inanın ki, tüm gücümüzü seferber ederek halka sıkıntı veren problemleri halletmeye çalışıyoruz.
- Peki ne zaman bitecek altyapılar, Bodrum’da yaşayanlar ne zaman ohhh diyebilecekler?
- İşler normal giderse, 2023 sonuna kadar kanalizasyonu ve yolları bitiririz.
Tüm altyapı projelerimiz hazır.
Ama bütün sorun parada.
Yeterli paramız yok.
Kaynağı bulur bulmaz, işin üstesinden kolay geliriz.
Aldığım bilgilere bakarsam, Ahmet Başkan’a hak vermeme rağmen, tam tatmin olduğumu söyleyemem.
Söyleyemem çünkü, Ankara’dan pek destek gelmiyor, elde işleri bitirecek yeterli para ve kaynak yok, müteahhitler işleri uzatıp duruyorlar, belki de ödeneklerini zamanında alamıyor olabilirler.
Bu turizm sezonunu da sıkıntılı geçireceğe benziyoruz.
Ayrıca işler yolunda gitse, gerekli parayı bulsak, tüm altyapıları süratle tamamlasak bile, Bodrum’a bu göç devam ettiği sürece ne yaparsak yapalım sıkıntı ve problemleri hiçbir zaman tam çözemeyeceğiz.
Trafik, güvenlik ve sağlık konularına bir başka yazıda değinmek üzere...
Can Pulak