Rus petrolünün deniz yoluyla taşınmasının önünde yasal bir engel olmaması başta Yunan denizcilik firmaları olmak üzere deniz taşımacılığında faaliyet gösteren firmalara ekstra kazanç sağladı.
Ukrayna'da binlerce kişinin ölmesine, milyonlarca kişinin evinden yurdundan edilmesine neden olan savaş, tarımdan enerjiye, Avrupa güvenliğinden ittifaklara birçok olguyu değiştirdi. Dünyanın endişeyle izlediği bu sancılı değişim sürecinde, çoğu ülke bir yandan Rusya'ya karşı yaptırımları benimserken bir yandan da savaşın dünya çapında yarattığı olumsuz etkilerden kendilerini korumak için çare arayışına girdi.
Enerji açısından Rusya'ya bağımlı olan, petrol ihtiyacının yaklaşık yüzde 25'ini, doğal gazının da yüzde 40'ını Rusya'dan karşılayan Avrupa, Rusya'ya karşı uyguladığı yaptırımlarda en çok doğal gaz ve petrol konusunda zorluk yaşadı.
Fosil yakıtlarda uygulanan yaptırımların Rusya'dan çok Avrupa'ya zarar vereceği endişesi ve Rus fosil yakıtlarının alternatifinin kısa zamanda bulunamaması nedeniyle bu yaptırımlar kısıtlı kaldı.
AB'den Rus petrolü ithalatına kısıtlama
Brüksel'de 31 Mayıs'ta düzenlenen AB Liderler Zirvesi'nde, Rusya'dan AB'ye petrol ithalatına kısıtlama kararı alındı. AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, yıl sonuna kadar Rusya'dan petrol ithalatının yüzde 90'ına yasak getirileceğini söyledi.
Enerji sıkıntısı yaşanabileceği endişesi, Macaristan başta olmak üzere bazı ülkelerin ambargoya karşı çekincelerini de beraberinde getirdi. Böylece, Druzhba boru hattının güney kısmı yaptırımdan muaf kaldı.
Yaptırımlarla deniz taşımacılığı önem kazandı
AB'nin Rusya'dan petrol ithalatının 3'te 2'sini karşılayan deniz taşımacılığı ise özellikle Yunanistan’ın bu konudaki endişeleri nedeniyle yasak dışında kaldı.
Geniş filosuyla söz konusu alanda en fazla faaliyet gösteren ve gelir elde eden ülkelerden biri olan Yunanistan'ın da bu konudaki endişeleri dikkate alınarak tankerlerin deniz taşımacılığıyla Rus petrolü taşıması yasaklanmadı.
Yarıdan fazlasını Yunan tankerler taşıyor
Uluslararası Finans Enstitüsü Baş Ekonomisti Robin Brooks'un paylaştığı verilere göre, Yunanistan'a ait tankerler Rus petrolünün yüzde 63'ünün taşınmasını sağlıyor.
Brooks, Rusya'nın büyük miktarda cari fazla oluşturmasının nedeni olarak da Yunan gemilerini gösterdi.
- Yunan armatörler mevcut durumdan karlı çıktı
Bu konuda yaptırım olmaması nedeniyle, Yunan denizcilik firmaları bu petrol sevkiyatından büyük kar elde etti.
Reporters United'ın mayıs ayında paylaştığı raporda, 9 Mart-30 Nisan'da Rusya'dan gemilerle taşınan fosil yakıtın yüzde 52'sinin Yunan gemileriyle yapıldığı belirtildi.
Medya patronları da Rus petrolü taşıyor
Vardis Vardinoyannis, Yannis Alafuzos ve Evangelos Marinakis gibi televizyon kanalı sahiplerine ait gemilerin de bu taşımacılıkta rol aldığına dikkat çekildi. Bu üç ismin, Yunanistan genelinde yayın yapan 6 özel kanaldan 4'ünün sahibi olması da dikkati çeken bir başka olgu oldu.
Yunan Armatörler Birliğinin raporuna göre, dünya çapındaki petrol tankerlerinin taşıma hacmi açısından yüzde 30'u Yunan işletmecilerin elinde.
"Önceden yapılmış anlaşmalar var”
Medya patronlarından olmakla birlikte deniz taşımacılığında da önemli bir yere sahip olan, deniz taşımacılığı firması sahibi Yunan Vangelis Marinakis, bu yıl 26'ncısı düzenlenen Yıllık Economist Konferansı'nda, yaşanan enerji krizinde Yunan armatörlerin enerji güvenliğini sağladığını savundu.
Marinakis, Rus gazından bağımsızlaşılabilmesi için deniz taşımacılığının önemli olduğunu savunarak özellikle Yunanistan gibi NATO üyesi bir ülkenin, yüksek tonaj kapasitesine sahip olmasının bu anlamda değerli olduğunu ileri sürdü.
Yunan denizcilik firmalarının Rus petrolü taşımasına ilişkin eleştiriler başta Ukraynalı yetkililer olmak üzere, birçok kişi tarafından dile getirilirken Marinakis, bu durumun bir gecede değişemeyeceğini savundu.
Marinakis, daha önceden yapılmış anlaşmalar nedeniyle yıl sonuna kadar Rusya'dan Avrupa'ya petrol taşımacılığının devam edeceğini belirterek hiçbir yasa ve ambargonun ihlal edilmediğini savundu.