Birkaç gün önce Sn. Ümit Özdağ’ın başkanlık seçimlerinde Sn. Mansur Yavaş’ın aday olması gerektiği önerisi ve bu çağrıyı milli bir görev olarak addetmesinin akabinde twetterin bazı sohbet odalarında rastladığım yorumlar oldu.
Sol tandanslı olduğunu ileri süren veya gerek kullanıcı adı ile gerek profil resmi ile solcu olduğunu iddia eden bazı kişiler Sn. Ümit Özdağ’ın mülteci politikalarının sığ olduğunu, sadece oy için bunları söylediğini anlatırken yine sol tandanslı olduğunu belli eden kişiler tarafından şu yorumlar paylaşılmaya başlandı:
Efendim, mülteciler (genellikle Suriyeli ve Afgan) üretime katkıda bulunuyormuş, bahsedilen Çin modelindeki ucuz iş gücü onlarmış, içlerinde çok mükemmel insanlar varmış, Afganlar çok çalışkanmış, en çok Suriyeli çalıştıranlar MHP’lilermiş… Bir milyon Suriyelinin 999 bini suç işlemiş ama 1 tanesi bile hiçbir suç işlememişse ve biz onlara suçlu, düzeni bozan kişiler muamelesi yapıyorsak ırkçı faşistlermişiz. Eğer mülteci sorunu varsa Balkan göçmenleri veya Ukrayna’dan gelenler de aynı şekilde değerlendirilmeliymiş… Vs.
Biz kimseye öcü demiyoruz güzel kardeşim. Tabi ki herkes iyi veya kötü olabilir. Türk insanının içinde de suça meyilli olan vardır ama onu başka ülkeye gönderemezsin. Başka bir ülke haklı olarak almaz. Bayramda seyranda memleketine gidene istediği zaman dönene “mülteci”, “savaş mağduru” filan denmez. “Gurbetçi” denir. Bizim ülkemiz dışarıdan işçi alacak bir istihdama sahip değil.
Şimdi üzüldüğüm ve anlatmak istediğim şudur:
Bu konuşmaları yapanlar bu ülkenin okumuş gençleri, ama okumak nedir? Üniversiteye gidip sadece teknik dersleri almak mıdır?
Ben de hümanistim. Ben de tüm insanları eşit görmek istiyorum ama Ortadoğu’nun bataklığının ülkemize taşınmasından ve Batı’nın bir maşa gibi insanları kullanmasından bıktım. Tüm insanlar ne zaman eşit olacak biliyor musunuz?
Ne zaman Avrupa birliği ülkelerine girerken pasaport sırasında “EU” ve “Other” yazısını görmezsek, ne zaman Amerikan vatandaşı olmak için insanlar “green card” çekilişine girme gereği duymazsa o zaman. Ama bugün o gün değil. Ülkem elden gitmiş, ucuz iş gücü diyor! Güzel kardeşlerim kendi ülkemizde ikinci sınıf insan muamelesi görüyoruz. Ticaret yaparlarsa teşvik ve vergi muafiyeti alıyorlar, hastanelerde öncelik onların, üniversitelere sınavsız giriyorlar, kiraları ödeniyor, ucuz iş gücüne gelince bu zaten tamamen hukuksuz bir durum. Bizim ülkemizde ucuz iş gücü diye bir şey yok. En düşük işçi maaşı asgari ücrettir ve sigortasız işçi çalıştırmak yasaktır. Bunu söylemen bile ihbar veya şikâyet sayılır. Savcıların re ‘sen araştırması gerekir.
Ahlaklı ve akıllı olmamız lazım. Araştırmamız lazım, bir konu hakkında tek bir kaynağa bağlı kalmadan tüm boyutlarıyla değerlendirip konuya ülkemizin yani içinde yaşayan bizlerin menfaatlerini ön plana çıkararak bakmamız lazım. Bizimki de böyle oluvermesin. Doğrusu neyse o olsun. Sadece gözümüzü açalım. Kanmayalım. Ve bence en önemlisi: Bu ülkenin kendisini sağcı ya da solcu olarak tanımlayan herkesin önce ülkesinin menfaatlerinde milli olma koşulunu gözetmesi gerekir.
Sürçülisan affola…