MAYIN TARLASINDA YÜRÜDÜ
36 yaşında hayata gözlerini yuman Diana, empati gücüyle tüm dikkatleri üzerine çekmeyi başarmıştı. Öyle ki hayattayken yaptığı çalışmalarla HIV, AIDS ve cüzzamın tüm dünyaya duyurulmasını sağladı. Hayatının son birkaç ayında ise mayın konusunda farkındalık yaratmak için Angola'yı da ziyaret etti. 1997 yılında gerçekleştirdiği ziyaret sırasında çekilenbir fotoğrafta koruyucu ekipmanlar giyen Prenses Diana'nın bir mayın tarlasında yürürkenki hali kameralara yansımıştı. Ünlü bir beden dili uzmanı olan Judi James Diana'nın bu 'sözsüz ifadesinin' nasıl büyük bir etki yarattığını şöyle anlatıyor:
Prenses Diana'nın duruşunu ve ne anlatmaya çalıştığını yorumlayan Judi James, "Kameralara karşı ifadesi ve pozu basit ama güçlüydü. Kraliyet ailesinde gelecek yüzyılda yaşanacak bir değişime dikkat çekmeye devam etme arzusunu gösteriyor gibiydi" ifadelerini de kullandı. Diana'nın kara mayınlarına dikkat çekmek için yaptığı bu ziyaret, mayınla mücadelede dönüm noktalarından biriydi. O günden beri bu konuda bilinçlenme adına bir çok şey yapıldı, "4 Nisan Uluslararası Mayın Bilinci Geliştirme Günü" de bunlardan biri.
YILLAR SONRA ANNESİNİN YÜRÜDÜĞÜ YERE GİTTİ
Diana'nın 1997 yılında mayın tarlasındaki kendinden emin tavrı 25 yıl sonra bile konuşulmaya devam ediyor. Annesinin mayın tarlasındaki farkındalık yürüyüşü şimdilerde kraliyetteki görevlerinden ayrılan küçük oğlu Prens Harry için de ilham kaynağı oldu. Prens Harry 2019 yılında 22 sene önce annesinin yürüdüğü mayın tarlasına gitti. Annesinin adım attığı tarlada aynı duruşla aynı adımları atan Prens Harry, Huambo'da annesinin adı verilen 'Diana Ağacı'nın gölgesinde dinlendi. Harry, Angola'da bulunan Prenses Diana Caddesi'nde yürüdükten sonra ise şunları söyledi:
Yıllar sonra bile adından yaptığı iyiliklerle bahsettiren Prenses Diana'nın ölümünün 25. yıl dönümü için yeni bir belgesel hazırlanıyor. Adına yapılmış onlarca belgesel, dizi ve filmden daha farklı bir teknikle yapılması beklenen belgeselin yönetmenliğini ise Oscar adayı yönetmen Ed Perkins yapacak. Ed Perkins ve ekibi Prenses Diana'nın yüzlerce saatlik görüntülerini taradı ve onun doğduğu günden öldüğü güne kadarki her anını anlatmak ve aktarmak için arşivlere yöneldi.
Yönetmen Perkins belgesellerde anlatıcı olarak kullanılan röportajlardan ve geriye dönük analizlerden kaçınarak Diana, medya ve halk arasındaki karmaşık ilişkiyi keşfetmek istediğini söyledi. Diana öldüğünde 11 yaşında olan ve hissettiği kafa karışıklığını hatırlayan Perkins, belgeselin izleyicileri prenses üzerinden kendi ilişkilerini yeniden analiz etmeye teşvik edeceğini de ekledi.