Beşiktaş'ta başörtülü kadına saldırdığı gerekçesiyle tutuklanan sanık Berrak Karaoğlu, "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme" ve ''basit yaralama'' suçlarından 4 yıla kadar hapis cezası istemiyle hakkında açılan davada, hakim karşısına çıktı.
İstanbul 60. Asliye Ceza Mahkemesindeki ilk duruşmaya, tutuklu sanık Berrak Karaoğlu ve müşteki Şüheda Nur Eriş ile avukatları katıldı.
Duruşmada, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) avukatları da hazır bulundu.
Duruşma, yoklama ve kimlik tespitinin yapılmasıyla başladı. Bu işlemlerin adından kürsüye alınan sanık savunmasını yapıyor.
Adliye önünde açıklama
Duruşma öncesi adliye önünde gazetecilere açıklamalarda bulunan KADEM'in avukatı Canan Sarı, Karaköy'deki çirkin saldırının hemen akabinde Beşiktaş'ta yolda yürüyen bir kadının başörtüsü gerekçe gösterilerek hiçbir tanışıklığı olmayan hemcinsinin şiddetine maruz kaldığını anlattı.
Avukat Sarı, birlikte yaşama kültürüyle beraber kişisel hak ve özgürlüklere karşı da yapılan bu çirkin saldırının toplumda infiale sebep olduğunu belirterek, "Başörtülü kardeşimizin hür iradesiyle karar verdiği kıyafet seçiminden dolayı şiddete maruz kalması toplumsal yapımız ve kadim değerlerimiz açısından endişe vericidir. Mağdurun daha önce sanıkla hiçbir tanışıklığının olmaması gözetildiğinde sırf dini inancından dolayı tercih ettiği kıyafet nedeni ile sözlü ve fiziki saldırıya maruz kaldığı bu eylem, hakaret, tehdit ve yaralama suçları kadar toplumsal barışı da hedef alması yönüyle TCK'nin 216. maddesi unsurlarını da içerdiğinden 'halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme' suçunun da varlığını göstermektedir.'' diye konuştu.
Bireyin en temelde yaşamını tehdit eden ve toplumsal hayata katılımına engel olan bu ayrımcı bakış ve dahası şiddetin yalnızca kadınları değil, bir bütün olarak toplumu da olumsuz etkilemesi açısından çok boyutlu sosyal bir sorun olduğunu ifade eden Sarı, ulusal ve uluslararası arenadaki düzenlemelere rağmen neredeyse her ülkede bir sorun olarak ortaya çıkan şiddetin çok yönlü, bütüncül, kapsayıcı plan ve politikalarla toplumsal düzeyde ortak ve kararlı bir mücadeleyi gerektirdiğini söyledi.
Avukat Canan Sarı, bu tip ayrıştırıcı vakalarda yek ses olarak toplumca karşı çıkıldığında, bu köhne zihniyete sahip tahammülsüz kişilerin yargıda hak ettikleri cezayı almasının takipçisi olunduğunda bu gibi olaylarla hedeflenen kutuplaşmaya geçit verilmeyeceğini anlattı.
İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 12 Kasım'da Beşiktaş Polis Merkezi'ni arayan müşteki Şüheda Nur Eriş'in, tanımadığı bir kadının kendisine saldırarak darbettiğini beyan etmesi üzerine soruşturma açıldığı belirtilerek, olaya ilişkin güvelik kamerası kayıtlarından saat 21.27'de sanığın yolda karşılaştığı müştekiye tokat attığının belirlendiği aktarılıyor.
Olay nedeniyle müştekinin basit tıbbi müdahaleyle iyileşebilecek şekilde yaralandığı ve sanığın müştekiye karşı, dini inancı gereği giyim tarzından dolayı eylemi gerçekleştirdiği kaydedilen iddianamede, sanığın "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme" ve ''basit yaralama'' suçlarından 1 yıl 4 aydan 4 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor.