Beyoğlu'nda dünürü, damadı ve damadının kuzeninin öldüren zanlı adliyeye sevk edildi. Zanlının emniyetteki ifadesinde, "Ölmemek için öldürdüm" dediği öğrenildi.
Beyoğlu Örnektepe Mahallesi'nde dün öğle saatlerinde dünürler arasında çıkan kavgada Berk Enes Giray, Hulusi Giray ve Burak Giray olay yerinde, Beytullah Akçay ise kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmişti. Yaralılardan katil zanlısı Mürsel Ağrı, hastanedeki tedavisinin ardından sorgulanmak üzere emniyete götürüldü. Polisin yaptığı çalışmalar sonucu olayla ilgili detaylar ortaya çıktı.
İddiaya göre, bir süre önce evlenen Berk Enes Giray ile Hacer Giray arasında şiddetli geçimsizlik yaşanmaya başladı. Tartışmaların büyümesi üzerine Hacer Giray evinden ayrılarak babası Mürsel Ağrı'nın yanına gitti. Bunun üzerine eşi Berk Enes Giray, babası Hulusi Giray ve Burak Giray konuşmak için Mürsel Ağrı'nın iş yerine gitti. İddiaya göre, Mürsel Ağrı ile erkek tarafı arasında konuşma sürerken Berk Enes Giray ile eşinin dayısı Mahmut Akçay arasında bir telefon görüşmesi gerçekleşti. Mahmut Akçay ile telefonda tartışan Berk Enes Giray, kuzeni Burak Giray ile birlikte Mahmut Akçay'ın evine gitti. Akçay'ın yaşadığı binanın önüne geldiklerinde onları Beytullah Akçay, İrfan Akçay karşıladı. İki grup arasından tartışma yaşandı. Olayın büyüyeceğini düşünen iki dünür Mürsel Ağrı ve Hulusi Giray da binanın önüne geldi. Onlar da kavgaya dahil oldu ve o esnada Hulusi Giray önce Mürsel Ağrı'yı, ardından Beytullah ve İrfan Akçay'ı silahla vurdu. Bunun üzerine Mürsel Ağrı da belinden çıkardığı silahla Hulusi, Berk Enes ve Burak Giray'a ateş etti. Olayda Hulusi, Berk Enes, Burak Giray ile Beytullah Akçay hayatını kaybetti. Böylece dünürler arasında çıkan kavgada 4 kişi hayatını kaybetmiş oldu.
"ÖLMEMEK İÇİN ÖLDÜRDÜM"
Emniyette ifadesi alınan Mürsel Ağrı'nın, "Olay yerine geldiğimizde dünürüm Hulusi Giray silahıyla önce bana daha sonra da Beytullah ve İrfan Akçay'a ateş etti. Beni öldüreceğini düşündüm ve ölmemek için öldürdüm" dediği öğrenildi. Ağrı, buradaki işlemlerinin tamamlanmasının ardından Çağlayan'da bulunan İstanbul Adliyesine sevk edildi.