Türkiye'nin en büyük tatlı su gölü olan ve 34 adanın yer aldığı Beyşehir Gölü'nde bu yıl, kuraklık, yaz döneminde artan tarımsal sulama ve buharlaşma nedeniyle su seviyesinde normalin üzerinde kayıp yaşanıyor.
Gölün kıyılarında yer yer 200 metreye yakın çekilmeler meydana gelince, bu alanlar küçük ve büyükbaş hayvanlar için otlağa dönüştü.
Gölde su miktarının giderek azalması ve derinliğin sürekli düşmesi sebebiyle yerleşim merkezlerine yakın alanlarda dört tarafı suyla çevrili küçük adacıklar oluşmaya başladı.
Yeni adacıklar Beyşehir Gölü'nde yaşam süren kuşların da toplu olarak görülmeye başladığı alanlar haline geldi.
Beyşehir Birliği, Göl, Doğa ve Çevre Koruma Derneği Başkanı Bekir Sami Tan, AA muhabirine, bu yıl yaşanan şiddetli kuraklık nedeniyle artan tarımsal sulama ihtiyacı ile yaz sıcaklarında yaşanan buharlaşmanın göldeki su miktarını önemli ölçüde azalttığını söyledi.
"Kurumasından endişe ediyoruz"
Kıyılarda yaşanan su çekilmeleri ve sulardaki derinliğin azalması üzerine birçok noktada küçük küçük adacıklar görülmeye başladığını belirten Tan şöyle devam etti:
"Bu yaşıma geldim, ilk defa göl sularının bu kadar çekildiğine, böyle çok sayıda küçük adacıklar ortaya çıktığına şahit oluyorum. Gölün durumu çok vahim. Bu kış döneminde çok yağış bekliyoruz. Yoksa gelecek yıllarda Beyşehir Gölü'nün akıbeti çok iyi gözükmüyor.
Akşehir ve Eber gölleri gibi kurumasından çok endişe ediyoruz. Göl kıyılarında suların çekilmesi nedeniyle balçık ve bataklık alanlar da oluştu. Bulunduğumuz yerin aşağısında kış döneminde, 2 metre derinliğinde su vardı, şimdi burası kara parçası oldu. Kuşlar bile buraları terk edip bu adalara sığınmaya başladı. Gölün bu durumdan kurtulması, tarımsal sulama politikalarının yeniden gözden geçirilmesinden, bir gram suyun heder edilmemesinden geçiyor." diye konuştu.
Tan, bölgenin su sorununun bir nebze de olsa çözülebilmesi için tarımsal üretimde daha az su isteyen bitkilere yönelmek gerektiğini vurgulayarak, "Su hayattır, yaşamdır. Beyşehir Gölü, aynı zamanda bir içme suyu havzası ama gölün bu durumu, bataklık oluşması, balçıklanma gibi nedenler, içme suyu kalitemizi de olumsuz etkiliyor." ifadesini kullandı.
"Derinlik 1 metre azaldı"
Balıkçı İbrahim Erdoğan da küçük adacıkları yakından görmek için sık sık gölde gezinti yaptıklarını anlattı.
Gölde ilk defa böyle bir şeyin yaşandığını dile getiren Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
"Beyşehir Gölü'nde su seviyesi çekildiği için yaklaşık 1 metre derinlik azalması oldu. Gölde daha alçak olan zemine yakın yerler biz balıkçıların 'dırımba' adını verdiği küçük adacıklar haline dönüştü. Gölde yaklaşık 34 adamız var. Suların çekilmesi nedeniyle 30-35 de böyle küçük adalar meydana geldi. Bu küçük adalar, bölgemize gelen göçmen kuşlar ile diğer türlerin de sığınma, yuvalanma ve beslendiği alanlar haline geldi. Üzerinde eskiden hiç karga sürüsü görmezdik, göle inmezlerdi. Şimdi bu küçük adacıklarda binlerce karga sürüsü görmeye başladık. Buralarda besin ihtiyaçlarını karşılıyorlar. Ayrıca sakar mekeler, karabataklar, martılar ve diğer türler de buralarda yoğun olarak görülüyor. Teknelerle yanlarına yaklaştığımızda sazlıklar arasına uçuşarak gizleniyorlar."
"Gölün her tarafında adacıklar meydana gelmeye başladı"
Beyşehir Avcılar ve Atıcılar Spor Kulübü Başkanı Mustafa Güler ise kıyıdaki alanlarda suların çekilmesi üzerine amatör olta avcıları olarak zor günler yaşadıklarını belirterek şunları kaydetti:
"Göl kıyıları bizim av sahamızdı. Buralara çok oturup olta ile balık çektik, gölün en derin, akıntılı yerlerinden birisiydi. Şimdi ise tam bir araziye dönüşmüş durumda. Göl ölüyor, suların çekildiği yerlerde hayvanlar otluyor. Gölün her tarafında adacıklar meydana gelmeye başladı. Gölümüze tamamen yok olmaması için hepimizin sahip çıkması gerekiyor."