Bi şey yapmalı..Hey bi şey yapmalı..Hey bi şey yapmalı”..Tüm Gündoğdu meydanı haykırıyordu. Aralarında İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in de olduğu inanılmaz kalabalık sadece şarkılara eşlik etmiyordu, “İzmir dünyanın çöplüğü değildir “diyordu. Konser Brezilya’dan İzmir’e gelecek olan asbestli gemiye karşı düzenlenmişti.
Moğollar sahnedeydi. Aslında ben Taner Öngür ve Moğollar diyeceğim. İlk kurulan grupta belki Taner yoktu ama gruba katıldıktan sonra hep teorisyenlik ondaydı. Aslında “Anadolu Pop” ismini de yaptıkları müziğe veren odur.,
Mart 1970 de dönemin popüler müzik dergisi Hey’e bu adı seçmelerinin nedenini şöyle açıklar grubun bas gitaristi;
“İspatlamak istediğimiz halk müziğimizin çok sesli bir ruha sahip olması. Ayrıca folklorumuzdaki dinamizmin pop müziğin dinamiğine yakın olması. Geri kalmış popüler müziğimizin ileri teknik ve zengin folklorumuzla birleşmesiyle bir kişilik kazanması..”
Taner bu açıklamayı yaptığı tarihlerde grup bu tarzdaki ilk plağını çıkarır: “Dağ ve Çocuk /İmece” Her iki parça da yerli melodi ve ritimlerden yola çıkılarak yapılmış özgün bestelerdir ve büyük ilgi görür.
Moğollar’ın kuruluşu 60 lı yılların sonuna kadar gidiyor.Sınıfını geçmesi şartıyla babasının gitar aldığı Cahit Berkay önce “Siyah İnciler”grubunda tıkırdatıyor gitarını.Daha sonra Selçuk Alagöz’de.. Baterist Engin Yörükoğlu ( onu çok özlüyoruz) da aynı gruptadır. Yapmak istedikleri müzik bu değildi tabii ki. Silüetler’de çalan Murat Ses ve Aziz Azmet’le bir araya gelip Moğollar’ı kurdular. Aralarında o dönem basçı olarak Vahşi Kediler’den Haluk Kunt vardır. Kısa bir süre sonra Hasan Sel alır bas gitar görevini. İlk 45 likleri “Eastern Love” Tarih Şubat 1968. Yani tam 68 kuşağı grubudur onlar. İsimlerini duyurmak için konserler verirler ki bunlardan birini çok iyi hatırlıyorum. Çünkü bizim dergi “Diskotek”düzenlemişti. İstanbul Fitaş Sineması’ndaydı. Konsere silindir şapkalar,uzun siyah fraklar ile çıktılar,yaptıkları müziğe kontrast olarak. Üç keman,bir trompet ve bir viyolensel de vardı sahnede.Bir yıl sonra grupta yine bas gitar değişiyor,Taner Öngür katılıyor.
Moğollar’ın ortak çalışmaları Ersen ile başlamıştır. Daha sonra Paris’te bulundukları sırada Barış Manço ile birleşirler. Daha sonra da Cem Karaca ile. Grup bu arada Paris’te “Academie Charles Cros” ödülünü alır. Albüm buram buram Anadolu kokan “Türk Dansları” adını taşımaktadır. 70 lerin sonunda grup elemanları kendilerine özel yollar çizerler. Örneğin Engin Fransa’ya, Taner Almanya’ya yerleşir. Cahit inanılmaz bir rekora imza atar. 149 film 58 dizi 15 belgesele film müziği yapar.Bunlarla bol ödül alır. Bir röportajında Cahit film müziği yapmayı şöyle tarif ediyor; “Hayalleri müziğe aktarmak”
Seneler sonra grup elemanları iyi bir karar alarak bir araya geliyorlar. Grubun geri dönüş konseri de unutulmaz arasındaydı.Tarih 31 Mayıs 1993 ..İstanbul Cemal Reşit Rey Salonu..O kadar özlenmişlerdi ki defalarca bis yaptılar. O günden bugüne aralarına Cem Karaca’nın oğlu Emrah’ı da alarak depolitize edilen gençleri ve genç kalanları uyandırma görevini üstlenirler. Susurluk sonrası “Sürekli aydınlık için bir dakika karanlık” eylemlerinin bir parçasıdır “Bişey Yapmalı”..Sivas katliamının ağıtıdır “Issızlığın Ortasında”..Bergama çevrecilerinin sloganıdır “Ölüler Altın Takar mı?” Ortadoğu savaşına karşıdır “Çölde Gökyüzü”..Tarımı dışa bağımlı
hale getirenlere bir tokattır “Toprak Ana”..
Taner “Dünyamızı ve geleceğimizi emanet edeceğimiz çocuklara savaşsız,sömürüsüz,tertemiz bir dünya bırakmak için mücadelemiz diyor. Yine bir Moğollar şarkısı ile bitirelim..
“68 ruhuna geri sar ,Denizlerin aşkına geri sar, Selam olsun erenlere,
Sevgisini serenlere, Lokmasını bölenlere geri sar”