Bugün yine bir 24 Nisan'ı idrak ediyoruz. Nefesler tutulmuş " Acaba Biden ne diyecek? " " soykırım diyecek mi?" beklentilerine cevap geldi.Biden reis , " soykırım " dedi...
Türk siyasetinden cılız bir-iki ses (Cavusoglu ) ;medyada kınama lafları, Biden'in had bilmezligi, kustahligi vb. kızgınlık sözleri vs.
Çok mu şaşırdık...Biden söylemez diye bir beklentimiz mi vardı. Biden'den Ülkemiz lehine,bizi ovecegi sözler mi bekliyorduk? Ya da Biden'in bizim aleyhimize herhangi bir söz soyleyebilecegine inanmıyor muyduk? Söyleyince niye şaşırdık,ya da şaşırmış gibi yapıyoruz bunu da hiç anlamıyorum.
ABD Temsilciler Meclisi ilgili komisyonları bu konuyu defalarca gorusmedi mi ki? Kaç kere komisyonlardan genel kurula tasari gönderilmedi mi? Kaç kere ABD başkanı muhteremler ( baba Bush,Clinton gibi) musevi lobilerinin Türkiye lehine baskıları sonucu ( lobilerin mektupla resmi başvuruları ile) ABD anayasasının verdiği yetki gereği tasarilari geri cekmedimi ki?
Nihayet biz dünya yahudilerine " one minute " dediğimizden beridir ; cihatçı gençlerden oluşan bir mücahit grubunu Gazze'ye yolladigimizdan beridir ; "ermenistan" ismini koydukları( ve bayrak asarak) caddeyi törenle açan Filistin'i yüksek seviyede (!) sahiplendigimizden beri ; ABD ve batıyı hedef alan ,ihvana yaklaşan dış politik manevralarimizdan beri ABD de de işler değişmiş bulunuyor.Basit ve düz mantığa dayalı bu sebepler sonucu ...ABD Temsilciler Meclisi Komisyonu tasarıyı kabul ediverdi. Musevi lobisi seyretti,ilgilenmedi...O sırada zaten hem S- 400 hem ABD füzeleri krizi yasanmaktaydi ve tasari genel kurula geldi,oylandi KANUN oldu.Hem de yanında füze satışının durması kanunu ile birlikte...Ayrıca yanlarında bonus olarak yaptirim kararlarıyla birlikte...
Burada bir hususu, yanlış anlaşılmamak adına belirtmek ihtiyacindayim.Bunlari museviperest, Amerikanci,batıci bir insan olduğumdan söylüyor değilim.Bir iflah olmaz Türk milliyetcisiyim...Sadece Türkün ve Türkiye Devletinin menfaatlerini düşünür,gozetirim. Dış politikanın düşmanlıklar üzerine yurutulmemesi
gerektiğine inanırım...Dünyanın gerçeklerinden uzak hayalci politikaların ulke ve milletin başını belaya soktuğuna/sokacagina inanırım. (Irak,Suriye,Mısır,Libya,hatta Rusya -uçağın dusurulmesi- ornekleri...Suriyelilerin başımıza bela oluşu vb. )
Gelenekten uzaklatirilmis "hariciye" politikaları ve meslek erbabının elinden alınmış hariciye işlerinin ceremesini daha çok çekeceğe benziyoruz.
Bütün bunlar meselenin bir yönü ve bir 24 Nisan sebebiyle yine aklımıza geliverenler.Biden acaba ne der,bu seneyi nasıl gecistirir diye beklemenin bir anlamı yoktur. Biden da,ondan sonra gelecek her ABD başkanı olacak kişi de inaniniz ki,adınız kadar emin olunuz ki ,her 24 nisanda " soykirim" diyeceklerdir.Bu kaçınılmazdır.Temsilciler Meclisinde kabul ettikleri Kanunun bir gereği ve sonucudur.
Biz hala kendi içimizdeki kayıkçı kavgasına bakalım.Birakin dünya kamuoyunu ermeni soykirimi iddialarının asilsiz/yalan olduğuna inandirilmasi mücadelesini biz kendi kamuoyumuzu bunların yalan olduğuna inandırmaya muvaffak olamamış vaziyetteyiz.Birakin dünyayı ülkemizden yükselen soykırım yalanlarına bakın!...
Vay bize,vaylar bize...