Yarın başkanlık görevine başlayacak olan Joe Biden için ulusal güvenlik kabinesinin Senato onayı alarak hemen göreve başlaması önceliklerden biri. Dışişleri Bakanlığı, Savunma Bakanlığı, İç Güvenlik Bakanlığı ve istihbarat için aday gösterilen isimlerin Biden’ın yemin ederek görevi resmen devralacağı Çarşamba gününe kadar Senato tarafından onaylanması beklenmese de, bazı adayların birkaç gün içinde göreve başlaması mümkün.
Senato bazı adayları, özellikle de savunma bakanlığına aday gösterilen isimleri genellikle yemin töreninin yapıldığı gün onaylıyor.
Dört yıl önce Başkan Donald Trump’a duyulan tepki, savunma bakanlığına aday gösterilen James Mattis haricinde, diğer adaylar için Demokratlar’dan kaynaklanan bazı gecikmelere yol açmıştı.
Bu yıl Trump’ın azil süreci ve başkent Washington’da aşırıcı bazı grupların olay çıkarabileceği endişesi yüzünden görülen olağanüstü askeri varlık sebebiyle gerilim yüksek.
Ulusal güvenlik ekibinin hızla göreve başlaması Joe Biden için yalnızca Trump yönetiminin politikalarını tersine çevirmek ya da değiştirmek için değil; aynı zamanda dünya genelinde görevinin ilk günlerinde soruna yol açabilecek diplomatik, askeri ya da istihbarat konuları açısından önem taşıyor.
“İstihbarat camiası siyasete karışmamalı”
Joe Biden'ın Ulusal İstihbarat Direktörlüğü'ne aday gösterdiği Avril Haines Senato İstihbarat Komisyonu'nda konuştu.
Daha önce CIA başkan yardımcılığı görevinde bulunan ve eski Başkan Barack Obama döneminde ulusal güvenlik danışmanı yardımcısı olan Haines, “Ulusal İstihbarat Direktörlüğü’nün etkili olabilmesi için, rahatsız edici ya da zor bile olsa, iktidara her zaman doğruları söylemekten kaçınmaması gerekiyor” dedi.
Haines’in siyaseti istihbarat camiasından uzak tutma vaadinde bulunması yaklaşımı istihbarat yetkililerine Cumhuriyetçi Başkan’ın isteklerine göre istihbaratın şekillendirilmesi için baskının yapıldığı Trump yönetiminin benimsediği yaklaşımdan ayrılıyor.
"Çin tehdidi" vurgusu
Avril Haines oturumda yaptığı konuşmada, "ABD'nin saldırgan tavır sergileyen Çin'e karşı aynı tutumu sergilemesi gerektiğini" savundu, Çin'den kaynaklanan tehditle mücadeleye daha fazla kaynak ayrılmasına öncelik vereceğini belirtti.
Önceliğinin ABD istihbarat camiasına duyulan güveni yeniden tesis etmek olduğunu belirten Haines, istihbarat camiasının siyasetten uzak durması gerektiği mesajını verdi.
Haines, "Joe Biden'ın federal kurumları Trump döneminde hedef alan ve Rusya'nın sorumlu tutulduğu siber saldırılar konusunda da sorumluların bedel ödemesi için bir yol bulunması gerektiğine işaret ettiğini" de söyledi.
Yellen’dan "Çin ve resesyon" mesajı
Maliye Bakanlığı’na aday gösterilen Yellen, Senato Finans Komisyonu’nda yapılan onay oturumunda, Çin ile ticaret savaşını gündeme getirdi.
Pekin'i "korkunç insan hakkı ihlalleriyle" suçlayan Yellen, ABD'nin Çin'le rekabet etmesini sağlayacak yatırımlar yapması gerektiğini belirtti, Çin için "ABD'nin en önemli stratejik rakibi" ifadesini kullandı.
Onay oturumunda Joe Biden’ın ayrıntılarını geçtiğimiz hafta açıkladığı 1,9 trilyon dolarlık ekonomik yardım planı da gündemdeydi.
ABD Merkez Bankası (FED) eski başkanı olan Janet Yellen oturum öncesinde ABD basınında yer alan konuşma metninde, “Harekete geçilmezse, daha uzun ve daha acılı bir resesyonla ve ekonominin uzun vadede daha fazla hasar görmesi riski ile karşı karşıya kalabiliriz” ifadelerini kullanmıştı.
Janet Yellen, “Şu anda faiz oranlarının rekor seviyede düşük olması sebebiyle, yapabileceğimiz en akıllıca iş büyük adım atmak” diyerek uzun vadede bu adımların getireceği yararların maliyetinden daha fazla olacağını belirtti.
İç Güvenlik Bakanlığı’na Latin kökenli göçmen aday
Biden’ın İç Güvenlik Bakanlığı’na aday gösterdiği Mayorkas da bu göreve getirilen ilk Latin kökenli göçmen olacak.
İç Güvenlik Bakanlığı sınır koruma önlemlerinin uygulanması ve göçmen hizmetlerinden sorumlu kurum olduğu için, bu ayrıntı önem taşıyor.
Mayorkas, Senato İç Güvenlik Komisyonu'ndaki oturumda yaptığı konuşmada ABD'nin karşı karşıya olduğu "iç terör tehdidine" değindi. Mayorkas, ülkede aşırıcı tehditlere yönelik partilerüstü şekilde bilgi toplanması amacıyla kurumdaki istihbarat personelini güçlendireceğini söyledi.
Senato onayını alması halinde Mayorkas 6 Ocak'ta ABD Kongresi'nin Trump yanlısı gruplar tarafından işgalinden günler sonra göreve başlayacak.
Onay alması halinde 61 yaşındaki Mayorkas, 11 Eylül saldırılarının ardından kurulan İç Güvenlik Bakanlığı'na getirilen ilk Latin kökenli göçmen olacak.
Lloyd Austin seçimi asker-sivil ilişkileri açısından tartışılıyor
Biden’ın önemli görevlere aday gösterdiği isimler arasında en tartışmalı olanı savunma bakanlığına aday gösterdiği emekli general Lloyd Austin. Austin’ın hem Senato onayı alması hem de askeri üniformasını henüz dört yıl önce çıkardığı için Temsilciler Meclisi ve Senato’dan muafiyet alması gerekiyor.
Çünkü ABD yasaları gereği askeri bir görevde bulunan bir kişinin bakanlık ya da kabinede bir göreve gelebilmesi için askeri görevinden en az yedi yıl önce ayrılmış olması gerekiyor.
Savunma bakanlığına aday gösterdiği kişi yemin töreni gününde Senato onayı almamış olan son başkan 1989’da George H.W. Bush’tu. Bush’un bu göreve aday gösterdiği John Tower muhalefetle karşılaşmış ve haftalar sonra da Senato tarafından reddedilmişti.
Joe Biden’ın İç Güvenlik Bakanlığı’na aday gösterdiği Alejandro Mayorkas, Dışişleri Bakanlığı’na aday gösterdiği Antony Blinken ve onay alması halinde ulusal istihbarat direktörlüğü görevini yürütecek ilk kadın olan Avril Haines ve Maliye Bakanlığına aday gösterilen Janet Yellen Senato onayı bekleyen isimler.
Austin’ın bugün Senato Silahlı Hizmetler Komisyonu’nda ifade vermesi bekleniyor ancak komisyonun oylama yapması için söz konusu muafiyeti alması gerekiyor. Cumhuriyetçiler’in Demokratlar gibi Austin’ın adaylığına destek vermesi bekleniyor.
Biden’ın kabinesi, uzmanlığı bulunan deneyimli karar alıcılara, hem Washington hem de dünya başkentlerinde güçlü ilişkileri bulunan isimlerle, yönetimde daha geleneksel bir yaklaşıma işaret ediyor.
“Ordunun sivil kontrolu”
Senato onayı alması halinde savunma bakanlığına getirilen ilk siyah olacak olan Lloyd Austin 2016 yılında ordudan orgeneral olarak emekli olmuştu. Yasa gereği askeri yetkililerin sivil bir göreve getirilebilmesi için aradan en az yedi yılın geçmesi gerekiyor.
Pentagon’da ordunun sivil kontrolunu sağlamak ve orduyu aşırı askeri etkiden koruma geleneği hakim. Joe Biden savunma bakanlığına Austin’ı aday gösterdiğini açıkladığında, kendisinin bu görev için “biçilmiş kaftan” olduğunu söylemişti.
Sivil-asker ilişkileri uzmanı olan ve ABD Donanma Harp Akademisi profesörlerinden Lindsay P. Cohn, geçtiğimiz hafta Senato’da konuya ilişkin yapılan oturumda Austin’e muafiyet tanınmasının endişe verici riskleri barındırdığını söylemişti.
Cohn oturumda, “Yeni emekliye ayrılmış bir generali seçmek ve kendisinin bu göreve çok uygun olduğunu iddia etmek askeri yetkililerin sivil memurlardan ya da diğer sivillerden daha başarılı ya da daha güvenilir oldukları söylemini güçlendiriyor. Bu durum ülkemizin siyasi sisteme güvenin ve inancın yeniden tesis edilmesinin gerektiği bir dönemde son derece problemli. Bu dönemde yalnızca bir askerin bu görevi yerine getirebileceğini ima etmek bu amaca ters” ifadelerini kullanmıştı.
Bazı Demokratlar ise Austin için yasadan muafiyet tanınmasına karşı çıkacaklarını belirtti. Bazı Demokratlar yönetim için üst üste böyle bir muafiyet tanınmasının bunu bir istisnadan ziyade genel bir uygulama haline getireceğini savunuyor. Ancak durum böyle olsa bile, oylamada olumlu bir sonucun çıkması olası.
Temsilciler Meclisi Silahlı Hizmetler Komisyonu Başkanı Adam Smith Cuma günü Austin için yasadan muafiyet tasarısını sundu.
Blinken onay oturumunda hangi mesajları verecek?
Biden’ın Dışişleri bakanlığına aday gösterdiği Antony Blinken, Çin, İran, Kuzey Kore ve Rusya gibi ülkelerden kaynaklanan sorunlarla mücadeleye hazır olduğunu ve dört yıllık Trump yönetiminde körelen bakanlığı yeniden inşa etme konusunda kararlı olduğunu söylemişti.
Blinken’ın Salı günü Senato Dış İlişkiler Komisyonu’ndaki oturumda, dünyada milliyetçiliğin gittikçe yükseldiği ve demokrasinin gerilediğini söylemesi bekleniyor.
Onay oturumu için hazırlanan metne göre Blinken, otoriter devletlerden kaynaklanan tehditlerin insan hayatını özellikle de siber alanda her açıdan yeniden şekillendirdiğini söyleyecek.
Blinken’ın Amerika’nın küresel liderliğinin hala önemli olduğunu ve bu liderlik olmadan rakip ülkelerin boşluğu doldurmak üzere devreye gireceği ya da kaosun hakim olacağını vurgulaması bekleniyor.
Blinken’ın, Trump yönetimine ve karar alma sürecinde Kongre üyelerini baypas eden ya da görmezden gelen Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun aksine, Kongre ile dış politika alanında işbirliği yapacağının mesajını vermesi bekleniyor.