Montrö bildirisine imza atan 104 emekli amiralden Cem Gürdeniz'in eşi Rengi Gürdeniz, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye cevap verdi. Rengi Gürdeniz, "Mavi Vatan'ı bu çürüklerle nasıl savunacağız demiş. Devlet Bahçeli, kullandığınız terimi bile o çürük dediğiniz insanlardan biri yarattı." ifadelerini kullandı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin partisinin grup toplantısında Montrö bildirisine imza atan 104 emekli amiral için çok sert ifadeler kullandı. Bahçeli konuşmasında "104'lükler büyük suç işlemiştir. Bu suç cezasız kalamaz. mavi vatanımızı bu çürüklerle nasıl savunmuşuz?" sözlerine yer verdi.
GÖZALTINDAKİ AMİRALİN EŞİNDEN YANIT
Bahçeli'nin bu sözlerine yanıt bildiriye imza atan 104 emekli amiralden Cem Gürdeniz'in eşi Rengi Gürdeniz'den geldi. ildirinin ardından başlatılan soruşturma kapsamında eşi gözaltına alınan Rengi Gürdeniz, sosyal medya hesabından Bahçeli'ye cevaben şu satırlara yer verdi: "Mavi Vatan'ı bu çürüklerle nasıl savunacağız demiş. Devlet Bahçeli, kullandığınız terimi bile o çürük dediğiniz insanlardan biri yarattı."
İşte Rengi Gürdeniz'in o paylaşımı;
BAHÇELİ NE DEDİ?
Bahçeli, parti grubunda yaptığı konuşmada emekli amirellerin bildirisi hakkında şu ifadeleri kullandı: "Montrö tartışmaları, Kanal İstanbul derken, Türkiye, 104 emekli amiralin bir nevi muhtırasıyla sarsılmıştır. Montrö Lozan'ın tamamlayıcısıdır. Bizim kırmızı çizgimizdir. Hiç kimsenin Montrö'yü tartışmaya açtığı, feshedelim dediği de yoktur. Türkiye'nin kendi egemenlik sahasında denizyolu açmasının Montrö ile ne alakası vardır? 104 emekli amiral Türk demokrasi tarihinin kara bir lekesidir. Mavi Vatanımızı bu çürüklerle nasıl savunacağız? Bu 104 emekli amiral bozuntusunu bir araya getiren, ortak bildiriye imza attıran asıl motivasyon nedir? İplerini tutan zihniyetin eşgali kimleri göstermektedir? Üzerinde durulması gereken bir diğer muamma ise; kokuşmuş bildiri ücretli midir? Bir tür kripto haberleşme midir? Bir süredir ülkemizin maruz kaldığı siyasal ve ekonomik sorunları aynı karanlık amaca, aynı kriz güzergahına ulaşma gayretidir. Bu 4 Nisan çıkışının detaylarıyla ele almak şarttır. Bunlar denizciliğin yüzkarasıdır.
CHP geçmişiyle müsemma tavrını yine sürdürmüştür. Darbeler tarihi bir bakıma CHP tarihidir. Darbelerle yüzleşmek CHP ile yüzleşmektir. Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz'a tiyatro demiş FETÖ'ye zeytin dalı uzatmıştır. Bu yandan çarklı 15 Temmuz gecesi korkakça tankların arasından sıyrılıp Bakırköy Belediye Başkanı'nın evinde soluğu almıştır. Kılıçdaroğlu yine şaşırtmamıştır. 4 Nisan bildirisinin neresi sahte gündemdir? Sahte olan sen misin, yoksa gündem midir? Soğan, patates, patlıcan kadar milli iradenin onuru yok mudur? Kılıçdaroğlu'nun iskelesi hasarlıdır, rotası savruktur, dümeni kırıktır, pusulası bozuktur, zihniyeti batıktır. CHP yönetimi bir kez daha demokrasiyle ters düşmüştür. Çapulcularla birleşmiştir. 4 Nisan'ın görülmeyen imzası Kılıçdaroğlu'na aittir."