Kocaeli'nin Dilovası ilçesi Çağlayan Caddesi otobüs durağında 2 çocuk babası Şenol Bayraktar (44), işe gitmek için Gebze'den bir özel halk otobüsüne bindi. Bayraktar, otobüsün şoförüne bir önceki otobüsün kendisini almadığını söyleyerek 'Şerefsiz' kelimesini kullandı.
"ŞEREFSİZ" DEDİĞİ ŞOFÖRÜN OĞLU ÇIKTI
Bunun üzerine öfkelenen şoför, Bayraktar'ın yakındığı şoförün babası olduğunu belirtip, yolcuyu küfür ve hakaret ederek otobüsten indirdi.
İNDİĞİ DURAKTA FECİ ŞEKİLDE DÖVÜLDÜ
Daha sonra başka bir otobüse binen Bayraktar, indiği durakta otobüs şoförleri tarafından feci şekilde darp edildi. Diğer yolcuların ayırmasının ardından saldırgan şoförler otobüslerine binerek olay yerinden ayrıldı. Şenol Bayraktar ise Gebze Fatih Devlet Hastanesi'ne giderek tedavi oldu. Daha sonra ise kendisini darp eden şahıslardan şikayetçi olan Bayraktar, bu kişilerin bir daha şoförlük yapmamalarını istiyor.
"NE BİÇİM KONUŞUYORSUN BABAMLA"
Olayın nasıl gerçekleştiğini anlatan Şenol Bayraktar, "Evden 18.45'te çıktım. 5 dakika sonra köprünün oradaki köprüye geldim. Gebze-İzmit otobüsü geliyordu, el kaldırdım durmadı. 5 dakika sonra ikinci araç geldi ona bindim. 'Kardeşim neden geç geliyorsunuz? İşe gidiyoruz geç kalıyoruz' dedim. 'Demin bir tane araç geçti, şerefsiz durmadı' dedim. Ben öyle deyince şoför, 'Sen ne biçim konuşuyorsun benim babamla' dedi. Ben de özür diledim. Bana küfür ve hakaret etti, otobüsten indirdi. Sonra arkasından başka bir otobüs geldi. Ona bindim. Bindikten sonra şoför telefon trafiği yaşadı. Ben anlamadım önce, yolcuları da alıyordu. Kart basarken Dilovası'na gideceğimi söyledim. Dilovası'nın neresine gideceğimi sordu. Ben de gümrüğün orada ineceğimi söyledim. İneceğim yere geldiğim zaman 2 kişi kapıya doğru hareket etti. Ben onları yolcu zannettim. Arabadan inince arkadan kafama yumruk attılar. Daha sonra şoför geldi, o da vurmaya başladı. Daha sonra köprünün orada beni otobüsten indiren şoför de gelip o da arkadan vurmaya başladı. Yolcular gelip ayırdı bizi. Şoförler de otobüslerine binerek gittiler. Ben doğrudan iş yerine geçtim. İş yeri beni Gebze Fatih Devlet Hastanesi'ne götürdü. Tomografi çekildi, daha sonra emniyete giderek ifade verdim" dedi.
"AGRESİF BİR İNSANIN ŞOFÖRLÜK YAPMASI TEHLİKELİ"
Bu şahısların bu işi yapmalarını ve belgelerinin ellerinden alınmasını istediğini söyleyen Bayraktar, "Çünkü agresif bir insanın şoförlük yapması tehlikeli. Yarın bir kadına veya bir başkasına da aynı şiddeti uygulayabilir bu kişiler. Sonuna kadar şikayetçiyim. Maddi ve manevi tazminat davası açacağım" diye konuştu.
"ZOR BİR AKŞAM GEÇİRDİK"
Eşi darp edildiği zaman onu 4-5 kere aradığını söyleyen Emine Bayraktar ise "Kendisi fabrikaya gittikten sonra beni aradı. Darp edildiğini söyledi. Sesi garip geliyordu. İnanmadım önce, şaka yaptığını zannettim. Telefonu kapatıp görüntülü aradığımda gerçekten korkunç bir hali vardı. Ağlıyordu, gözlerinden yaş akıyordu. 'Hemen geleyim, seni alayım ya da sen çık gel' dedim. İş yerinde de başka usta yoktu, gelemeyeceğini söyledi. Eşi ve iki kızı olarak çok zor bir akşam geçirdik. Sonra ulaşamadım kendisine, fenalaşmış. Güçlü değilsinizdir ama güçlü durmak zorunda kalırsınız, çünkü iki çocuğum var, ben düşersem onlar da düşecek. 18 yaşında ergen bir oğlum var. Onu zapt etmek zorundayım çünkü en kıymetlisi, dağı, babası bu hale gelmiş. Hastaneye götürdüklerini söylediler, ben hemen oraya geçtim. Onu orada gördüğüm zaman sanki eşim değil de başka birisi gibiydi. Koskocaman bir göz var, beni görmüyor, kaldırımı görmüyor. Korkunç bir andı, Allah hiç kimseye bunu yaşatmasın" şeklinde konuştu.
"BU BİR ÇETE"
Bu kadar basit olmamalı, insanlar bunu bu kadar kolay yapamamalı. Böyle bir şey olamaz. Eşim orada ölmüş olsa 3 çocuğu yetim mi bırakacaklardı? Benim eşim kalp hastası. Bir sürü ilaçlarla yaşıyor. Bir insanın sadece 'Şerefsiz' sözünden dolayı 3 tane çocuğu yetim mi bırakacaklardı? Bir cana kıymak bu kadar kolay mı? Bu bir çete. Bu normal bir şey değil. O an öfkelenirsiniz, o öfkeyle yapabilirsiniz bunu anlayabilirim. Ama sen plan kuruyorsun, adamı takip ediyorsun, 5 kişi bir adama saldırıyorsun, öldürmeye kalkıyorsun. Buna göre bir ceza almalarını istiyorum. Bunu kimse yapmaya cesaret edemesin. Allah razı olsun orada araya giren yolculardan, eşimi kurtardılar. Belki daha kötü bir şey gelecekti başına. Ne gerekiyorsa yapılmasını istiyorum. Devlet büyüklerimizden de yardım istiyorum. Orada eşim değil ben de olabilirdim. Ben olmuş olsam bana ne yapacaklardı? Özgecan Aslan gibi bırakacaklar mıydı orada? Böyle insanlar halk otobüsü şoförü olamaz. Bunların cezaları