Salgının başlamasıyla bazı ülkelerin tahıl ihracatına sınırlama getirmesi, baz sektörlerin üretime ara vermesi, iş yerlerinin kapanması ve panik alışverişleri nedeniyle market raflarının boşalması, Kovid-19'un küresel gıda güvenliği ve tedarik zincilerini tehdit edip etmediği sorularını akla getirdi.
Dünyanın en büyük tahıl ihracatçısı Rusya, arpa ve buğday gibi tahılların ihraç edilmesine kısıtlama getirirken, Vietnam ve Kamboçya pirinç, Mısır mercimek ihraçlarını bir süre askıya aldı.
BM Gıda ve Tarım Örgütünden (FAO) AA muhabirine yapılan açıklamada, dünyada herkese yetecek kadar yiyecek bulunduğunu ve küresel tahıl stoklarının 2020 için pozitif seviyede olduğu belirtildi.
"Vakalar arttıkça küresel gıda sistemi zorlanacak"
Açıklamada, bu tabloya karşın ilerleyen günlerde çeşitli sıkıntılar yaşanabileceğine işaret edilerek, "Virüs yayıldıkça, vakalar arttıkça ve önlemler sıkılaştıkça, küresel gıda sistemi önümüzdeki haftalarda sınanacak ve zorlanacak." değerlendirmesinde bulunuldu.
Şu an gıda tedariği yeterli ve piyasalarda istikrar olduğu için aksamaların kısıtlı olduğuna değinilen açıklamada, "Ancak lojistik engellerle karşı karşıyayız. Gıda A noktasından B noktasına taşınamıyor ve meyve sebze gibi besin değeri yüksek ürünler daha az üretiliyor.'' uyarısı yapıldı.
Gıda tedariği zincirinde yaşanması muhtemel aksamaların nedenleri ise şöyle sıralandı:
''Nisan ve mayısta gıda tedariği zincirinde aksamalar bekliyoruz. Mesela hareket kısıtlılığı, çiftçileri ve gıda işleyicilerini engelleyebilir. Gübre ve veteriner ilaçları tarımsal üretimi etkileyebilir. Restoranların kapanması ve market alışverişinin azalması taze ürün ve balık gibi su ürünlerine talebi azaltıyor ve üreticiyle tedarikçiyi etkiliyor. Tarım ve su ürünleri sektörleri özellikle turizmin durması, restoran, kafe ve okul yemekhanelerinin kapanmasından etkileniyor.''
"2008 krizindeki hatalar tekrarlanmamalı"
FAO, gıda tedarik zincirinde ve gıda üretiminde aksaklıkların önlenmesi için ise ülkelere gerekli önlemleri alma ve uluslararası ticareti açık tutma çağrısında bulundu.
Küçük ölçekli çiftçilere tohum ve ekim malzemelerinin, hayvan yetiştirenlere yem ve balık çiftliklerine gerekli ürünlerin sağlanmasına devam edilmesi gerektiği vurgulanan açıklamada, tarımsal faaliyetlerin sürdürülmesi gerektiği kaydedildi.
Uluslararası iş birliğinin kilit önemde olduğuna ve yerel krizlerin iş birliği ve ticaretin sürdürülmesiyle aşılabileceğine dikkat çekilen açıklamada, "2008 krizinde ihracat yasaklarının ne kadar tehlikeli olduğunu gördük. Yasak, gıdanın gerek ihtiyaç duyulan yere ulaştırılmasını gerekse üreticileri olumsuz etkiliyor. FAO olarak, dünya genelinde karar mekanizmalarına 2007-2008 gıda krizindeki hataları tekrar etmemeleri ve söz konusu sağlık krizini tamamen önlenebilir bir gıda krizine dönüştürmemeleri çağrısı yapıyoruz." ifadeleri kullanıldı.
Salgının çekirge istilasının vurduğu Doğu Afrika ve dünyanın en büyük insani krizlerinden birinin yaşandığı Yemen gibi ülkelerde gıda güvensizliği yaratabileceğine işaret edilen açıklamada, gıda ithalatı fazla ve gelişmekte olan ada ülkelerinin de gıda krizi ile karşı karşıya kalabileceğine dikkat çekildi.
Açıklamada, gıda fiyatlarına ilişkin ise şu değerlendirmede bulunuldu:
"Arz, stok ve üretimin yoğun olduğu başlıca alanlarda fiyatlarda ani artışlar beklenmiyor ancak kısa vadede et ve balık ile çabuk bozulan gıdalarda fiyat artışı olabilir ya da tam aksine üretime rağmen talebin az olduğu durumunda fiyatlar düşebilir."