Suriye, Birleşmiş Milletler'in yedi yıllık Suriye çatışmasında işlenmiş muhtemel savaş ve insanlık suçlarını içeren 'önemli suçları'nın yazıya geçirilmesine 'şiddetle karşı olduklarını' belirtti.
'Komisyon Uygunsuzdur!'
Suriye Temsilcisi Bashar Ja'fari, Genel Kurul'a verdiği mektupta, 27 Eylül'de yapılacak toplantıyı, 'Katar ve Lihtenşıtayn ülkelerinin','Suriye'ye zarar vermeye yönelik eylemleri' olarak tanımladı.
Ja'fari, ''2016 Kasım'ında Genel Kurul tarafından kurulan Soruşturma Komisyonu'nun 'hukuka aykırı ve Birleşmiş Milletler Sözleşmesini ihlal edici' olduğu'' ifadelerini sunduğu mektubunda tekrarladı. Bu komisyonun 'gelecekte işlenecek suçlarda toplayacağı herhangi bir delilin de' uygunsuz olacağını belirtti.
Katar BM misyonu ise 58 ülke gibi büyük bir çoğunluğun oyuyla kabul edilen kararı sunma gerekçesinde 'Suriye'de siviller şiddetli bir biçimde ölmeye devam edecek.' dedi.
Küresel Savaşa Dahil Etme Oyunu
Cevap olarak Ja'fari ise ' Suriye'nin dış ve zararlı yardımı almasına gerek yoktur.Konunun çözümü için kendi adaleti, hukuki kurumları ve tam yeterliliği vardır.' dedi.
Bu önerinin BM'ye sunulmasının ardındaki gerçek sebebi açıklayan Temsilci, 'Bazı büyük devletler, Suriye'deki kaosun ve terörizmin destekçisi oldular. Şimdi de bu devletler, diğer hükümet ve müttefiklerini ''küresel terörizm içindeki savaşlarına'' sokmak için baskı yapıyorlar.' dedi.
Fransa Başbakanı Macron'un ardından benzer açıklamayı yapan Trump da çatışma merkezi 'İdlib'te kimyasal silah kullanımı'nı kabul etmeyeceğini bildirmişti. Kimyasal Silah Araştırma Komisyonu verilerinin, A.B.D.'nin İdlib'e müdahil olmasının gerekçesi olarak gösterilip gösterilmeyeceği merak konusu. Birleşmiş Milletler A.B.D. Temsilcisi Nikki Haley'in de belirttiği üzere, 'A.B.D., BM'deki müttefiklerine fon yardımına öncelik verecek.' açıklamasının, Katar'ın bu konudaki tutumunu etkilediğine dair yorumlar mevcut. Zira Katar'ın İdlib'teki terörizm ile mücadeleye katılmadığı ve herhangi bir şekilde çatışmaların tarafı olmadığı dünya kamuoyunca biliniyor.