BM İnsan Kaçakçılığı Özel Raportörü Siobhan Mullally, yaptığı yazılı açıklamada, İngiltere'nin sığınmacıları başvurularını değerlendirmek üzere Ruanda'ya yollama planının uluslararası hukuku ihlal ettiğini vurgulayarak, "Sığınma talebinde bulunanların zorla Ruanda'ya yollanması, mültecilerin geri yollanmamasına yönelik uluslararası ilkeyi zedeleyecektir." ifadesini kullandı.
Uluslararası koruma için bir ülkeye sığınmanın, kişinin doğal hakkı olduğunu kaydeden Mullally, "Sığınma talebinde bulunanları üçüncü ülkeye yollamak, insan kaçakçılığını önlemeye yardımcı olmamanın yanı sıra sığınmacıları daha tehlikeli ve riskli duruma sokmaktadır." değerlendirmesinde bulundu.
Mullally, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM), İngiltere'nin 15 Haziran'da sığınmacıları Ruanda'ya göndereceği ilk uçuşu durdurma kararını tebrik ederek, İngiltere hükümetine söz konusu planı durdurma çağrısında bulundu.
AİHM, sığınmacıların gönderilmesini engelledi
İngiltere'nin yasa dışı sığınmacıları Ruanda'ya yollamak üzere 15 Haziran'da başkent Londra'ya yaklaşık 130 kilometre uzaklıkta yer alan Amesbury'deki askeri havaalanı Boscombe Down'da hazır bekleyen uçakta 7 sığınmacı bulunuyordu.
İlk listede 120'den fazla kişi olsa da İngiliz mahkemelerinin aldığı kararların ardından sayı 7'ye kadar gerilemiş, Dışişleri Bakanı Liz Truss sayıya bakılmaksızın uçağın havalanacağını açıklamıştı.
Ruanda'ya gönderilecekler arasında yer alan bir sığınmacının avukatının başvurusu üzerine AİHM, uçuşun durdurulması yönünde karar almıştı.
Kararda, BM Mülteciler Yüksek Komiserliğinin "Ruanda'ya gönderilecek mültecilerin, oradaki sığınma başvurularında adil ve etkili bir yasal desteğe erişemeyeceği" yönündeki değerlendirmesi dikkate alınmıştı.
Başbakan Boris Johnson da İngiltere'yi AİHM'den çıkarmakla tehdit etmiş ve başvuruları yapan avukatları "sığınmacıları sömüren suçlulara yardım etmekle" suçlamıştı.
Tepki çeken plan
İngiltere'de yasa dışı olarak bulunan göçmen ve sığınmacıları Ruanda'ya göndermek için 14 Nisan'da iki ülke arasında Göç ve Ekonomik Kalkınma Ortaklığı Anlaşması imzalanmıştı. Anlaşmaya insan hakları kuruluşları tepki göstermişti.
13 Haziran'da Temyiz Mahkemesi, yargıçlar, göçmen ve sığınmacıları Ruanda'ya götürecek ilk uçuşun yapılabileceğine hükmetmişti. Bireysel başvuruları da reddedilen sığınmacıların avukatları, uçağın kalkmasına saatler kala AİHM'e başvuru yapmıştı.