Trakya'ya özgü ve ormanlık alanlarda zararlı böcekleri yiyerek beslenen ve soyları tükenme tehlikesiyle karşı karşıya bulunan kırmızı orman karıncalarının popülasyonunu artırmak için yuvalar kurulup, tel örgülerle koruma altına alınıyor. Toprak yüzeyine bir metre yükseklikte yuvalar yapılarak koruma altına alınmaya çalışılan karıncalar, kendi ağırlığının 100 katını kaldırabiliyor, ağaçlardaki zararlı böcekleri, larvaları ve tırtılları, salgıladığı formik asitle etkisiz hale getirerek yuvasına taşıyor.
"SOYLARI TÜKENME TEHLİKESİ ALTINDA"
Kırmızı orman karıncalarının popülasyonunu artırmak için bölgedeki sivil toplum kuruluşlarıyla çalışan Trakya Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Çamlıtepe, 25 bin kilometre karelik Trakya Bölgesi'nde 10 binlerce kırmızı orman karıncası yuvası olması gerekirken, sadece 70 civarında yuva tespit ettiklerini söyledi. Bu durumun kırmızı orman karıncalarının soylarının tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olduğunun göstergesi olduğunu söyleyen Prof. Dr. Çamlıtepe şöyle dedi:
"Bu türün önemi şuradan geliyor. Hem Trakya'ya özgü bir tür olduğu için hem de aynı zamanda biyolojik mücadelede etkin bir tür. Özellikle Avrupa'da yıllardır ormanları korumak için kırmızı orman karıncaları kullanılır. Trakya'daki ormanlar biliyorsunuz ağırlıklı olarak meşe ormanlarıdır ve meşenin en büyük zararlıları da kelebeklerin tırtılları. Yazın tıpkı bir yangın olmuş gibi meşe ormanlarını talan ederler, yapraklarını tüketirler.
"Bunların yiyicileri de bu kırmızı orman karıncaları. Bunların yuvaları azaldığı için de bu zararlı böceklerin oluşturduğu tahribatlar inanılmaz boyutta. Dolayısıyla bunları korumak, popülasyonlarını artırmak lazım. Bunu başarabilirsek, doğal dengeyi bir ölçüde sağlamış oluruz."
"PLANSIZ ENDÜSTRİLEŞME BÜYÜK ZARAR VERDİ"
Trakya'daki kırmızı orman karıncalarının tamamen insan faaliyetleriyle yok olduğunu söyleyen Prof. Dr. Yılmaz Çamlıtepe, karıncaların yuvalarının büyük olmasının insanların dikkatini çektiğini belirtti. Çamlıtepe, "Oynamaya başladığınızda da asit püskürtüyorlar ve bu deriyi yakıcı bir özellikte. Hemen bozma çalışmaları oluyor. Talan ettiğinizde ormanları da bozmuş oluyorsunuz. Bu onların yaşam alanlarını da bozuyor. Habitat parçalanması dediğimiz olay Trakya'da çok yaygın. Özellikle son 50- 60 yılda Trakya'daki plansız endüstrileşme bölgeye çok büyük zarar vermiş durumda. Bütün bu etkilere zirai ilaçları da ekleyebiliriz çünkü büyük bir ziraat alanı Trakya bölgesi.
"Baktığımızda çiftçilerimiz her yıl daha fazla zirai ilaç kullanıyor. Dozu her yıl artırıyor zararlı böceklere karşı çünkü bu zararlı böcekler çok hızlı da direnç gösteriyorlar. Bunun yolu bu tür zararlı zirai ilaçlardan ziyade doğal mücadele. Bunların yiyicileri var. Yiyici böcekler var, bu şekilde mücadele edin" dedi.
"ORMAN KARINCALARI EKOSİSTEM MÜHENDİSLERİ"
Prof. Dr. Çamlıtepe, kırmızı orman karıncalarını ekosistem mühendisleri olarak da adlandırdıklarını ifade ederek, "Gerçekten ekosistemi düzenleyen mühendisler gibi davranıyorlar. Toprağı havalandırıyorlar, zararlı böcekleri yok ediyorlar. Dengeyi sağlarken, kilit taşı türler olarak yer alıyorlar. O ekosistemde kilit taşı türler ortadan kalktığında ekosistem büyük bir tahribata uğruyor, büyük bir dengesizliğe karşı gidiş başlıyor. Bu açıdan da bu türlerin mutlaka korunması gerekiyor."
"Çok geniş bir ağa sahibiz. Hemen hemen her yerden bu yuvalarla ilgili bize irtibat geliyor. Ama bakıyorsunuz bu yuva gelecek yıl yok olmuş. Yaptığımız koruma çalışmaları, oluşturduğumuz bu yerel ağ sayesinde gerçekten bu yok olmaları epey bir azaltmış durumdayız. Eğer sayıları artarsa, Trakya ormanlarındaki o meşelerdeki zararlı popülasyonu olan bu tırtılları kontrol edebileceğiz ve dolayısıyla ormanları korumuş olacaksınız" diye konuştu.
KARINCA İRTİBAT HATTI
Prof. Dr. Yılmaz Çamlıtepe, kırmızı orman karıncalarının kurdukları yuvaları tel örgülerle kapatıp koruma altına almayı sürdürürken, bölgedeki insanlar, sivil toplum kuruluşları ile ortak çalıştıklarını söyledi. Çamlıtepe, "Bir hat oluşturduk; 'Karınca irtibat hattı'. Bu hemen hemen her yere ulaşmış durumda. Bölge halkı haber aldıklarında hemen bize ulaşıyorlar. Biz de tespit edebildiğimiz bu karıncaların büyük kısmını koruma altına alıyoruz. Bunun için her köyden muhtarlarımızdan, köylülerimize ve sivil toplum kuruluşu üyelerine teşekkür ediyoruz" dedi.