Akbaşoğlu’nun aktardığına göre; boşanan eşe yönelik işlenen suçlarda cezalar artırılacak, katalog suçlarda bir kişinin tutuklanabilmesi için kuvvetli suç şüphesinin somut delillere dayandırılması gerekecek. Öte yandan idarenin cevap verme süresi 60 günden 30 güne indirilecek.
AKP Grup Başkanvekili Muhammed Emin Akbaşoğlu, Meclis’te; 4. Yargı Paketi ile ilgili basın toplantısı düzenledi. Akbaşoğlu, tekliflerinin; yüksek yargı mensupları, hakim ve savcılar, baro temsilcileri, akademisyenler ve sivil toplum temsilciler ile görüşülerek hazırlandığı söyleyerek, önceki yargı paketler hakkında bilgi verdi. Akbaşoğlu, şöyle konuştu:
DÖRT KANUNDA DEĞİŞİKLİK ÖNGÖRÜYOR
“Bundan sonraki süreçte de İnsan Hakları Eylem Planı’nda belirtilen hedefler doğrultusunda faaliyetler yürütülecek. Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından kamuoyu ile paylaşılan Strateji Belgesi ve Eylem Planı esas alınacaktır. Biz de bu doğrultuda 4. Yargı Paketi’ni hazırladık ve Gazi Meclis’imizin takdirine sunuyoruz. 4. Yargı Paketi ile Ceza Muhakemesi Kanunu, Türk Ceza Kanunu, İdari Yargılama Usulü Kanunu ve kısaca Anayasa Mahkemesi Kanunu’nda değişiklik yapıyoruz. 27 maddeden müteşekkil bir kanun.
Teklifin hazırlık sürecinde milletimizin hassasiyeti dikkate alınarak çalışmalar yürütülmüştür. Teklif ile yargı bağımsızlığı ve adil yargılanma hakkının güçlendirilmesi, hukuki öngörülebilirlik ve şeffaflığın geliştirilmesi, kişinin maddi ve manevi bütünlüğü, özgürlük ve güvenliği ile özel hayatın korunmasında daha etkin adımların atılması ve insan hakların korunmasında üst düzey idari ve toplumsal farklılığın artırılması amaçlarına yönelik öncelikli faaliyetlerin gerçekleştirilmesi öngörülmektedir.”
NİTELİKLİ CEZA ARTIRIMI
Akbaşoğlu, ayrıca şu değerlendirmeyi yaptı:
“Özellikle kadına yönelik şiddette daha etkin mücadele edilebilmesi için yapılan düzenlemeler dikkat çekmektedir. Kadınlarımızın hak ve hukukunu korumaya ve kadına karşı şiddetle mücadeleye kesin kararlılıkla mücadele etmeliyiz. Çok yönlü ve bütüncül yaklaşımla ve sıfır tolerans ile yürütüyoruz. Bunu Ceza Kanunu’ndaki düzenlemeyle somut bir hale dönüştürüyoruz. Kasten öldürme, yaralama, eziyet ve kişi hürriyetinden yoksun bırakma suçlarının boşanılan eşe karşı işlenmesi durumunda nitelikli hal olarak ceza artırımına neden olacağı somut bir düzenlemeye bağlanıyor.”
İDARENİN CEVAP SÜRESİ 30 GÜN
Akbaşoğlu, idareye yapılan başvurulara ilişkin cevap verme süresini kısaltan düzenlemeler, ceza yargılamasındaki koruma tedbirleri bakımından kişi hak ve hürriyetlerini güçlendirilen düzenlemeler, mahkemeye erişim hakkını güçlendiren düzenlemeler olarak dört başlık olduğunu söyledi. Akbaşoğlu, gelen düzenlemeler hakkında şu bilgileri verdi:
“Dördüncü Yargı Paketi’miz ne getiriyor? Bir, idarenin 60 günde cevap verme süresini 30 güne indiriyoruz. Burada asıl olan insanı yaşat ki devlet yaşasın felsefesidir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne paralel olarak idarelerimizin 60 günde vatandaşa cevap verme süresini 30 güne indiriyoruz. İdari yargıya başvurma süresi ise vatandaşımız yönünden devam ediyor ve 60 günlük hak süresi aynen devam ediyor.
Ceza Kanunu bakımından dört suç yönünden, bu suçların boşanmış eşe de işlenmesi karşısında biz bunu artırıcı bir neden olarak nitelikli bir hal olarak düzenliyoruz.
Üçüncü olarak, bilişim suçları ile ilgili banka ve kredi kartlarına ilişkin suçlarda hangi mahkemenin yetkili olduğuna ilişkin uygulamada birçok aksaklıklar söz konusu olduğundan; mağdurun oturmuş olduğu yer ilgili mahkemesinin de yetkili olduğunu düzenlemek suretiyle kolaylaştırıcı bir netliğe kavuşturucu düzenleme getiriyoruz.
Adalete kolay erişilebilirlik anlamında, tebligatların şüpheliye, sanığa ve mağdura, iletişim araçlarıyla bildirilmesini düzenleme olarak sunuyoruz.
Beşinci olarak, ifadesi alınmak amacıyla yakalanan kişinin mesai saati veya tatil günlerine rastlaması durumunda ilgili kişinin, ‘ben ifade vermeye gideceğim’ diye taahhütte bulunması durumunda bir kere olmak üzere ifade verme amacıyla yakalama emri düzenlenen dosyalara ilişkin olmak üzere savcımız ilgili kişiyi serbest bırakma emri verebilecek, hafta sonu nezarette geçen süre uygulamalarını bu şekilde sona erdirme imkanı olacak.
Ayrıca, katalog suçlarda bir kişinin tutuklanabilmesi için kuvvetli suç şüphesinin somut delilere dayanması gerektiğine ilişkin düzenlemeyi de düzenlemiş oluyoruz.
ADLİ KONTROL VERİLMEDİĞİ DURUMDA GEREKÇESİ YAZILACAK
Tutuklama kararlarında adli kontrol uygulamasının yetersiz kalacağını gösteren delillerle ilgili de bu kararların eğer adli kontrole değil de tutuklamaya karar verilecekse niçin adli kontrol kararı verilmediğinin gerekçesinin de kararlarda yer almasına ilişkin düzenlemeyi getirmiş bulunuyoruz.
Konutunda, evinde bulunmayı gerektiren adli kontrol uygulamasında, evde geçen iki günlük süreyi bir gün olarak değerlendirmesine dönük bir düzenleme söz konusu.
Aynı zamanda şüpheli veya sanığın adli kontrol yükümlülüğünün devam edip etmemesine en geç dört ayda bir soruşturma evresinde savcının talebi üzerine sulh ceza hakimi, kovuşturma evresinde ise resen ilgili mahkemesinde karar verileceği hüküm altına alınıyor.
SULH CEZAYA İTİRAZLAR, ASLİYE CEZAYA YAPILACAK
Lekelenmeme hakkı bakımında da, hazırlanan iddianamelerde ilgiliye atfedilen suçu oluşturan olaylar ve suçun delilleriyle ilgisi bulunmayan bilgilere yer verilmemesi prensibi yer alıyor.
Adalete daha kolay gerişim amacıyla iddianameye ilişkin bilgiler ve duruşma tarihi, sanığa, mağdura ve şikayetçisine de ayrıca bilgilendirilecek.
Seri muhakeme usulüne yönelik yeni düzenlemeleri de teklifimiz ihtiva ediyor.
Özellikle sulh ceza hakimliğinin tutuklama ve adli kontrole ilişkin verdiği karara karşı itirazlar, asliye ceza mahkemesine yapılacak. Dikey itirazlar noktasında bir düzenleme söz konusu oluyor.
En son maddelerden bir tanesi de stajyer hakim ve avukatların Anayasa Mahkemesi’nde staj yapabilmesine imkan tanıyan düzenlemeyi de getiriyoruz.”