Sembolizmin dilini deşifre etmek Versus
Bir bebek doğduğunda ya da bir olay vuku bulduğunda onu hemen isimlendiririz. İsimlendirme zarureti insan zihninin çalışma algoritmasından ileri gelir. Prensip ve kural bu.Tanımlamak isteriz. Ve tanımak. Adlandıramadığımız şeylerden ürker ve belli belirsiz çekiniriz.
İsim sahibi olmak varlık kazanmanın ilk adımıdır. Günlerin,ayların, mevsimlerin birer ismi vardır. Peki ya yılların ?
Zaman aritmetik olarak birbirini tekrar eden ritim döngüleri olan fraktallardır. Gece ve gündüz, bahar ve kış, doğum ve ölüm, ak ve kara, iyi ve kötü, kayıp ve kazanç, yükseliş ve çöküş, oluş ve bozuluş birbirini izler durur. Biri ölür biri doğar. Bu dikotomi zorunluluktur. Istesekte istemesekte bu enerji döngüsü akar durur.
Başlangıç ve sonu içinde barındıran bu dairesel harekete fraktal deriz. Her fraktalda parantezin ne zaman açılacağı ve ne zaman kapanacağı matematiksel oranlarla öncesinden tespit edilir. Öyle ki gecenin zifiri karanlığının ne zaman sona ereceği de gündüzün aydınlığının ne zaman başlayacağı dabelli değil midir?
Başlangıç ve son aynı noktadır. Karanlığın sonunda aydınlık başlar. Anne karnındaki yaşamımız biter dünya yaşamımız başlar. Ölüm ve doğum aynı andır. Karından ölüp dünyaya doğarız.
Tarihin ritim döngülerinden hareketle Fraktal geçmişte olup bitmiş önemli vakaların hangi zaman periyotlarıyla birbirini takip ettiği ve bu periyotlar arasında bir oransal ilişki olup olamayacağını tespit ettiğimiz bilimsel alanın adı.
Öyle ki savaşlar arasında da benzer bir ilişkinin varlığından söz edebiliyoruz. Aynı zamanda bu yöntemle sadece geçmişte vuku bulmuş olayların arasındaki oransal ilişkiyi tespit etmekle kalmaz geleceğe dair de oransal projeksiyon çizeriz.
Kan Döngüsü Versus Savaş Döngüsü
İnsan bedenindeki kan döngüsünü hepimiz biliriz. Akciğerlerden temiz oksijenle yola çıkan kan kalp vasıtası ile dağıtıcı atardamarlara ulaşır. Atardamarlar kanı vücudun her hücresine iletir. Kirlenen kan toplardamarlar ile kalbe gelir ve ordan tekrar yeni ritme başlamak üzere ciğerlere döner. Başlangıç ve son aynı yerdedir.
İşte size kan fraktal döngüsü.
Kan basınç değerlerinin, tansiyonun, kalp atış sayısının belli bir ritimle bu döngüyü yapmasında olduğu gibi dünya bedeninde de savaşlar belli bir ritimle hep aynı döngüyü tekrar eder dururlar.
Dolayısıyla savaşların da bir kan basınç değeri ve ritmi vardır ve pekala ölçülebilmektedir.
Gizemli ve bilinemez birşeyden bahsettiğim sanılmasın. Esasen Matematik ve fizik bilen herkes için herşey gözler önünde.
Geçmişte olup bitmiş önemli vakaların hangi zaman periyotlarıyla birbirini takip ettiği ve bu periyotlar arasında bir oransal ilişki olup olamayacağı ilginizi çeker miydi?
İşte bu Altın oran.
Peki bu savaş ritimlerini nasıl tanımlamalıyız ?
Geleceği Sibernetik ile Tarihlendirmek
MS 64, hafızalarımıza işlenen o meşum hadise. Büyük Roma yangını. Bunca asır geçmesine rağmen unutulmayan bir vaka olması kalıcı bir psikodinamik duygu döngüsü yarattığını gösteriyor. Bu bir Düzlem kurucu vakadır. Buraya bir virgül koyalım.
Günümüze yakın bir düzlem kurucu vaka seçelim. 1990 yılı Körfez savaşı. İki tarih arasında uzunca bir süre geçmiş. Roma devleti yıkılalı da hatırı sayılır bir süre geçti. Ne roma kaldı ne de Irak ın eski günlerinden bir eser.
Birbirleriyle alakasız görünen bu iki savaş tarihi aslında matematiksel olarak aynı altın oran döngüsünde meydana gelmiş gelişmelerdir. 224 ritimlik faz geçiş vakalarıdırlar.
Dünyanın kalp ritmi ile kan basınç değerlerini ve tansiyonunudoğru okuyabilenler için aslında semptomlar, göstergelergelecekte neler olacağının bilgisini içlerinde barındırmaktadırlar.
Tohumda fidan gizlidir.
Tohum meyveye gebedir.
Yine aynı faz ritim hattı olan 2021*2022 yılında düzlem kurucu bir savaşın çıkacağı bilgisini günümüzden 3 yıl öncesinden dile getirdiğimi belirtmek isterim.
Güncel gelişmeler ışığında tohumdan fidana baktığımızdakuzeyimizdeki bu yıkıcı magnetic ritmin 2023 yılında Almanya devleti için büyük tehditler barındırdığını belirtmekle yetinelim.
Panik Yılları ve Özgürlük Güvenlik denklemi
Tarihin bu magnetic ritminde 2020 yılı bir panik yılıdır. Panik yıllarının karakteristik özelliklerini incelediğimizdekendilerini belli oransal zaman aralıklarıyla tekrar ettiklerini görüyoruz. Panik yıllarıyla birlikte yönetimler biranda otoriterleşirler, zaruri olarak otoriterleşen yönetimler bu en yıkıcı duygu durumu olan panikle ancak özgürlük güvenlik terazisinde güvenlikten yana taraf alarak çözüm üretebilirler. Çünkü panik yıllarıyla birlikte sivil isyan duygu durumları had safhada belirginleşir.
Zamanın ruhunun ve ritminin getirdiği bu zorunluluklar sebebiyle Devletler özgürlükleri ve demokrasiyi askıya alarak insanları kontrol altında tutmak isterler. Başkaca çareleri de yoktur. Kötüyü defetmenin yolu iyiden, karanlıktan kurtulmanın yolu ışıktan, isyandan korunmanın yolu da güvenlikten geçer. 2020 yılı ile başlayan panik ritmi ve otoriterleşme eğilimleri Algoritmik Siyaset yorumuna göre 2032 yılında sona erecektir.
2032 Medeniyetler için bir faz geçiş yılıdır. Tarihte gücün mekan değiştirmesi bu tip faz geçiş yıllarında gerçekleşir.
Doğanın Rezonansı eşliğinde Politik Praksisi okumak
Ateşin keşfi, tekerleğin keşfi, yerleşik yaşama geçiş, toprak sahipliği, sermaye sahipliği, teknoloji sahipliği gibi her kırılımnoktası birer faz geçişidir. Dünyanın aldığı bu son şekil ileyaşanacak faz geçiş noktasında Kapitalizmin, yıpranan ve eskiyen liberalizm gömleğini çıkaracağı aklı selim her düşünürün kabul ettiği bir gerçeklik, yine aynı yöntemle günümüzün sibernetik projeksiyonunu çizdiğimizde teknoloji sahipliği güç denklemi ile 11 Eylül 2001 'de açılan tarihin karanlık duygu parantezi 2032 yılında kapanacaktır. Teknoloji iktidarından data iktidarına.
Böylelikle 'West and the rest' politik algoritması sona erecek ve politik büyü yeni merkezinden farklı bir parantez açacaktır. Bu son virajda 2023 yılının Almanya için kritik bir faz geçiş rezonans yılı olduğunu da belirtmiştik. Yaşayalım görelim.Şimdilik burada bırakalım.
İnsan duygularının, hırslarının, ümitlerinin, panik ve korkularının en çetin savaşlarının verildiği borsa, sibernetik bilim yönteminin en güzel tespitlerini yapabildiğimiz bir alan. Deyim yerindeyse insan denen bu meçhul varlığın her çeşit duygusunun gün yüzüne çıktığı bir saha. Hırs, panik, korku,çılgınlık adına dilediğiniz kadar duygu durumu fazlasıyla var bu platformda. Okumasını bilene insanı tanıyabileceği bir hazine.
Sibernetik, karmaşa içeren, bilinmeyen, şifrelenmiş, gizemli, saklanmış tüm konularla öyle ya da böyle ilgilidir. AyrıcaMultidisipliner bilim ile herşeyin teorisi olarak adlandırılan kavramsal düzey de gün geçtikçe daha da ilgi uyandırıyor. Herşeyin herşey ile bağlantısallığı olduğu ve bu bağlantısallığıda bilimin daha fazla irdelediği çok açık. Diplomaların asaletlerinin kalkacak olması da hakeza bununla ilgili.
Sibernetik başlığına tekrar dönecek olursak, ilgili bağlantısallık konu başlıkları pekala şunlar olabilir :
Paranın fraktal döngüsü ile savaş teorisi bağlantısallığı.
İnsan davranışlarının genetik ritmi ve yorumu.
Tarihin ritmi ile kapalı sinyal döngüsü yaratmak
Sibernetik ve sinirbilim fraktal yapısı
Tarihin sinir hatlarının keşfi, analizi ve yorumu
Sinir hatlarının aktivasyonu
Paranın ritmi ve fonksiyonları
Tarihin algoritmik pi modeli
Siyasetin algoritmik pi modeli
Paranın algoritmik pi modeli
Duyguların fiziği ve matematik modeli
Hukuk fiziği
Siber diplomasi
Uzay güvenlik güçleri ve uzay diplomasisi
Lineer siyaset ve ritmi
Dairesel siyaset ve ritmi
Toplum duygusunun aritmetik ortalamasını bozmamak
Türkiye 'de Sağ ve sol duygulanım ritmi ve Potası
Tekrar eden politik zaman periyotları
Tarihin magnetic Altın oranı
Geleceğin kontrolü geçmişin ve şimdinin bilgisine vedenklemlerine hakim olmakla mümkündür. Politika bir denklem işidir, güç denklemleri kurmak ve yönetmek ya da rakiplerinizin kurulmuş denklemlerini zayıflatmak, manipüle etmek ve mümkünse yıkmak.
Bir mottoda biz kuralım, insan denklem kuran varlıktır.
Sözkonusu olan politik arena olduğunda ya da ekonomik güç savaşlarının yapıldığı borsa olunca iş hepten karışmıyor mu ?Elbette, zihnimize saldıran, düşünme algoritmalarımızı manipüle eden o kadar çok etmen var ki, işin içinden çıkmak zorlaşıyor.
Kirletilmiş Olgu, Algı ve Büyücü Krallar
Güç ve gücü elinde tutanlar daima kendilerinin pozisyonlarını ve ellerindeki kartları gizlemek isterler ki haklılık payı daburadadır. Çünkü güç, gizemden, gizlemekten,tanımlanamamaktan ve hatta bir adım ötesinde ise tanımlama gücünü elinde bulundurmaktan gelir. Tanımlayan belirleyendir. Öyle ki kim ister ki kumar masasında kartları görünsün.
İnsan bilmek ister, neleri, gizlenenleri. Perdenin ardını. Perdenin ardını doğru okuyabilmenin yöntemlerini...
İste bu yazımızda sizlere bir yöntemden bahsediyorum. Biraz daha açmak gerekirse :
Sibernetik, karmaşık sistemleri anlamamızı ve deşifre etmemizi sağlayan bir yöntem. Birbiriyle alakasız görünenlerin aslında ne kadar iç içe geçmiş olduklarını gösteren bir yöntem.
Bu yöntemle eğitilen insan zihni için kaostan kozmosa bir yolculuk başlar, bilinmezliklerden bilinirliklere.Tanımsızlıklardan adlandırmalara.
En basit haliyle birbiriyle bağlantısız görünen önemli tarihi kırılımların tarihlerinin arasında oransal bir ilişki olduğundan bahseder.
Aristo 'nun *bilmek, sebepleri bilmektir* sözünden de anlaşılacağı üzere vakaları ve sonuçları meydana getiren sebepleri bilerek kozmosa, düzenliliğe, sürekliliğe ve hatta mekanik bir modele, bir yönteme ulaşırız.
Duygu Fiziği Versus Duygu Matematiği
Sibernetik insan duygularının belli ritimlerle tekrar edildiğini söyler. O halde bu ritmin zaman aralıklarını keşfederek duygu kurgusu ve mühendisliği pekala yapılabilir.
Toplumların akılla değil de duyguyla hareket ettiklerini biliyoruz, bu durumda hangi duygunun ne zaman ve ne şartlarda ortaya çıktığını öncesinden bilmek elimize çok kıymetli bir bilgi vermiş olur.
Magnetic kırılım Yıllarını Tanımlamak ve yorumlamak
Çılgınlık korku/panik ümitsizlik * * kurgu praksis yıkım * * ümit panik çılgınlık
Doğa Zamanı ve yılları kategorik olarak korku/panik yılları, çılgınlık yılları, iyi zamanlar, çetin zamanlar açlık yılları, savaş yılları gibi tasnif edip tanımlamıştır. Doğada zaman kategorik olarak sınıflanmış haldedir.
Toplumsal yaşamda derinlemesine hissettiğimiz bu duygu durumlarını bireysel yaşamlarımızda hissetmeyenimiz yoktur. Peki ordular, şirketler ya da devletler bu duyguları yaşarlar mı ? pekâlâ yaşarlar.
Burada hangi ülke için hangi kategorinin defacto ne zaman pratikte görüleceğinin bilgisini ve tespitini yaparak Duygu durum politikası belirlenebilir.
Sibernetikte Duygu matematik Fraktallari diyoruz buna.
Bir sonraki yazımızda konuyu biraz daha anlaşılır kılarak Tarihi tekerrürün Matematik İspatından, Deng Şiaoping' den ve Çin' i kimin yöneteceğinden bahsedeceğim.