Büyük Gürültü

Alp Tufan

Sevgili okuyucularım, iyi bir hafta sonu geçirmenizi dilerim.
Bu haftaya damgasını vuran konu adeta son kırk yılda savaşa dönmüş istihbarat faaliyetleri ve onla bütünleşmiş tüm yapıların ve bu konuda tanınmış isimlerin basın, medya ve sosyal medya üstünden bir birlerine karşı yaptıkları ithamlar.
Eski MİT müsteşar yardımcısı emekli sayın MEHMET EYMÜR beyin T-24 internet gazetesine verdiği iki gün süren röportajı ve buna mukabil TİP(TÜRKİYE İŞÇİ PARTİSİ) genel başkanı sayın DOĞU PERİNÇEK beyin sayın EYMÜR beye karşı verdiği röportajlarla basında büyük bir gürültünün çıkması ve karşılıklı çok sert açıklamalar.
Bunla birlikte tarafların medya ayağındaki yandaş gazeteciler ile konuların üstüne giderek münakaşa ortamının büyümesi.
Bu röportajlara benzer konularla em. KORGENERAL İSMAİL HAKKI PEKİN çeşitli röportajlarla katılması, A haber kanalında MİT yakaladığı on beş MOSSAD ajanının İsviçre Zürih şehrine kadar ulaşan uzun yakalama faaliyetlerinin anlatılması gazeteci ABDURRAHMAN ŞİMŞEK modaratörlüğünde , You Tube TUIÇ AKADEMİ kanalında gazeteci sayın HASAN MESUT ÖNDER beyin canlı em. MİT Daire başkanı sayın METİN ERSÖZ beyle yaptığı röportaj ve bir çok irili ufaklı yayınlarla büyük faaliyet medyada bu konularla yaşandı.
Ne oldu, bu hafta birden böyle bir gündemle karşılaştık.
Tarafların verdiği tüm bilgiler son kırk yılda birilerinin yaşadığı ,takip edenlerinde öğrendiği bilgiler.
Yeni hiçbir bilgi yok, kayda değer bugünlerde bizi yeni bir istikamete götürecek hiçbir bilgi veya doküman ortada yok.
Fakat öyle bir anormal ortam var, Oda Tv ekibi ve sayın Soner Yalçın, KIRMIZI KEDİ kitap evi sahibi sayın Haluk Hepkon gazeteci sayın CÜNEYT ÖZDEMİR hepsi konu ile ilgili faaliyet içinde hatta dikkatimi çeken sayın HEPKON’ un bir yayın evi sahibi olarak sayın MEHMET EYMÜR beyefendiye sosyal medya mecrasından ciddi saldırması.
Bu bana 1987 yılının 9 eylül günü kamuoyunun daha bilmediği 1.MİT raporunu öğrenmem ve sonraki gelişmeleri hatırlattı.
Bakın sevgili okuyucularım, MİT 2018 aralık ayının başında sorgulandığımda ilk MİT personelini kaç yaşında tanıdım diye bir soru gelmişti, kafamızda çuval cevapladım.
Beş yaşında, adı açık kimliği neydi diye sordular H.M dedim
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK döneminde teşkilata girmiş, babam öldükten sonra bile görüşürdük zaman zaman.
Benim çocukken tanıdığım bir çok rahmetli büyüğüm hep istiklal harbi görmüş ülkenin önemli hadiselerinin içinde görevli yaşamış insanlardı.
Bende haylaz çocuktum yerimde duramazdım, bu ülkede ezmediğim çim, kırmadığım cam kalmadı.
Rahmetli em. Albay ŞEREF ÖZDİLEK ‘in evini tutuşturdum son dakika itfaiye yetişti yangını söndürdüler, sadece bahçeye verdiğimiz hasar ile kurtardık olayı felakete döndürmeden.
1.ordu komutanı Orgeneral FAHRİ ÖZDİLEK paşanın kardeşiydi, ölene kadar konuşmadılar.
Rahmetli eski İSTANBUL EMNİYET müdürü Nihat Kaner pasaport şube müdürü iken babam taksiye bindirir Gayrettepe emniyet müdürlüğüne giderim makamına çıkardım, gel aslan der gazoz ısmarlar o arada benle sohbet eder, pasaportların temdidi yapılır yeniden müsaade ister kalkar geriye dönerdim.
Gelelim bugüne bunca yıl yaşadığım hadiseler içinde çok başımdan hadise geçti.
Bugün bu parlayan hadiselerde anladığım şu ortalığı eski bilgiler ile büyük münakaşa ortamına sokup dezenformasyona toplumu uğratmak ve çok büyük hadiselerin üstünü kapatmak için ÖRTÜLÜ operasyon yapmak.
Ülkemizde ekonomik, siyasi menfaat çatışmalarının üstünü örtmek için yapılan bu çatışma kamuoyunu oyalayacak ve yine gerçek hadiselerin üstünü örtmek için yapılan bir hadisedir.
Susurluk, Ergenekon operasyonlarının hepsi aslında bir takım olaylar ile suyun altındaki buzul parçasını göstermemek içindi. Halk çeşitli bu tip davalarla gerçek yapılardan ve hadiselerin gerçekliğinin görülmemesi için yönlendirildi.
Buda devlete ve millete ağır hasar verdi, olayların kapatılması ülke bekasını hep tehlikeye düşürdü.
Suçsuz, günahsız insanlar büyük yaralar ,hasarlar aldı, canlarını kaybettiler, ama gerçek anlamdaki asıl derin yapılar bu sayede ayakta kaldılar.
1983 yılında KAÇAKÇILIK İSTİHBARAT daire başkanı olan sayın MEHMET EYMÜR kamuoyunu hep bilgilendirmiştir.
Fakat kendisi bile asıl suyun altındaki meselelerin ne olduğunu tam anlatmamıştır.
Bu gece bir çok soruya verdiği kısa cevaplar doğrudur, ama bazı sorulara atlayarak cevaplar vermiştir.
Mesela merhum DÜNDAR KILIÇ beyin o dönemde GENEL KURMAY başkanlığı emri ile alındığı doğrudur.
Bu hafta geçen tüm bilgiler ve suçlamalar hepsi eski bilgilerdir, bu bilgiler ile yol alınması mümkün değildir.
Bu sadece gerçekleri örtmek için BÜYÜK GÜRÜLTÜDÜR.
Örtülmek istenen hadiseler ne olabilir onu düşünmek gerekir, uzun yıllar İşçi Partisinin önünden sabah kahvaltımı seyyar satıcıdan alırdım, İşçi Partiliydi.
Sağır Oda dizisinin dediği gibi, bildiğiniz tüm gerçekleri unutun, çünkü GERÇEK diye bildikleriniz GERÇEK değil.
SAYGILARIMLA,
ALP TUFAN..

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.