Suriye BM Daimi Temsilcisi Beşar Caferi Astana'daki görüşmeler esnasında önemli ve Türkiye'yi de yakından ilgilendiren açıklamalar yaptı.
Caferi Türkiye'nin Suriye'de hafif silahlar ile polislik faaliyetleri yapmak yerine bölgeye ağır silah ve teçhizat ile girdiğini ve bölge halkının evlerinde Türk bayraklarının olduğunu ifade ederken Türkiye'nin Suriye politikasını ise "Saldırgan" olarak nitelendirdi.
İdlib'de durumun kötüye gitmesinin nedeni olarak Türkiye'yi gösteren Caferi, Türkiye'nin bölgeden diplomatik yollardan yapılan girişimler ile askerlerini çekmemesi halinde Şam yönetiminin başka yöntemler ile bu yönde çalışmaya başlayacağını vurguladı.
Türkiye'nin Soçi'de varılan anlaşma uyarınca İdlib'deki teröristleri çıkarmaya yönelik sorumluluklarını yerine getirmediğini vurgulayan Caferi "Bu nedenle İdlib'deki teröristler ihlaller gerçekleştirdi. Olanlar Türkiye'ye yönelik güveni azalttı" dedi.
Halep'te kullanılan kimyasal silahların kullanılmasına kendilerini destekleyen ülkelerin desteği ve yardımı olmasa teröristlerin cesarte edemeyeceğini belirten Caferi, "Teröristler kendilerini kontrol edenler tarafından yeşil ışık verilmese kimyasal silah kullanamazdı. Onlara kimyasal silahı kimin verdiğini biliyoruz. Başta Türkleri kast ediyoruz” dedi.
Caferi, "Türkiye'nin Soçi'deki anlaşma uyarınca belirlenen bölgelerde 12 kontrol noktası kurması ve hafif silah kullanması gerekiyordu. Ancak bunun yerine Suriye'ye 11 bin silahlı kişi gönderildi Türk askerleri bugün ülkenin birçok kentinde yer alıyor. Bunlar polislik görevi yapmıyor, ağır silahları ve helikopterleri var" dedi.
“Türkiye, Suriye’ye gerçekten yardım etmek istiyorsa, tüm güçlerini çekmeli. Öncelikle de topraklarımıza gayrimeşru şekilde giren güçlerini…” ifadelerini kullanan Caferi, ülkenin bazı bölgelerindeki ABD ve Fransız güçlerinin çekilmesi gerektiğini de vurguladı.