Semih Çelik isimli caninin vahşice katlettiği İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil cinayetinde yeni ayrıntılar ortaya çıktı. 'Edirnekapı canisi' Çelik'in komşusu, cinayet günü yaşananları ilk kez açıkladı.
Türkiye, 19 yaşındaki Semih Çelik'in geçtiğimiz hafta cuma günü İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil isimli iki genç kızı vahşice katlettiği cinayet ile derinden yaralandı.
Cani Semih Çelik, 2 genç kızı katletti ve telefon kameralarının kayıtta olduğu esnada kendini Edirnekapı Surları'ndan aşağı bırakarak intihar etti. Cinayet günü Çelik'in evinde neler yaşandığı ortaya çıktı.
"TİTRİYORDU. BEYAZ OLMUŞTU"
'Edirnekapı canisi' ile aynı apartmanda yaşadığını belirten bir kadın, cinayet günü yaşananları bir bir anlattı. Çelik'in komşusunun ifadeleri şöyle:
"Olay günü 'baaa' diye ses geldi. Sonrasında saat 2 buçuk gibi fırının kapısındaydı. Odun gibi duruyordu. Titriyordu. Beyaz olmuştu. Ölen kızı da daha önce gördüm. Gelip gidiyordu."
"BAĞRIŞMA SESLERİ GELİYORDU"
Cinayetler öncesi de Çelik'in yaşadığı evden sürekli bağırma sesleri geldiğini belirten komşu, açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Binadan bağırma sesleri gelirdi. Baba bağırırdı küfür ederdi. Çocuk da babaya bağırırdı. Anne de babada bize zarar vermedi. Ama sürekli arada bağırırlardı. Haftada 2-3 kez ses duyulurdu. Bir sefer iki sefer bana bağırmıştı."
NE OLDU?
4 Ekim tarihinde, uzmanların 'tam bir psikopat' olarak nitelediği Semih Çelik (19), 15.30 sıralarında sevgilisi Ayşenur Halil'i, daha sonra 16.00 sıralarında ise İkbal Uzuner'i vahşice öldürdü.
Cani, daha sonra Edirnekapı Surları'ndan atlayarak intihar etti. Feci kadın cinayetlerinin ardından Türkiye yasa boğuldu, yetkili makamlar harekete geçti.
Emniyet olayla ilgili yaptığı çalışmalarda, Semih Çelik’in herhangi bir suç kaydı olmadığını, 2 adet kayıp şahıs, 1 adet intihara teşebbüsten suç kayıtlarının olduğunu ve son 1 yıl içerisinde Eyüpsultan Devlet Hastanesi, Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi hastanelerinde toplam 5 adet hastane kaydının olduğunu tespit etti.
Semih Çelik’in İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Psikiyatri Bölümü’nde bir yıldır takipli hasta olduğu, rutin aralıklarla psikolojik tedavi gördüğü ve ilaç aldığı ancak, hastaneye herhangi bir yatış kaydı olmadığı öğrenildi.