AKP Genel Başkan Yardımcısı Nurettin Canikli, muhalefetin hesabını sorduğu 128 milyar dolar ile ilgili olarak, "Böyle bir piyasada 128 milyar doların buharlaşması, kaybolması gibi bir durum söz konusu değil. “75 milyar doları Türkiye'deki yerleşik gerçek ve tüzel kişiler satın almışlar, bankalardaki hesaplarında duruyor. 36 milyar dolar hane halkının elinde, cebinde" dedi.
Canikli, muhalefetin gündemden düşürmediği “128 milyar dolar nerede?” sorusuna, katıldığı bir televizyon programında yanıt verdi. AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Ekonomi İşleri Başkanı Canikli, kaybolan bir para olmadığını iddia etti. Canikli şunları söyledi:
“Önce buharlaştı denildi. Bu rezerv birilerine peşkeş çekildiği, hatta yurt dışına aktarıldığı bile söylenildi. Sayın Kılıçdaroğlu ve muhalefetteki bazı arkadaşlar tarafından ifade edildi. Türkiye ekonomisi esnek kur uygulayan ekonomi. Yani dövizin fiyatı piyasa tarafından belirleniyor. 1990 yılında TL konvertibil olduğu ilan edildi. Türkiye Cumhuriyeti Devleti 'bana getirilecek olan her TL'ye karşılık rezerv dövizi vermeyi taahhüt ediyorum' demektir bunun anlamı. Böyle bir piyasada 128 milyar doların buharlaşması, kaybolması gibi bir durum söz konusu değil. 75 milyar doların Türkiye'deki yerleşik gerçek ve tüzel kişiler satın almışlar, bankalardaki hesaplarında duruyor. Bu paranın 75 milyar dolarını Türkiye'deki insanlar satın almış ve bankaya yatırmışlar. Büyük çoğunluğu TL mevduatlarını dolara çevirmişler. 36 milyar hane halkının elinde, cebinde. Özel sektör borcunu ödemiş. Ödediği parayı Merkez Bankası'nın rezervlerinden almış. Özel sektörün yurt dışına olan döviz borcu, ithal ettiği mal, makine karşılığında borçlandığı, kullandığı krediden 43 milyar dolar ödemiş, 2020'de 43 milyar dolar azalmış.”
"İSTİKRARLI BİR YÜKSELİŞ VAR"
Satın alma paritesi iile hem kişi başına düşen milli gelirin hem de toplam milli gelirin arttığını kaydeden Nurettin Canikli, “Dolar bazlı milli gelir rakamlarında bir düzeltme yapmamız gerekiyor. Toplam milli gelir rakamları tanımlanırken o günkü kur üzerinden hesaplanıyor. 2002'de doların fiyatı 1.65 dolardı. 2007'de 1.25 seviyelerine kadar gerilemişti. TL milli gelir rakamını düşük dolara böldüğünüzde yüksek bir dolar milli gelir rakamına ulaşırsınız” diye konuştu.
“Burada doğru olan satın alma paritesidir, tam ölçeni budur. Reel olarak milli gelir her sene artıyor” diyen Canikli, milli gelir ile ilgili ise şu tespitleri yaptı:
“Burada data kişi başı satın alma gücü paritesi rakamı. Ona baktığınızda herhangi bir geriye gidiş yok, istikrarlı yükseliş var. Dolar bugün 3 lira, yarın 5 lira. 3 liraya böldüğünüzde TL bazlı milli gelir farklı bir gelir, 5'e böldüğünüzde daha farklı bir rakam ortaya çıkınca. Onun için satın alma gücü paritesi olarak kullanmak lazım. Satın alma paritesi itibariyle hem kişi başına milli gelir hem de toplam milli gelir artmaya devam ediyor.”
“ÖZÜR BEKLİYORUZ"
Yabancı yatırımcıların 2019'da 2.7 milyar dolar, 2020'de de 9.3 milyar doları dışarı çıkardıklarını ifade eden Canikli, “Bunlar hangi paralar? Daha önce getirdiği paralar. 'Siz Londra'daki tefecilere döviz sattınız' iddiaları var. Hiçbir peşkeş yok. Bu dolarları ne zaman getirmişler Türkiye'ye? 2015-16-17'de getirdiler. 3 liradan, 4 liradan, 5 liradan TL'ye çevirdiler. Sonra bunları 6-7-8 liradan çevirdiler. En büyük zararı bunlar yaşadılar. Biz üzüldük. Londra'daki tefecilere bir aktarım sözkonusu değildir” diye konuştu.
Canikli, “Bu insanlar 12 milyar götürmüşlerse getirdikleri rakam 20 milyar dolardır. Dolayısıyla bir buharlaşma yoktur. Bunu herkes kabul ediyor. O paraları iç ettiniz, suistimale konu ettiniz, peşkeş çektiniz, yurt dışına transfer ettiniz gibi akılla mantıkla izah edilmesi mümkün olmayan iddialarda bulundular. Bu iddialarda bulunanlardan bir özür bekliyoruz. Bunu beklemek hakkımızdır” dedi.