İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan ile Dışişleri Bakanlığındaki görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İranlı mevkidaşını Ankara'da bir kez daha ağırlamaktan memnuniyet duyduğunu belirterek dayanışma ziyareti için de teşekkür etti.
İranlı mevkidaşıyla İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin Türkiye'ye planladığı ziyaretin gerçekleştirilmesi için neler yapılabileceğini konuştuklarını belirten Çavuşoğlu, 6 Şubat'taki depremlerin ardından Türkiye'ye dayanışma gösteren ve acıyı paylaşan İran'a teşekkür etti.
Çavuşoğlu, İranlı mevkidaşının depremin ilk gününde kendisini aradığını, taziye dileklerini ilettiğini ve yardım teklifinde bulunduğu aktararak "Hızlı bir şekilde harekete geçtiler. 150 kişilik bir arama kurtarma ekibi Türkiye'ye geldi ve Gaziantep'te 11 vatandaşımızı enkazdan çıkardılar." dedi.
İran'ın depremler sonrası çok sayıda uçakla insani yardım ulaştırdığını, Adıyaman'da sahra hastanesi kurduğunu hatırlatan Çavuşoğlu, İran'ın hava yolu ve kara yoluyla insani yardım, ilaç, tıbbi malzemeleri Türkiye'ye gönderdiğini söyledi.
Bakan Çavuşoğlu, depremler sonrası İran vatandaşlarının Türkiye'nin Tahran Büyükelçiliğine ve İran'daki konsolosluklarına insani yardım ulaştırdığını, bu yardımların Türkiye'de depremzedelere teslim edildiğini kaydetti.
İlerleyen süreçte İran'ı ziyaret etmeyi düşündüğünü aktaran Çavuşoğlu, mevkidaşıyla ikili konular ve bölgesel meseleler başta olmak üzere birçok konuyu değerlendirdiklerini dile getirdi.
Mevlüt Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
"Yaklaşık iki ay Türkiye'ye gelen doğal gazda bir azalma olmuştu. Şimdi tekrar normale döndü. Bundan memnuniyet duyuyoruz. Enerji konusunda işbirliğimizi daha da geliştirmek istiyoruz. Terörle mücadele, terör ortak problemimiz, tehdit. Bizim için tehdit, hem Irak, İran için, hem de Türkiye için. Terörle mücadelede daha gayretli olmamız gerekiyor."
Rusya-Ukrayna Savaşı'nın 2. yılına girildiğini hatırlatan Çavuşoğlu, savaşın durması için ellerinden geleni sürdürmeye devam edeceklerini belirterek, "Tahıl anlaşması, esir takası ve diğer alanlarda sarf ettiğimiz çabalar hakkında kısaca kardeşime bilgiler de verdim. Diğer taraftan, özellikle bu nükleer anlaşma konusunda bu anlaşmanın bir an önce imzalanmasında fayda görüyoruz Türkiye olarak." değerlendirmesini yaptı.
"Kendi yaralarımızı sararken Suriyeli kardeşlerimize de duyarsız kalmadık"
Depremlerin ardından insani yardımların Suriye'ye gönderilmesi konusunda Türkiye'nin yaptığı çalışmalara ilişkin soruya yanıt veren Çavuşoğlu, depremin Türkiye'de 11 ili ve 14 milyon vatandaşı etkilemesinin yanı sıra Suriye'yi de etkilediğini belirtti.
Çavuşoğlu, uluslararası yardımların Suriye'deki depremzedelere ulaştırılması için üzerlerine düşeni yaptıklarını belirterek, Birleşmiş Milletlerin (BM) kuzeybatı Suriye'deki insani yardımlar için yetkilendirdiği Cilvegözü Sınır Kapısı'na ulaşan yolların da deprem nedeniyle zarar gördüğünü, bunların kısa süre içinde tamir edilmesi için gerekli adımları attıklarını vurguladı.
"Bugüne kadar bu kapıdan 475 yardım tırı geçti. BM'nin yardımları kesintisiz bir şekilde devam ediyor." diyen Çavuşoğlu, öte yandan Türkiye'nin Suriye'ye insani yardım götürmek isteyen tüm uçaklara da hava sahasını açtığını, doğrudan Halep veya Şam'a uçakların indiğini söyledi.
Sınır ötesi yardımlara ilaveten çizgi ötesi yardımlar konusunda da Türkiye'nin gerekli desteği verdiğini, Kilis'te açık olan sınır kapılarının da insani yardımlar için kullanılabileceğini söylediklerini ifade eden Çavuşoğlu, BM'nin de bu sınır kapıları kullanarak Suriyelilere yardım ulaştırdığını belirtti.
Başta Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) olmak üzere bu kapıdan yardım ulaştırmak isteyen ülkelere, yönetimlere ve insani yardım kuruluşlarına yardımcı olduklarını dile getiren Çavuşoğlu, "Türkiye olarak biz kendi yaralarımızı sararken Suriyeli kardeşlerimize de duyarsız kalmadık. Onlara ulaştırılacak yardımlar konusunda elimizden gelen desteği verdik." ifadesini kullandı.
Öte yandan bunun "Kapılar açılıyor, tüm Suriyeliler Türkiye'ye geliyor" şeklinde yanlış yorumlandığını, komplo teorilerinin ortaya atıldığını ve siyasete alet edildiğini dile getiren Çavuşoğlu, insani konuları siyasete alet etmeden bu tür destekleri devam ettireceklerini vurguladı.
Bakan Çavuşoğlu, depremden bağımsız olarak da BM'nin Suriye'ye insani yardımlarının Cilvegözü kapısından iletilmesinin sürdüğünü hatırlatarak, BM Güvenlik Konseyi'nin ilgili kararının uzatılması konusunda Rusya'yı ikna ettiklerini ifade etti.
Moskova'da dörtlü toplantı yapılacak
Türkiye, Rusya ve Suriye dışişleri bakanları arasında düzenlenmesi planlanan toplantıya ilişkin soruya yanıt veren Çavuşoğlu, Türkiye, Rusya ve Suriye arasında Savunma Bakanları üçlü savunma bakanları toplantısı gerçekleştirildiğini, mevkidaşı Abdullahiyan'ın da bu formata katılmak istediklerini söylediğini hatırlattı.
Çavuşoğlu, mevkidaşına İran'ın da bu toplantıya katılmasının hiçbir mahsurunun olmadığı yanıtını verdiklerini belirterek, şu anda Suriye için ayakta kalan tek mekanizmanın Astana formatı olduğunu söyledi.
Dışişleri bakanları toplantısı için çalışmaların devam ettiğini kaydeden Çavuşoğlu, "Bunu dörtlü bir şekilde yapmayı planlıyoruz. Ruslardan olası dışişleri bakanları toplantısının hazırlığı için teknik düzeyde bir toplantı yapma teklifi geldi gelecek hafta için. Bakan yardımcımızı da Moskova'ya göndereceğiz. Bu toplantıya İran tarafı da katılacak. Bu toplantıda dışişleri bakanları toplantısının hazırlıkları yapılacak." diye konuştu.
Çavuşoğlu, daha sonraki aşamada herkesin uygun gördüğü bir zamanda dışişleri bakanları düzeyinde toplantı gerçekleştirilebileceğini belirterek, sözlerini, "Gelecek hafta Moskova'da teknik düzeyde dörtlü bir toplantı için Rusya'dan bir davet aldık. Biz de bu toplantıya katılacağız." diye tamamladı.