Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Nikaragua Dışişleri Bakanı Denis Moncada Colindres, Ankara'da yaptıkları görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
Nikaragua'nın 200. bağımsızlık yıl dönümünü tebrik eden Çavuşoğlu, görüşmelerde ikili ekonomik ilişkileri geliştirme konusunda mutabık kaldıklarını belirtti.
Çavuşoğlu, görüşme öncesi imzalanan belgelerle istişareleri daha düzenli hale getireceklerini vurgulayarak iki ülkenin karşılıklı olarak büyükelçilik açmak istediğinin altını çizdi.
Colindres'in Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'yle tarım alanında iş birliği anlaşması imzalayacağını aktaran Çavuşoğlu, "Latin Amerika bölgesi ile iş birliğimizin faydalarını görüyoruz. Büyükelçilik sayımız 17'ye çıktı, bir de Brezilya'da başkonsolosluğumuz var. Aynı şekilde Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığının (TİKA) bölgesel ofislerinin sayısı artmaya başladı. Türk Hava Yollarının uçtuğu destinasyon sayısı 8'e çıktı." ifadesini kullandı.
Çavuşoğlu, ikili ticaret hacminin neredeyse 10 kat artarak geçen sene 10,5 milyar dolara ulaştığının altını çizerek yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına rağmen bu sayının artış gösterdiğine dikkati çekti.
Nikaragua'daki ülke içi uzlaşı sürecine Türkiye'nin destek verdiğini kaydeden Çavuşoğlu, "Nikaragua'nın istikrarı, huzuru ve demokrasisi bizim için de önemli." dedi.
"Yaptırımlarla ya da dışlamayla sorunlar çözülmez"
Çavuşoğlu, kasım ayındaki devlet başkanlığı ve parlamento seçimine de değinerek "Bu seçimlerin de ülkenin istikrar için dönüm noktası olmasını arzuluyoruz. Seçimleri gözlemlemek için bölgesel örgütleri, bölgedeki ülkelerin temsilcileri ve seçim kurumlarını davet ettiklerini de söylediler. Bu uzlaşı sürecinin de Nikaragua'nın istikrarını güçlendirici şekilde tamamlanmasını arzu ediyoruz." diye konuştu.
Nikaragua'ya uygulanan yaptırımları da eleştiren Çavuşoğlu, "Bu süreçte özellikle tek taraflı yaptırımların yanlış olduğunu da bir kere daha söylemek isterim. Biz; kime olursa olsun ister İran, ister Rusya, ister Venezuela, ister Küba, ister Nikaragua, ister başka ülke olsun yaptırımlarla bir yere varılamayacağına inanıyoruz ve yaptırımların halkları cezalandırdığını görüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Çavuşoğlu, Türkiye'nin birçok uluslararası örgütte ara buluculuk deneyimine sahip olduğuna işaret ederek "Dürüst ara bulucular olarak ülkelerdeki sorunların çözümüne katkı sağlamamız ve yapıcı yaklaşmamız lazım. Yaptırımlarla ya da dışlamayla sorunlar çözülmez." dedi.
İki ülke ekonomik ilişkilerinin potansiyelinin gerisinde olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, "Nikaragua'nın özellikle Türk firmalarına ihtiyacı olduğunu bugün dostum Denis söyledi. Elbette önemli fırsatlar sunuyor. Firmalarımızın oraya gidip hem yatırım yapabilmesi için hem projeler üstlenebilmesi için beklentilerimizi de anlattık." ifadelerini kullandı.
"Suriye'de askeri çözümle bir yere varılamaz"
Toplantının soru cevap kısmında Suriye ve Afganistan'a ilişkin sorulara yanıt veren Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
"Suriye'de Anayasa Komisyonunun tekrar canlandırılması için özellikle Astana formatında yoğun çaba sarf ediyoruz. 6. tur görüşmeler gelecek hafta Cenevre'de başlayacak. Biz Suriye'de tek çözümün siyasi çözüm olduğunu söylüyoruz. Son zamanlarda İdlib'de bazı yerlerde saldırılar oldu. Rejimin muhaliflere ve sivillere saldırısı oldu. O zaman da söyledik, askeri çözümle bir yere varılamaz. Siyasi çözüm ve uzlaşıyla bir yere varılması gerekiyor. Kalıcı barış ve istikrar için bu şart."
Çavuşoğlu, diğer taraftan Suriye'nin kuzeyinde YPG/PKK terör örgütünün saldırılarını artırdığına dikkati çekerek "Daha önce Afrin'de hastaneye bile saldırdılar, çocukları, bebekleri katlettiler. Zaten PKK çocuk katili olarak damga yemiş bir terör örgütüdür." dedi.
Türkiye'nin bu örgütlere karşı gerekeni yapacağını söyleyen Çavuşoğlu, şu ifadeleri kullandı:
"Burada aslında PKK/YPG'ye yönelik yapacağımız her hamle, tıpkı DEAŞ'a yönelik yaptığımız gibi, Suriye'nin sınır ve toprak bütünlüğü için de önemli. Çünkü önce DEAŞ, Suriye'yi tamamen ele geçirmek istedi, tamamen ele geçiremeyince bölmek istedi. Aynı şekilde PKK/YPG'nin de gündemi budur yani Suriye'yi bölmek. Suriye'nin toprak bütünlüğüne de bizim bu müdahalelerimiz katkı sağlıyor. Bu konuda son derece kararlıyız, gerekeni de yapacağız."
" Dört veya beş dışişleri bakanı olarak Afganistan'ı birlikte ziyaret etmeyi kararlaştırdık"
Çavuşoğlu, Afganistan'da hem insani hem de ekonomik bir kriz söz konusu olduğunu belirterek, "Taliban gelmeden önceki yönetim de maaşları ödeyemiyordu. Yani sonuçta ülkenin sistem olarak çökmemesi gerekiyor o nedenle angajmana girilmesi gerekiyor." değerlendirmesini yaptı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da G20 Zirvesi'nde konuyu dile getirdiğini aktaran Çavuşoğlu, "Afganistan'la angajmana girmemiz lazım çünkü burada bir boşluk olursa ve ülkede sistem çökerse bundan kim faydalanacak? Terör örgütleri. İşte DEAŞ Horasan dedikleri örgütün saldırıları artırdığını görüyoruz." diye konuştu.
Çavuşoğlu, bu problemler derinleşirse terörün yanı sıra göç sorunu yaşanacağını da vurgulayarak Afgan halkına uluslararası toplum olarak yardım edilmesi gerektiğini söyledi.
Yeni kurulacak Afganistan yönetiminin kapsayıcı olması gerektiğinin altını çizen Çavuşoğlu, "Bu konuda telkinlerimizi Taliban yönetimine de başından beri iletiyoruz. Yerinde inceleme, nasıl angajmana gireceğimizi konuşmak bakımından ve Taliban'a telkinlerimizi söylemek adına dört veya beş dışişleri bakanı olarak Afganistan'ı birlikte ziyaret etmeyi kararlaştırdık. Şu anda telefonla bu çalışmalarımızı sürdürüyoruz." dedi.
"Rusya'nın da ABD'nin de sorumluluğu var"
Bir gazetecinin, Suriye'ye yeniden bir askeri operasyon düzenlenmesine ilişkin sorusuna Çavuşoğlu, son dönemde Suriye'de Türk güvenlik güçlerine yönelik saldırılar ile Türkiye'ye Suriye'nin kuzeyinden gerçekleşen saldırıları hatırlatarak yanıt verdi.
Terör örgütü YPG/PKK'nın Türkiye'ye roket atma menzilinin yaklaşık 30 kilometre olduğunu belirten Çavuşoğlu, "Biz Fırat Kalkanı Harekatı'nı başlattıktan sonra da diğer Suriye'nin kuzey doğu bölgesindeki harekatlarımızda da Amerika ve Rusya'yla bir mutabakata varmıştık. Her iki ülke de bu bölgedeki teröristleri en az 30 kilometre güneye çıkaracaklardı." diye konuştu.
Çavuşoğlu, Rusya'nın Tel Rıfat ve Münbiç'teki teröristleri bu bölgelerden uzaklaştırması gerektiğini ifade ederek şunları söyledi:
"Bu sözler maalesef tutulmadı. Dolayısıyla son yapılan saldırılarda, bu bölgede sivillere yönelik ve bize yönelik saldırılarda da Rusya'nın da ABD'nin de sorumluluğu var. Çünkü sözlerinde durmadılar. Şimdi bunlar sözlerinde durmadığına göre, bu teröristler burada olduğuna göre ve saldırılarını artırdığına göre bizim de yapmamız gereken, kendi göbeğimizi kendimiz kesmektir. Biz de gerekeni yapacağız, bu bölgelerden bu teröristlerin temizlenmesi için ne gerekiyorsa yapacağız."
ABD'nin Suriye'de şehit olan Türk güvenlik güçlerine yönelik taziye açıklamasına da değinen Çavuşoğlu, "Şimdi ABD açıklama yapıyor, müttefikimize Suriye'den gelen saldırıları kınıyoruz diyor. Peki bu silahları kim veriyor bu teröristlere, kim eğitiyor bunları? Sen eğitiyorsun, sen silah veriyorsun. Sonra da göstermelik bir kınama açıklaması yapıyorsun. Burada samimiyetsizlik apaçık ortadadır." ifadelerini kullandı.
İki mutabakat muhtırası ile bir anlaşma imzalandı
Çavuşoğlu ve Colindres, toplantı öncesi bir anlaşma ile iki mutabakat muhtırasına imza attı.
İki bakan, Protokol Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Muhtırası, Siyasi İstişare Mekanizması Kurulmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası ile Eğitim Alanında İşbirliği Anlaşması'nı karşılıklı olarak imzaladı.