Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Yaz aylarında turizm sezonu boyunca Ege'de herhangi bir tatbikat yapılmaması konusunda centilmenlik anlaşması var. Yunanistan şimdi NAVTEX ilan ediyor. Milli günlerde de NAVTEX ve tatbikat yapmama mutabakatımız vardı. Yunanistan bunu da bozdu. Yunanistan'ın kışkırtıcı adımlar ve tahriklerden vazgeçmesi lazım. Ben biliyorum kendi halkını tatmin etmeye çalışıyorlar. Çünkü orada onlara baskı çok. Başlattığımız diyalogu somut adımlara dönüştürelim istiyoruz. Biz samimi ve kararlıyız" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın himayelerinde, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun ev sahipliğinde, küresel ve bölgesel meselelerin ele alındığı, resmi ve hükümet dışı aktörleri bir araya geldiği ve zaman içinde kurumsallaşması hedeflenen bir platform olan "Antalya Diplomasi Forumu" (ADF) Belek Turizm Merkezi'ndeki NEST Kongre Merkezi'nde ikili görüşmelerle devam ediyor.
Forumun son gününde NEST Kongre Merkezi Amfi Salonu'ndaki değerlendirme toplantısında basın mensuplarıyla bir araya gelen Bakan Çavuşoğlu, Antalya Diplomasi Forumu'nun 3 gün boyunca yoğun bir düşünce maratonuna sahne olduğunu belirterek, bunun yanı sıra uluslararası toplumun nabzının forum vesilesiyle Antalya'da attığına dikkat çekti. Forum kapsamında liderlerin, bakanların çok sayıda ikili görüşmeler gerçekleştirdiğine değinen Çavuşoğlu, "Bu vesileyle, farklı bakış açılarıyla bu forumu zenginleştiren katılımcılarımıza teşekkür ediyorum. Forum, ana teması "Yenilikçi Diplomasi: Yeni Dönem, Yeni Yaklaşımlar'a uygun şekilde başından beri hep yenilikler getirdi. Forumun bu ilk yıllık toplantısını da başarılı bir organizasyonla ve tüm sağlık tedbirlerine uyarak, tamamen fiziki katılımla gerçekleştirdik. Böylece salgın döneminin ilk ve en büyük uluslararası etkinliklerinden biri oldu. İleride bu çaptaki etkinliklere model olacağını düşünüyorum" diye konuştu.
"Birbirinden farklı tamamlayıcı görüşleri dinledik"
Forum sırasında hedeflerinin söylenmiş sözleri tekrar etmek, bilinenleri yinelemek olmadığına dikkat çeken Çavuşoğlu, "Diplomasi tabiriyle "konuşma notlarımızın" dışına çıkmak istedik. Çünkü yenilikçi yaklaşım bir yönüyle henüz yazılmamış sayfaları okumayı gerektiriyor. Kalıpların dışında, rahat ve dostane bir atmosferde, uluslararası gündemi şekillendiren önemli meselelere yenilikçi bir anlayışla yaklaşmaya çalıştık. Birbirinden farklı ama birbirini tamamlayan görüşleri dinledik. Foruma 11 Devlet ve Hükümet Başkanı, 41 Dışişleri Bakanı ve Bakan seviyesinde konuk katıldı. Bu, dünyadaki her 5 Bakandan 1'inin burada olduğu anlamına geliyor. 60'a yakın uluslararası örgüt temsilcisi ve üst düzey şahsiyet dışında, iş ve akademi dünyasından Türk ve yabancı çok sayıda davetli ağırladık. İki gün boyunca 2 liderler oturumu, 15 panel ve işadamlarımızın, parlamenterlerimizin ve savunma sanayi şirketlerimizin konuk ülke temsilcileriyle bir araya geldiği yuvarlak masa toplantıları gerçekleştirildi" ifadelerine yer verdi.
"Fikri alt yapı olmadan icraat olmaz"
Çavuşoğlu, ADF'nin 25 etkinliğe ev sahipliği yaptığını aktardı.
Bugün küresel gündemi meşgul eden sorunların önemli bölümünün Akdeniz Havzasında yaşandığını işaret eden Çavuşoğlu, "Tarih boyunca pek çok medeniyetin beşiği olan Akdeniz'de aslında bütün seslere, bütün fikirlere yer var. Bugün de Akdeniz'i bir dostluk denizi haline getirmek bizlerin elinde. Bunun için yenilikçi bir diplomasiye, yeni yaklaşımlara ihtiyaç duyuyoruz. Elbette bunları konuşmak, yapmaktan kolay. Ama fikri altyapı olmadan, icraat da olmaz. Antalya'daki tartışmalarımız ile bu fikri altyapıya katkı sağladığımızı düşünüyorum" dedi.
"Babalar Günü"
Çavuşoğlu, başta kendi babası olmak üzere tüm baba ve baba adaylarının Babalar Günü'nü kutladı.
Dünya Mülteci Günü kapsamında da mesaj veren Çavuşoğlu, "Ülkemiz dünyada en fazla mülteciye ev sahipliği yapan ülkem konumunda. Ülkemiz yardıma muhtaç olanların yanında olmaya devam edecektir" diye konuştu.
Çavuşoğlu, Avrupa Şampiyonası'nda İsviçre ile karşılaşacak olan A Milli Futbol Takımı'na da başarılar diledi.
"Afganistan Havaalanı"
Bir gazetecinin "Afganistan Havaalanı'nda Türkiye nasıl bir rol üstlenecek" sorusuna Çavuşoğlu, Türkiye ilk defa Afganistan'a gitmiyor. Şu anda kararlı destek misyonu çatısı altında Türkiye Kabil'de çerçeve ülke, aynı zamanda Kabil Uluslararası Havaalanı'nın güvenliği ve işletmesini üstlenmiş durumda. Ama bu NATO'nun kararlı destek misyonu çerçevesinde. ABD'nin çekilme kararıyla birlikte, diğer müttefikler de çekiliyor ve kararlı destek misyonu sona eriyor. Bu havaalanının işletilmesi ve güvenliği Afganistan için çok önemli. Afganistan'ın dünyaya açılan kapısı. Sadece Afganistan için değil, orada bulunan, başta Türkiye olmak üzere tüm diplomatik misyonlarının kalması bakımından da önemli. Türkiye olarak biz bu görevimizi, epeydir üstlendiğimiz ve üstlenmeye devam etme kararı aldığımız yılbaşında, bu görevi nasıl devam ettirebiliriz. Tek başına Türkiye'nin üstleneceği bir yükümlülük değil. En başta Afganistan'ın kendisinden desteğe ihtiyacımız var. Afganistan yönetimi de Türkiye'nin burada kalmasını istiyor. Afganistan'ın ihtiyacı olduğu sürece Afganistan'ın yanında olacağız, bu sadece askeri güç olarak orada olacağız anlamına gelmiyor. Bugüne kadar kalkınma yardımlarımızla çok önemli projelerle eğitim çalışmalarıyla, projelerle, TİKA'mızla tüm imkanlarımızla Afganistan'ın yanında olduk. Bu Türk milletinin ve ülkemizin anlayışıdır. Ama bu havaalanının güvenliği ve işletilmesi meselesi tabi ki bazı ülkelerin ve uluslararası toplumun desteğiyle ancak olabilir. Bunu bahsettiğim ülkelerle en başta da Afganistanlılarla görüşüyoruz. Komşu ülkelerinde yapacakları katkılar var. Türkiye-Afganistan-Pakistan üçlü mekanizmamız var. Terörle mücadelede Pakistan'ın rolü çok önemlidir. Sınır komşu ve arada geçirgenlikler var. Üçlü toplantıda da bunları konuştuk. Bir taraftan terörle mücadele, kaçak göçle mücadele, aynı zamanda Afganistan'a nasıl destek vereceğimizi konuştuk. Önümüzdeki fırsatlar nedir. Ulaşım, enerji işbirliğini değerlendirme fırsatı bulduk. Bu süreci tüm aktörlerle görüşüyoruz" cevabını verdi" cevabını verdi.
"Rusya kararı"
Bakan Çavuşoğlu, Rusya'nın Türkiye'ye uçuş kısıtlamasını kaldırması yönündeki kararını ise olumlu karşıladıklarını belirterek, "Rusya Türkiye'deki vaka sayısının yüksek olduğu gerekçesiyle uçuşları kısıtlama kararı almıştı. Alınan tedbirler ve vatandaşımızın dayanışmasıyla rakamların 5 binlere kadar düşürdük. Türkiye sağlıklı turizm konusunda aldığı tedbirler ve Güvenli Turizm Sertifika uygulamaları ile dünyaya örnek oldu. Geçen sene salgına rağmen 2 milyondan fazla Rus turist Türkiye'ye geldi. Ama bir önceki yıl 7 milyon civarında Rus turist ülkeye gelmişti. Bu sene daha fazla, 2 milyondan çok daha fazla Rus turistin gelmek istediğini görüyoruz. Rus turistlerin en çok memnun olduğu destinasyon Türkiye'dir. Gerek Türkiye'de gerekse Rusya'da yapılan anketler bunu gösteriyor. O nedenle bu karardan sektörümüz memnun olmuştur. Belki daha fazla da Rus turistler memnun olmuştur. Benim de Alanya'da Rus komşularım var, onlar da uçuş kısıtlamasının kalkması yönündeki çalışmaları mutlu karşıladılar" ifadelerine yer verdi.
"Turizm için, halkımızın sağlığını feda etmemiz mümkün değil"
Güvenli turizm konusunda işbirliğinin sadece Rusya ile değil diğer ülkelerle de sürdüreceklerinin altını çizen Bakan Çavuşoğlu, "Geçen sene Almanya ile yaptığımız işbirliği bir model oldu. Hem bize hem Almanya'dan bunu öğrenmek için birçok ülke bize ve onlara gittiler. Birçok ülke Türkiye'ye yönelik kısıtlamaları kaldırmaya başladı. İngiltere de kendi içindeki sıkıntılardan dolayı henüz bir karar almadı, Belçika, Hollanda gibi ülkeler almadı, değerlendiriyorlar. Cumhurbaşkanımızın bazı liderlerle ikili görüşmesinde bu konular gündeme geldi. Örneğin Fransa'ya benim ziyaretimden sonra transit yolcularla ilgili aldığımız tedbirler noktasında ne istiyorlarsa bilgileri verdik, onlar da Türkiye'yi kırmızı listeden çıkardılar. Elbette sağlığımız önemli, vatandaşlarımızın ve tüm ülkelerin vatandaşlarının. Turizm için ülkemizin ve halkımızın sağlığını feda etmemiz mümkün değil ama sağlıklı turizm konseptini altında turistleri ülkemizde ağırlamaktan memnuniyet duyacağız" diye konuştu.
"Yunanistan'ın kışkırtıcı adımlar ve tahriklerden vazgeçmesi lazım"
"Türkiye-Yunanistan arasında rahat bir yaz geçecek mi" şeklinde yöneltilen soru üzerine Çavuşoğlu şu açıklamaları yaptı:
"Belli süre devam eden gerilimlerden sonra istişareleri tekrar başlattık. Asker arası güven arttırıcı görüşmelerdi. Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias geldi. Ben oraya gittim. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis Brüksel'de görüştü. Olumlu geçti. Sorunların hepsi çözüldü mü? Hayır. Sorunlarımızı diyalogla çözme azmimizi gösterir bu görüşmeler. Umarım her iki tarafta da bu kararlılık ve samimiyet devam eder. Yunanistan'ın provokasyonlardan vazgeçmesi lazım. Söylemlere alıştık. Gidiyoruz basın toplantılarında her şey güzel, ancak sonrasında arkamızdan dostum Dendias birçok şey söylüyor. Bunlara gerek yok. Biz bunları görmezden geliyoruz. Yaz aylarında turizm sezonu boyunca Ege'de herhangi bir tatbikat yapılmaması konusunda centilmenlik anlaşması var. Yunanistan şimdi NAVTEX ilan ediyor. Milli günlerde de NAVTEX ve tatbikat yapmama mutabakatımız vardı. Yunanistan bunu da bozdu. Yunanistan'ın kışkırtıcı adımlar ve tahriklerden vazgeçmesi lazım. Ben biliyorum kendi halkını tatmin etmeye çalışıyorlar. Çünkü orada onlara baskı çok. Başlattığımız diyalogu somut adımlara dönüştürelim istiyoruz. Biz samimi ve kararlıyız."
"AB oyalamasın"
Gümrük Birliği Antlaşması'nın modernizasyonunun müzakerelerinin başlaması gerektiğinin altını çizen Çavuşoğlu, "Bu siyasi bir konu değil. Her iki tarafın yararına her zaman bunun altını çiziyoruz. Kaç tur müzakere olacak onu bilmiyoruz. Ama müzakerelere başmak lazım. Daha önce üç tur müzakereler oldu, sonra durduruldu. Şimdi tekrar başlaması gerekiyor. Diğer taraftan göç mutabakatının içinde olan vize serbestisi dahil, bununla ilgili atılması gereken birkaç adım var. AB'nin artık masaya dönmesi lazım. Geri kalan bu kriterleri yerine getirme konusunda birkaç kelimeye takılıp, zamana oynamaması gerekiyor. Somut adım bekliyoruz artık biz AB'den. Görüyoruz işte "Türkiye ile görüş ayrılığımız olsa da Türkiye bizim için vazgeçilmez bir müttefik" bu sözler kulağa hoş gelebiliyor. Ama somut adım var mı yok, bugüne kadar. İşte bu zirvede somut adım bekliyoruz. Göç konusunda ise bunun içinde çok unsurlar var. Bu sadece "turisti tut al parayı Suriyelilere harcayın, okula harcayın" meselesi değil. Bunu güvenlik kaçakçılıkla, sınırdaki güvenlik boyutu, mültecilerin güvenli şekilde geldiği yere gönderilmesi var. Bu sorunun Covid-19'dan sonra da devam edeceği apaçık ortada. Afganistan'daki çekilme kararından sonra birçok insan Afganistan'ı terk etme eğiliminde. Önümüzdeki süreç artarak devam edecekse bu işbirliğini genişleterek devam ettirmemiz gerekiyor. Biz görüşlerimizi AB tarafına ilettik hangi konuda hangi adımlar atılacak. Liderler Zirvesi, komisyonu, bu konularda Türkiye ile müzakere etmek için ve neticelendirmek için yetkilendirebilir. 1.5 seneyi geçti bu konuda bir cevap göremedik. Bu zirvenin dönüm noktası olmasını arzu ediyoruz. "Biz AB ile AB üyesi ülkeler de ilişkilerimi geliştirmek, işbirliğini geliştirmek ve genişletmek istiyoruz" dedi.
"Ermenistan seçimleri"
Ermenistan'da yapılacak seçimlerin hatırlatılması üzerine Çavuşoğlu, "Umarım bugün Ermenistan'da gerçekleştirilmekte olan seçimler tabi bu Ermenistan halkının kendi tercihi, ama seçim sonuçları, seçimden sonra gelecek yönetim daha önceki hatalardan ders alarak, bölgenin istikrarının ve barışının tek yolunun komşularla iyi geçinmek olduğunu, komşuların topraklarına göz dikmek yerine komşularla iyi geçinmek olduğunu anlarlar. Çünkü savaştan sonra Azerbaycan'ın kendi öz topraklarını geri almasından sonra hem Türkiye'de hem Azerbaycan'da bölgenin istikrarı için ve bölgenin barışı için adım atma kararlılığı var. Bunu cumhurbaşkanlarımızın açıklamalarında her zaman görüyoruz, tüm dünya da görüyor. Birçok önemli projelerin hayata geçirilmesi imkanı var. Bu yaklaşımlardan en çok istifade edecek olan da Ermenistan. Neden? Ermenistan geçmişteki hatalı politikaları yüzünden kendini izole ettiği için, bu konularda diğer Güney Kafkasya ülkelerine göre geride kalmış bir ülke. Ama kendi kabahati, bizim değil. Bundan istifade edeceğine göre artık husumeti bir kenara bırakıp, komşularıyla iyi geçinmek için neler yapabileceğini düşünmesi lazım. Bu anlayış olursa aşamalı olarak ilişkilerimizi düzenleştiririz, Azerbaycan'la karar veririz bu konularda. Yine sınırları açabiliriz, birçok kara yolu, demir yolu projesi var, bunların amacı, sınırları da açmak. Ticaret artar, yatırılar artar, imkanlar var. Türkiye Azerbaycan ilişkilerini elbette bu barış ortamında daha da katkı sağlar ama bizim zaten ilişkilerimiz müstesna bir ilişki, iki devlet, bir millet. O nedenle biz her şartta ilişkilerimizi geliştirmek için çalışıyoruz. Bu Suça bildirisi de Türkiye ile Azerbaycan arasındaki ilişkilerin ittifaklık düzeyine çıktığı bir belgedir. iki lider tarafından imzalanan belge, birçok şeyi kapsıyor. Özellikle Suşa'da imzalanması da ayrı bir anlam ifade ediyor. Suşa'da bir başkonsolosluk açma konusunda liderlerimiz karar aldı, Dışişleri Bakanlığı olarak bize düşen görev de en kısa zamanda resmi işlemler tamamlandıktan sonra Suşa'da başkonsolosluğumuz açmak, başkonsolosumuzu ve çalışma arkadaşlarımızı oraya göndermek, orada Azerbaycan bayrağı ile beraber Türk bayrağı da dalgalanmış olacak inşallah" diye konuştu.