Bundan 8 ay önce; 22 Şubat tarihinde Hollanda Parlamentosu Ermeni Soykırımı’nın tanınması yönündeki teklifi kabul etti.
Bunun hemen ardından Ermenistan Türkiye ile ilişkilerin normalleşmesi noktasında atılan en önemli adım olan ve 2 ülke arasında imzalanan protokolleri meclisinden geri çektiğini açıkladı…
Son olarak ise İngiltere Türk vatandaşlarına verdiği “süresiz oturum hakkını” iptal ettiğini açıkladı…
Şimdi bu 3 olaya biraz farklı bir açıdan bakarak okurlarımız için tarihte yapacağımız bir yolculuk sonrasında ilişkiler ağı ile birlikte günümüze yansıyan iz düşümüne bakacağız.
1800’lü yılların başına gidiyoruz…Almanya’da 1800’lerin başında kurulan, 1826’da Ernst’in I.Ernst olarak "taç giymesi" ile “HANEDAN” statüsü alan ve giderek güçlenerek dağınık haldeki pek çok tahtı teker teker ele geçiren bir hanedan var:Saxe Coburg-Gotha hanedanı.
İşte bu hanedan Hanover Prensliği kanalı ile bugünkü İngiliz Kraliyet Ailesi olan Windsor Hanedanı’nı kuruyor ve 1714’te İngiltere’de tahta bu hanedana mensup Kral I.Edward geçiyor…Ama hanedanın adı o zaman Windsor değil, Hanover Hanedanı.
Hanedanı ve dolayısı ile İngiltere’yi finanse eden isim ise oldukça tanıdık bir aile: Alman asıllı Yahudi finans imparatoru Rotschild Ailesi…
Hatta Rotschild ailesi kendi aralarında yazışmalarında İngiltere tahtındaki Saxe-Coburg Hanedanı için “Bizim kraliyet ailemiz” demekte…
Hanedanın isminin değişmesi ise İngiltere ile Almanya’nın savaştığı 1.Dünya Savaşı yıllarında kamuoyu baskısının artmasından sonra 1917’de oluyor. 1917’de Kral V.George Hanedanın ismini Windsor olarak değiştiriyor.
Ama 1.Dünya Savaşı’nın başlamasının hemen öncesinde İngiltere tahtında oturan VII.Edward öyle bir isim ki lakabı “Avrupa’nın amcası”…
Niye mi? İsterseniz VII.Edward’ın “akrabalık ilişkilerini” şöyle bir listeleyelim.Lakabının hakkını fazlası ile verdiğini göreceksiniz…
İngiltere Kralı 7. Edward’ın Erkek Yeğenleri;
- Alman İmparatoru Kaiser 2. Wilhelm
- Rus Çar’ı 2. Nicholas
İngiltere Kralı 7. Edward’ın Kız Yeğenleri;
- İspanya Kraliçe’si Victoria Eugenia,
- Romanya Prensesi Marie
- Yunanistan Prensesi Sophie ( Kraliçe Victoria’nın torunudur. Babası Alman İmparatoru 3. Frederick’tir )
- Rus İmparatoriçesi Alexandra Feodorovna ( Kraliçe Victoria’nın torunudur. )
- İsveç Kraliçe’si ve İskandinav Düşes’i Prenses Margeret ( 2. Elizabeth’in kız kardeşidir )
Edward’ın en küçük kızı olan Galler Prenses’i Maud, Norverç Kral’ı 7. Hakoon ile evlenmiş ve bu sayede 7. Edward , Kral 7. Hakoon’un kayınpederi olmuştur.
7. Edward’ın akrabalık bağlarında daha da derine inersek; Belçika Kralı 1. Albert, Bulgaristan Kralı Ferdidand ve Portekiz Kralı 2. Manuel’in de kendisinin 3. dereceden kuzeni olduğunu görüyoruz.
İngiliz Kraliyet Ailesinin Alman Hanedan Saxe-Coburg Cotha’nın ilk dükü Ernst’in çocuksuz ölmesi üzerine Hanedanın İngiltere Prensi Albert üzerinden yürümesi dolayısı ile Avrupa’da akraba olmadığı hanedan hemen hemen yok gibidir.Buna Rus hanedanı Romanovlar da dahil…
Bunlardan bir tanesi ise Hollanda Kraliyet Ailesi…
Nasıl mı? Anlatalım efendim…
1688 yılında İngiltere kaotik bir siyasal iklim içerisindedir ve Kral II. James zordadır…Neticede Kral daha fazla dayanamaz ve büyük aristokrasi tarafından tahttan indirilir…
Kralı tahtından indiren aristokrasi “kendileri için uygun” bir “Kral” aramaya başlar… Bu “Kral” kısa sürede bulunur ancak İngiltere içerisinde değil Hollanda’da…
Aristokrasi,Londra sermayesi ile birlikte hareket ederek devrik kral II. James’in kuzeni ve damadı olan Hollanda Kralı William’ı tahta davet etti.(Kral William da Saxe-Coburg &Cotha Hanedanı mensubudur tabii ki)
Hollanda orduları için İngiliz tahtını ele geçirmek adeta baltın tepside önlerine konulan ve haddinden fazla cazip bir tekliftir. Ancak İskoçya ve İrlanda'da devrik kral James’i destekleyen ciddi bir silahlı güç mevcuttur.
Bu direniş oldukça uzun sürse de sonunda Hollanda orduları tarafından kırılır. Bu olay tarihe “Şanlı Devrim” olarak geçmiştir: Haklar Bildirgesi parlamentonun yetkilerini tanımladı ve bunu son derece sıkı bir Protestan bağlamda gerçekleştirdi.
1701’de kabul edilen Yerleşme Kanunu monarşinin Protestan olmasını zorunlu kıldı. Bu yolla taht, 1714 yılında uzak bir kuzen olan Hanover hükümdarı I. George’a geçti.
Yukarıda ne demiştik VII.Edward’ı ve akrabalarını tanıtırken?
Portekiz Kralı VII.Edward'ın akrabasıydı değil mi? Portekiz,Cumhuriyet rejimine geçene kadar bu akrabalık ilişkisinin kurulduğu Braganza Hanedanı tarafından yönetildi.Ve aile Portekiz’de hala çok etkin…
“Ne alaka?” demeyin…
Şöyle ki;İngiltere Türk vatandaşlarına verdiği sınırsız oturum hakkını kaldırırken Portekiz emlak satın alarak ülkeye gelen Türklere “oturum ve dolaşım serbestliği” hakkı tanımaya başladı…
Ve bilin bakalım son 1 yılda yabancı ülkeler arasında Türk vatandaşlarının en çok “Emlak alımı yaptığı ülke” hangisi oldu? Portekiz…
Şimdi bakıyoruz büyük resme tekrar..
Hollanda Kraliyet ailesi ile İngiliz Kraliyet Ailesi akraba…(Ki Hollanda Kraliyet Ailesi mensubu Prens Bernhard'ın BİLDERBERG'in kurucusu olduğunu ve Hollanda Kraliyet Ailesi'nin Küresel Sistemin en derin hanedan ailelerinden birisi olduğunu da hatırlatalım)
Önce Hollanda “Ermeni Soykırımı” yasasını tanıyor…
Sonra Ermenistan, protokolleri Meclis’inden geri çekiyor.
Hemen ardından İngiltere, Türklere verdiği “süresiz oturum hakkını” iptal ediyor.
Portekiz ülkeye para sokmak ve emlak alımı yapmak karşılığında oturum ve serbest dolaşım hakkı tanıyor…
Türkiye'den çıkan büyük sermaye ise Londra'da toplanmaya başlıyor.Hatta DOME YATIRIM BANKASI kuruluyor Şahenk-Özyeğin ikilisi tarafından...CEO'luğuna ise ısrarla kim isteniyor dersiniz? İngiliz vatandaşı,EXETER mezunu ve Mryll Linch patentli eski ekonomi bakanımız Mehmet Şimşek!
Peki anavatan yani Anadolu? Ve tabii burada kalanlar için neler düşünülüyor? Zaten önemli soru bu.
Acaba büyük sermaye ve "zengin elitin" zamana yayılarak Türkiye'den çıkarılıp, parasını İngiltere'ye kendi oturumunu İtalya-Portekiz hattına çıkaracağı bir kurgunun adımları mı atılmakta? Türk eliti için Akdeniz'de İtalya-Portekiz hattında bir "özel bölge" oluşturulurken paralar da Londra'ya mı transfer edilecek?
Bu kadar olayın bir biri arkasına gerçekleşmesi ve bizce biraz fazlaca tesadüf ve uluslararası ilişkilerde bu kadar fazla tesadüfe yer olmadığım tarih sayfalarında pek çok örneği ile tescilli durumda...
Anadolu coğrafyası üzerinde yapılan bir planın adım adım adım ortaya koyuluşu…
Yani "Zengin elitin ve sermayenin yurt dışına transferi" ile kapitalist küresel düzen için önemli olan kısmı garantiye alınarak " İÇİ BOŞALTILACAK" Anadolu'nun,BOP sürecinin finalinde parçalanarak, sınırlarının İsrail'in güvenliği sağlanması ve ABD'nin Ortadoğu'daki çıkarları doğrultusunda yeniden dizayn edilmesi planı.
Bu süreçte Büyük Ermenistan planı da devreye alınmak istenebilir ki; yazımızın içerisinde bahsettiğimiz Ermenistan'ın Türkiye ile ilişkilerin normalleşmesi için en önemli adım olan protokolleri Meclisinden çekişi ve hemen ardından Hollanda Parlamentosu'nun "Ermeni soykırımını tanıması önerisini" kabul edişi büyük planın ilk adımları olarak nitelendirilebilir mi dersiniz?
Bizim ise bir an önce bu perde arkasındaki planı okuyarak gerekli önlemleri almamız gerektiği nacizane kanaatimiz…