Alçı bugünkü ‘Artık yeter Mehmet Ceyhan… Yeter…’ başlıklı yazısında Ceyhan’ın Habertürk’te katıldığı bir programda okulların açılıp açılmaması gerektiğiyle ilgili açıklamaları için “Açık söyleyeyim, izlerken hop oturup, hop kalktım. Keşke ben de İstanbul’da olup yayına katılsaymışım dedim…” demişti.
Cumhuriyet’ten Nagihan Yılkın’a konuşan Ceyhan, şunları söyledi: “Hiç ilgilendiğim, takip ettiğim birisi değil. O yüzden hiç umurumda bile değil. O bana değil, önce kendisinin neye hizmet ettiğine baksın. Hayatımda hiçbir yazısını okumadım, önemseyip ne düşünüyor diye dikkate aldığım birisi değil. Bütün yazısı bir yalan üzerine kurulu. Okulların kapatılmasını konuşmuyorum ben o anlamamış. Ya dinlememiş ya da dinlemiş de anlamamış. Yayında olsaymış da hangi bilgisiyle cevap verecekmiş acaba bana. Katıldığım yayına Tomris diye bir halk sağlığı uzmanı çıkartmışlardı ancak kadın halk sağlığı uzmanı değil.
Programda, ‘Tedbire gerek yok, 6 Eylül’de okullar açılabilir, maskeye mesafeye de gerek yok, aşıya da gerek yok’ diye konuştu. Eğer yayını izlemiş olsaydı Tomris hanım ‘Maske takmaya gerek yok’ diyordu, onu görseydi. Ben CDC’nin (ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri) açıklamasında okullar açık tutulmalıdır dediğini ama her hafta bütün çocuklara tarama testi önerdiğini, pozitif çıkan çocukların karantinaya alınması gerektiğini önerdiğini söyledim. Biz tarama testi yapmıyoruz. Benim onlardan farklı söylediğim şey okullar açılmalıdır ama mutlaka tedbirler alınmalıdır.”
Her ülkenin gerçeğinin birbirinden farklı olduğundan bahsederken Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) “Sudan’da çocuklar okula gidip yemek yiyebilsin diye pandemide okulları kapatmayın” dediği örneği verdiğini kaydeden Ceyhan, “Onların hurafeyle ne ilgisi var? Ben onun söylediklerinin hiçbirini söylemedim. Uydurmuş, açıkçası dikkat çekmeye ihtiyacı var. Ya duymuyor ya da duyduğunu anlamıyor. Doktora görünmesinde yarar var” dedi.
‘Onun beğenisine ihtiyacım yok‘
‘Okulların açılmasına karşı çıkan bir bilim insanının olmadığını’ kaydeden Ceyhan, şunları aktardı: “Sağlık Bakanlığı geçtiğimiz günlerde ‘Öğrenci velilerini aşılayacağız, velisi aşılanmamış öğrencileri okullara almayacağız’ dedi. Bugün de bakanlığın açıklamasında 12 yaş üzerindeki çocukların da aşılanacağı duyuruldu. Şimdi bir aşı yapıldığında bu aşı iki doz yapılıyor. Bir ay arayla iki doz aşı yapılınca aşının etkinliği 2’nci dozdan 15 gün sonra başlıyor. Dolayısıyla bir buçuk ay sonra okulların açılması ancak o aşının etkili olmasını sağlayacaktır.
Ben, ‘Bu kadar bekledik, bunları da sağlayalım okullarda gerekli tedbirleri alalım öyle açalım’ diyorum. Yoksa hepimiz okulların açılmasını istiyoruz. O hanımefendi benim kadar bir çocuk eğitimden nasıl bir fayda bekler bilemez ki. Çocuğu var mı bilmiyorum ama ben 40 senedir bir çocuk hekimiyim. Yüzbinlerce çocuk elimden geçti, şimdiye kadar da yaptığım her şeyden çocuklar faydalandı. O ailelerin duaları yeter bana, benim onun beğenmesine ihtiyacım yok.”
Söyledikleri ve uyarılarda bulundukları her şeyin gerçekleştiğini kaydeden Profesör, şöyle devam etti: “Ben okullar kapatılsın der miyim hiç. Tam tersine ben bir çocuk hekimiyim, bir çocuğun eğitiminin çocuk için ne demek olduğunu ondan iyi bilirim. Onun görüşünü merak edip de kimse kendisini aramıyor herhalde onun telaşa düşmüş. Tamamen yalan üzerine kurulu. Hiç benim söylemediğim şeyleri söylemişim gibi lanse etmiş.”