Sevgili okurlarım, normalde sıradaki yazım kredi ve kredi kartları yazı dizisinin ikincisi olması gerekirken, izninizle ‘takdim-tehir; önceleme-sonralama) yaptım.
Yani?!
İnfaz değişikliklerine ilişkin kanun teklifinin Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edilmesiyle birlikte bu konudaki bilgileri sizlere aktarmak üzere infaz değişiklikleri yazımı kaleme aldım.
Şeyh Edebali’nin Osman Gazi’ye verdiği uzun öğüdün bir bölümü olan, “insanı yaşat ki devlet yaşasın” cümlesi ve evrensel hukuk normlarının uygulama alanı bulduğu temel hukuk alanlarının başında infaz rejimi gelmektedir. Bu yüzden yapılan yargı reformları bu alanı da kapsamakta, hatta yazı konusu düzenleme tamamen bu alanla ilgilidir.
Özelde bu alanda genelde ise diğer tüm alanlarda giderek artan oranlı olarak, insan hakları merkezli değişiklikler ve düzenlemeler yapılmaktadır.
17.06.2021 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edilen ve Resmi Gazetede yayınlanmak üzere 17.06.2021 tarihinde Cumhurbaşkanlığına gönderilen 7328 sayılı Kanunla getirilen düzenlemeler de bu kapsamdadır.
Neler değişecek?!
Cumhuriyet başsavcılıklarının yetkisi genişletildi. Buna göre;
Cumhuriyet başsavcısı, Cumhuriyet savcılarının soruşturmayı sonlandıran kararları arasında oluşabilecek farklılıkların giderilmesi ile bu kararların kanuna uygunluğunun denetlenmesi hususlarında görevli ve yetkilidir.
Bu değişikliğin gerekçesi şu şekilde açıklanmıştır;
5235 sayılı Kanunun 40 ıncı maddesine eklenen fıkrayla, soruşturmayı sonlandıran kararlarla ilgili olarak uygulamada oluşabilecek farklılıkların önlenmesi ve uygulama birliğinin sağlanması amacıyla bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet başsavcılarına sorumluluk verilmektedir.
Maddi durumu yetersiz olanlar ücretsiz nakledilecek
Bulundukları ceza infaz kurumundan başka bir kuruma nakil talebinde bulunan hükümlülerin maddi durumlarının yetersiz olduğunu belgelendirmeleri durumunda, bu hükümlülerden nakil giderleri alınmayacak.
Sosyal devlet anlayışının gereği olarak genellikle uygulanmakta olan, maddi durumu olmayanlardan nakil giderinin alınmaması artık yasal düzenlemeye kavuşmuş oldu.
Ziyaret süreleri uzatıldı!
Hükümlülerin ziyaret süresi 1 saatten 1,5 saate çıkarıldı.
Kanunda bu husus, ‘5275 sayılı Kanunun 83 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan “bir saatten fazla” ibaresi “bir buçuk saatten fazla” şeklinde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir’ şeklinde ifade edilmiştir.
Günlük hayatta bir saatlik görüşme süresi gerçekten kısa kalmaktaydı. 1,5 saate çıkarılması isabetli olmakla birlikte yeterli değildir.
Arzu edilen iki saat olmasıydı ancak %50’lik bir süre uzatımı da küçümsenemez.
Dijital haberleşme dönemi başladı’
7328 sayılı Kanunla getirilen önemli yeniliklerden birisi de dijital haberleşme konusudur. Yapılan düzenleme şöyledir;
Hükümlü, usul ve esasları Adalet Bakanlığınca belirlenmek suretiyle, gerekli teknik altyapının bulunduğu kurumlarda elektronik yöntemlerle de mektup alıp gönderebilir.
Bu iletiler, alıcısı dışındaki kişilerin erişimini engelleyici tüm tedbirler alınarak hükümlünün talebine göre posta yoluyla veya elektronik ortamda alıcısına ulaştırılabilir.
Kamu düzeninin korunması ile kişi, toplum ve kurum güvenliğinin sağlanması veya suç işlenmesinin önlenmesi amacıyla terör suçları, örgüt kurmak, yönetmek veya örgüte üye olmak suçları ile örgüt faaliyeti kapsamında işlenen suçlardan mahkûm olan veya tehlikeli hâlde bulunan ya da dışarı ile iletişiminin kurum güvenliği açısından tehlikeli olabileceği değerlendirilen hükümlülere gelen veya bu hükümlüler tarafından gönderilen mektup, faks ve telgraflar dijital olarak kaydedilebilir veya fiziki olarak saklanabilir. Bunlar, amacı dışında kullanılamaz, kanunda açıkça belirtilen hâller dışında hiçbir kişi veya kurumla paylaşılamaz, herhangi bir soruşturma veya kovuşturmaya konu edilmemiş ise en geç bir yıl sonunda silinir veya imha edilir. Silme veya imha işlemi Cumhuriyet savcısı tarafından denetlenir.
Kanaatimce en önemli düzenlemelerden birisi de budur. Çünkü, hükümlülerin başta aileleri ve yakın çevresi olmak üzere diğer insanlarla iletişim kurmaları şimdiye kadar ancak fiziki görüşmeler ve/veya uzun süren mektuplar vasıtasıyla olabilmekteydi.
Oysa, yaşadığımız dijital çağda artık hükümlülerin bu imkandan mahrum bırakılması temel insan hakları bakımından bir eksiklik oluşturmaktaydı.
Bu sebeple, Hükümetimiz tarafından gerçekleştirilen bu yasal düzenlemeyi bir hukukçu olarak alkışlamaktayım.
Diğer bir yenilik, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 57 nci maddesinin ikinci ve yedinci fıkrasında yer alan “mahkeme veya hakim” ibareleri “infaz hâkimi” şeklinde ve altıncı fıkrasında yer alan “mahkeme” ibaresi “infaz hâkimi” şeklinde değiştirilmiş, maddenin beşinci fıkrasına “dayanılarak,” ibaresinden sonra gelmek üzere “infaz hâkimliğince” ibaresi eklenmiştir.
Son olarak belirtelim ki, ceza infaz kurumlarında güvenliğin ve asayişin sağlanmasına katkı amacıyla bir kısım disiplin cezaları arttırılmıştır ve 5275 sayılı Kanunun 116 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında değişiklik yapmak suretiyle, tutuklular bakımından hasta ziyareti amacıyla verilen mazeret izinleri arasında beklenmesi gereken asgari bir aylık süre şartı kaldırılmıştır.
Kalın sağlıcakla,