CHP KADROLARI (2):
ERDOĞAN TORAK:
ADAYIMIZ KILIÇDAROĞLU, SEÇİMİ ALACAĞIZ!
KILIÇDAROĞLU ANKETLERDE ERDOĞAN’IN 7-8 PUAN ÖNÜNDE
Doğrusunu isterseniz CHP ile ilgili bir yazı dizisinin bu kadar ilgi göreceğini beklemiyordum. Sadece insanların olası iktidar değişikliğinde onları kimlerin yöneteceklerini veya , ‘yönetebilecekler mi ?’ gibi kapalı kapılar ardında konuşulan sorularına cevap aramaktı amacım.
Ancak daha ilk bölümde yayınladığımız Bülent Kuşoğlu röportajında gördüm ki, insanlar merakın ötesinde CHP kadrolarını tanımak , bilmek istiyor. Uzun süre iktidardan uzak kalan bir ana muhalefet partisinin kim ya da kimler olduğu merak edilirken, yıllar sonra ilk kez CHP’nin iktidara bu kadar yakın olduğu dile getiriliyor.
Olay böyle olunca, biz de merak edilenleri sizler adına bu kurmaylara sormaya devam edeceğiz.
Bugün CHP’nin ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun en önemli Kurmayı Erdoğan Toprak’a sorduk. Sizin için tüm merak edilenleri. Biz sorduk O cevapladı.
Toprak, CHP’deki değişimi, geleceği ve açılımlar ile Cumhurbaşkanlığı seçimlerini bakın nasıl değerlendiriyor. Virgülüne dokunmadan aynen yayınlıyoruz.
İşte o röportaj:
Nuray Başaran: Erdoğan Toprak kimdir?
Erdoğan Toprak: Siyasete genç yaşlarımdan itibaren atıldım. 3 dönem İstanbul İl Başkanlığına uzanan süreçte her parti kademesinde görev yaptım. Sporla da yakından ilgiliydim. Bahçelievler Spor Kulübü Başkanlığı, Bakırköy Spor Kulübü Asbaşkanlığı ve Beşiktaş Spor Kulübü Başkan Yardımcılığı görevlerinde bulundum. Aynı zamanda iş dünyasında da kendi işimin patronu olmayı seçtim.
20. Dönem İstanbul Milletvekili olarak parlamentoya girdikten sonra TBMM’de ve çeşitli komisyonlarda görev aldım. Türkiye-Hindistan Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanlığı, Türkiye-İngiltere Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkan Yardımcılığı ve birçok dostluk grubunda ülkemizin uluslararası ilişkilerine katkı verdim.
57. Hükümette Spordan Sorumlu Devlet Bakanlığı görevini yürüttüm.
Halen TBMM 27. Dönem Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili, CHP Parti Meclisi Üyesi ve CHP Genel Başkan Koordinatör Başdanışmanı olarak görevimi sürdürüyorum.
Nuray Başaran: Siz hep sol partilerde siyaset yaptınız. Son zamanlarda CHP’nin sağa kaydığı ve hatta Atatürkçüleri tasfiye ettiği söyleniyor. Buna katılıyor musunuz? Bugünkü CHP’yi nasıl tanımlıyorsunuz?
ATATÜRK HER ZAMAN KIRMIZI ÇİZGİMİZDİR
Erdoğan Toprak: Siyasi yaşamımda, sol-sosyal demokrat düşünce ilkesel felsefem oldu. Emekten, alın terinden, insanca ve eşit yaşamdan, adil ve hakça paylaşımdan yana olmak, ‘önce insan’ anlayışını ilke edinmek, adaletsizliklerle mücadele etmek sadece siyasetin değil, hayatın ana çizgisi olmalı diye düşünüyorum.
Partiler ve siyasi düşünceler; yaşayan, değişime açık, kendini yenileyen kurumsal ve düşünsel organizmalar olmalı. Dogmatiklik, siyasi fanatizm hayatın akışına aykırıdır ve sonu marjinalleşmedir. Bu tür yapılar kısa sürede yok olmaya mahkûmdur.
CHP temel felsefesini, altı okla simgelenen ilkelerini muhafaza ederek, dönüşüm ve yenilenme sayesinde dünyanın en köklü partilerinden birisi olmaya devam ediyor.
Geçmiş ve yakın dönemde kurulup, tek başına iktidar olanağı da elde eden pek çok siyasi parti bunu başaramadığı için yok olup gitti.
Kurucu liderimiz Atatürk her zaman kırmızı çizgimizdir. Bir partinin kitleselleşmesi, farklı kesimlerle uzlaşması, en geniş toplumsal kesimleri temsil etmesi, bazı hatalardan ders çıkartması; yön veya çizgi değiştirme, tasfiye vb. olarak nitelendirilemez.
Bugünkü CHP; Cumhuriyeti, çağdaş demokrasiyle taçlandırmayı, toplumsal ilerleme ve çağdaş uygarlık düzeyini aşarak Atatürk’ün gösterdiği hedefleri daha da ileriye taşımayı hedefleyen bir partidir.
Nuray Başaran: Spordan Sorumlu Devlet Bakanlığı göreviniz nedeniyle uzun zamandır iktidardan uzak olan CHP’de devlet tecrübesine sahip sayılı insanlardansınız. Sizce CHP’de ülkeyi yönetmeye ehil kadrolar ne kadar var? Yeterli mi? Yeterli ise, kamuoyunda niçin, ‘acaba yönetebilirler mi’ diye bir algı var? Böyle düşünenleri nasıl ikna edeceksiniz?
Erdoğan Toprak: Öncelikle teşekkür ederim. Cumhuriyet ile yaşıt CHP’de, ülkeyi yönetmeye yeterli ehil kadro var mı, diye düşünmek bile gerçeklikten uzaklaşmaktır.
CHP’de ülke yönetimine katkı sunacak, devlet iradesine sahip o kadar çok başarılı-tecrübeli insanlar ve liyakatli kadrolar var ki, iktidara geldiğimizde sorun yaşayacağımızı düşünmüyorum.
Hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Farklı düşünenleri ikna etme gibi bir çabamız yok, nasıl olsa görecekler ve bu söylemlerin boş olduğunu anlayacaklar.
Bu zorlu süreçte; enerjimizi boşa harcamak yerine doğru kanallara yönlendirmek, algı operasyonlarının peşine takılmamak, ülkemiz için doğru ve gerekli olandır.
Nuray Başaran: Siz de CHP G
GENEL BAŞKANIMIZ ANKETLERDE ERDOĞAN’IN 7-8 PUAN ÖNÜNDE
Erdoğan Toprak: Genel Başkanımız anketlerde Erdoğan'ın 7-8 puan önünde görünüyor. Seçimi açık ara farkla alırız.
Partimizde adayının kim olacağına ilişkin tartışma yaşanmıyor. En üst kadrodan en alt kadroya kadar hepimiz kenetlendik, iktidar yürüyüşümüze devam ediyor, görevlerimiz dahilinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
İSİMLER ALTILI MASADA HİÇ GÜNDEME GELMEDİ
Cumhurbaşkanı Adayı konusu ve isimler konusu altılı masada hiç gündeme gelmedi. Söylenenlerin tamamı art niyetli spekülasyonlardan ibarettir. Nihai kararı verecek olan altılı masadaki liderlerdir.
Nuray Başaran: Aynı zamanda CHP’de medya ve tanıtım noktasında çalışmalarınız var. Bir o kadar da CHP’nin kendisini kitlelere anlatma sorunu olduğu da sık sık dile getiriliyor? Sizce problem nerede? ‘20 yıllık iktidarın Ak Parti’yi yıpratması bile CHP’nin oylarını arttırmıyor’ eleştirisine katılıyor musunuz? Neden?
Erdoğan Toprak: Bu asılsız eleştirilere katılmıyorum.
Yıpranan 20 yıllık AK Parti iktidarıdır. Halkın sevgisini-inancını kaybeden de AK Parti iktidarıdır. Oylarımız artıyor.
81 ilden partimize yoğun bir ilgi var, yeni üyeler aramıza katılıyor. Geçmişte yanlışlar yapılmış olabilir, eksiklerimiz de olabilir. Önemli olan hatalardan ders çıkartıp doğruları görebilmektir.
Her gün daha hızlı tükenen, ülkeyi yönetemeyen AK Parti iktidarını ve tek adam zihniyetini sonlandırmaya hazırız.
BİR PARTİNİN KENDİNİ YENİLEMESİ EKSEN KAYMASI DEĞİLDİR
Nuray Başaran: CHP Atatürk çizgisinden ayrılıp sağa kayıyor mu?
Erdoğan Toprak: Üstte de vurguladığım gibi kurucu liderimiz Atatürk, kırmızı çizgimizdir.
Bir partinin kendisini, politikalarını, söylem ve stratejilerini yenilemesi, günün koşullarına uyumlaması eksen kayması değildir.
Atatürk çizgisi dediğiniz, demokratik cumhuriyet, parlamenter demokrasi, hukuk devleti, bağımsız yargı, çağdaş uygarlık, laiklik ve inanç özgürlüğü, yüzünü batıya dönmek, kadın hakları, eğitim bilim ve teknolojide, kültür ve sanatta, toplumsal yaşamda çağı yakalamak, hatta aşmak değil mi? Bunları sahiplenmek, Atatürk çizgisinden ayrılıp sağa kaymak mı? İnsanların giyim-kuşam, yaşam tarzı tercihlerine saygı duymak, her kesimi, tüm insanları kucaklamak mı sağa kaymak? Aksine bunlar Atatürkçülüğün, özgürlükçü sosyal demokrasinin olmazsa olmazları!
Nuray Başaran: Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘helalleşmesi’ size göre ne anlama geliyor?
Helalleşmenin anlamı, ifadesi zaten sözcüğün kendisi. Geçmişteki yaşanmışlıkları, kırgınlıkları, yanlışları, varsa hataları ortaya koyup, karşılıklı rıza ile gönülleri onarmak, sarılıp-kucaklaşmak.
İnsanlar da yanlış yapabilir, partiler de, kurumlar da. Hayatın doğal akışında bu var. Bir yanlışı sürdürmek, inatlaşmak, ısrarcı olmak hayatın, insanlığın, varlık nedenimizin ıskalanmasıdır.
Geçmişten bugüne pek çok yönetim döneminde acıları bugüne taşınan yanlışlar, hatalar yapıldı. Haksızlıkların, adaletsizliklerin hesabının hukuk önünde sorulması ayrı bir şey.
O sürecin dışında mağduriyetlerin kabulü ve bir toplumsal arınma, insani bir özeleştiri çağrısı bu. En çok ihtiyacımız olan toplumsal barışı, kardeşçe ve değerlere karşılıklı saygı içinde bir arada yaşamı paylaşma arzusu.
Bunu kim reddedebilir?
Nuray Başaran: CHP’nin ve Erdoğan Toprak’ın Türkiye hayali nedir?
Erdoğan Toprak: Çağdaş, barış içinde, huzurlu ve demokrasiyi özümsemiş, adaleti ülkenin kılcal damarlarına kadar yaymış, haksızlıkların-hukuksuzlukların olmadığı, herkesin kendisini özgürce ve korkmadan ifade ettiği, tüm toplumsal kesimlerin ortaklaşa ürettiği refahı adil şekilde paylaştığı bir Türkiye.
Tüm bireyleri eşit yurttaşlar olarak anayasal güvenceye sahip bir Türkiye. Gençlerinin geleceklerine umutla baktığı ve dünyayla yarıştığı, kadınların güvenli ve mutlu şekilde, hiçbir engel olmaksızın hayatın her alanında kendilerini var ettiği bir Türkiye. Üniversitelerinin özerk olduğu, bilim, kültür, sanat, teknolojide dünyanın imrendiği, her alanda kendine yeterli, doğası, ormanları, yeşili korunmuş, çocukları güvenli ve mutlu bir
Türkiye. Parlamentosunda tüm görüşlerin temsil edildiği, iktidarların demokratik seçimlerle huzurlu şekilde el değiştirdiği, saygınlığı tüm dünyada kabul gören, komşularıyla barış içinde yaşayan, ekonomisi güçlü bir Türkiye.
Nuray Başaran: Türkiye Cumhuriyeti 100. Yılına girerken ülkenin kurucu partisi CHP 100. Yıla ne kadar hazır? Türk halkı neden 100 yıl sonra yine, yeniden CHP demeli?
Erdoğan Toprak: 2020 Temmuz’undaki 37’nci Büyük Kurultayımızda tüm delegelerimizin oy birliği ile kabul ettiği manifestomuzu, bir taahhüt belgesi niteliğindeki İkinci Yüzyıla Çağrı Beyannamemizi derinlemesine irdelerseniz, CHP’nin yüz yılı devirip ikinci yüzyıla nasıl hazırlandığını, her alanda neleri hedeflediğini, neler vaat ettiğini tam olarak görmeniz olanaklı.
Biz bu bildirgede yer alan ilkeleri hayata geçirerek ülkemizi nasıl ileriye taşıyacağımızın, yüz yaşına girecek cumhuriyetimizi nasıl tam demokrasiyle taçlandıracağımızın yol haritasını o manifestoda ortaya koyuyoruz. Eminim yurttaşlarımız da bunun için ilk seçimde ‘İktidar CHP’ye’ diyecek.