CHP KADROLARI : FAİK ÖZTRAK (2. BÖLÜM)

CHP KADROLARI : FAİK ÖZTRAK (2. BÖLÜM)

CHP KADROLARI : FAİK ÖZTRAK (2. BÖLÜM)

-GÜVEN VEREN BİR İKTİDAR GELSİN MERKEZ BANKASI DOLUP TAŞAR

- KEMAL BEY İLE SEÇİMİ KAZANACAĞIMIZ AÇIK SEÇİK GÖRÜLÜYOR

Nuray Başaran :

Dünyada da Covid kaynaklı ekonomik krizi var. Türkiye’de bundan etkileniyor. Ama bir yandan siz para bolluğu var diyorsunuz?

Faik Öztrak

Bakın Nuray Hanım çok açık bir şey söyleyeyim, güven veren bir iktidar iş başına geldiğinde , ülkenin merkez bankasının kasası öyle bir dolup taşar ki , o dövizleri nereye koyacağız bulamayız . Türk lirası o kadar hızlı değerlenmeye başlar ki , biz bu kadar hızlı değerlenmesine kötü deyip tedbir almak zorunda kalırız.

Nuray Başaran :

O kadar iyimsersiniz?

Faik Öztrak:

Ben iyimser değilim, insanların dışarıda- biz yurtdışına çıkmayan adamlar değiliz - NATO Parlamenterlerarası Asamblesi çerçevesinde, diğer faaliyetler çerçevesinde, yurtdışına çıkıyoruz, yatırımcılar da geliyor, bizimle görüşüyor ve ne olacağını da bize söylüyorlar.

Nuray Başaran :

Yabancı sermayenin durumunu nasıl görüyorsunuz ? Son10 yılda kaçış noktasında?

Faik Öztrak:

Bakın Türkiye çok büyük bir hata yaptı, çok büyük bir hata yaptı . Bu asayişi gerekçe göstererek , Türkiye’de faaliyette bulunan fabrikalara mahkeme kararı olmadan el koydu. Yani bir kararname , el koydu. O zaman ben şunu söyledim , ‘bakın bu işi yaparken bir beyin cerrahı titizliği içerisinde yapmanız gerek, ki ülkeye duyulan güven, yatırımcıların duyduğu güven sarsılmasın. En azından bunun arkasından bir mahkeme kararı olmalıdır ‘ dedim . Yapmadılar. Ondan sonra bütün kurallarla, yerleşik kurallarla oynadılar. Yok dışarıdaki hesaplarla ilgili düzenlemeleri oyun devam ederken değiştirmeye kalktılar , düzenleyici -denetleyici kurumlara müdahale ettiler. ‘ Merkez bankası bağımsızdır’ dediler, 4 defa merkez bankası başkanı değiştirdiler . ‘Güven ‘ dediler, bu güven kalmadı . Hep söylüyorum , ‘yabancı sermaye gelmez’ . Gelen de çok kısa vadede geliyor, uzun vadede gelmiyor Türkiye’ye, yani kapkaççı geliyor. Halbuki uzun dönemde yatırım yapacak, iş imkanları yaratacak olan sermaye , dünya ile kıyasladığınız zaman Türkiye’ye bu çerçevede gelen sermaye çok düşük.

Nuray Başaran :

Siz de zaman zaman söylüyorsunuz, belki inşaat sektörü canlandırıldı bu dönemde ve üretim noktasında bir çalışma yapılmadı

Faik Öztrak:

Bu dünyada yaşanmış bir husustu , hatırlarsanız Asya krizinden önce de Asya ülkelerinde de bu rant ekonomisi almış başını gitmişti. Dışarıdan borç alınarak alışveriş merkezi falan yapılıyordu, yol yapılıyordu, şu yapılıyordu bu yapılıyordu. Şimdi bütün bunlar bilindiği halde bu iktidar, işin kolayına kaçtı . Dışarıdan gelen imkanları , o borcu dışarıdan alınan o borcu, geri ödeme kapasitesi olan ihracata dönük olarak çalışan yatırımlara yönlendirmek yerine, döndü ranta- betona bu tür alışveriş merkezlerine yönlendirdi . İşte onun için bu parayı ödemekte zorlanıyoruz . Çünkü bunlar döviz kazanmıyor. Onun için bu evleri, konutları , şunları bunları satmak için vatandaşlık vermeye başladılar, promosyon vermeye başladılar betona ama ne kadar döviz bulabiliyorsunuz.

Nuray Başaran:

Bu durumda ev fiyatları, kiralar uçtu vatandaşlık verdiği için , ayrıca göç nedeniyle büyük problemler ortada. Bunların içinden nasıl çıkacaksınız?

Faik Öztrak:

Tabi bugün baktığınız zaman , konut kesiminde çok ciddi bir sıkıntı var . Adamlar Suriye’de konut yapmayı düşünüyor . Bu iktidar, bu yönetim Suriye’de konut yapıp Suriyelileri oralara yerleştirmeyi düşünürken , kendi vatandaşı şu anda kira ödeyemiyor.

Nuray Başaran :

Peki siz ne yapacaksınız?

BİZİM İÇİN HERŞEY ÜRETİMDİR

Faik Öztrak

Şunu söyleyeyim ; biz iktidara gelir gelmez bir kere, bir tarafta çok yoğun teknoloji kullanan, dijitalleşme açısından gereklilikleri yapan yeşil ekonomiye, yeşil dönüşüme uygun olarak hareket eden Türkiye’ye en son teknolojileri getirecek olan yerli ve yabancı firmaların yapacakları yatırımlara çok ciddi teşvik vereceğiz. Bizim için her şey üretimdir, çiftçiye çok ciddi destek vereceğiz, üretecek çiftçi, ihraç edilebilecek. Milletimizin talebini karşılayacak mallara yatırım yapacak, malları üretecek, yatırımlara çok ciddi destek vereceğiz, artı milletimizin ucuz konut ihtiyacını karşılamak amacıyla da gerek arazi tahsisi noktasında, gerekse girdilerin verilmesi noktasında destek olacağız . Yetmez yine özellikle Avrupa ülkelerinde gördüğümüz , belediyelerin kiralık ev yapması yada fonların kiralık ev yapması , vatandaşa kiralık ev verilmesi noktasında da destek vereceğiz.

BELEDİYELER VATANDAŞA UCUZ KONUT ÜRETECEK

Nuray Başaran :

Belediyelerin kiralık ev yapmasına hemen başlanabilir mi ya da böyle bir proje var mı ? Çünkü Türkiye yerel yönetimlerinin yüzde 64’ünü CHP olarak siz yönetiyorsunuz.

Faik Öztrak

Onları zamanı gelince görürsünüz Nuray Hanım, belediyelerden sorumlu genel başkan yardımcımız, genel başkanımız gerekli açıklamaları yaparlar. İşi bilirseniz , çözüm var ama işi bilmiyorsanız sadece sizin ve yandaşlarınızın refahını düşünüyorsanız, onların cebini doldurmayı düşünüyorsanız, o zaman çözüm yok. Türkiye orada sınıra geldi.

Nuray Başaran :

Dünyada da gıda krizi var bizde de. Ama biz bir tarım ülkesi olarak bugün ekmek desteklenmediği takdirde maliyeti 8--10 TL civarına gelmiş durumda. Venezuela’da buğday üretimine başlıyoruz . Tüm bunlar ekonomideki paranın dağıtılma ve nerede kullanımıyla ilgili yapılan yanlışlıklardan geldiğini düşünüyorum ben sade vatandaş olarak. Siz bu ekonomiye , Türkiye özelinde nasıl yön vereceksiniz? Sanayi, tarım gibi, nasıl bir paylaşım var kafanızda?

BİZ RANTTAN YANA DEĞİL ÜRETİMDEN YANAYIZ

Faik Öztrak

Bir ker biz ranttan yana olmayacağız, biz üretimden yana olacağız. Dolayısıyla genel olarak üretimi destekleyeceğiz bu bir. İki şunu biliyoruz, Türkiye tarımda kendine yeten bir ülkeydi bundan 20 yıl önce. 20 yılda Türkiye’de 2.5 Trakya büyüklüğünde tarım arazisi üretimden çekildi. Bir kısmı konut şu bu sebebiyle çekildi ama bir kısmı da çiftçi tarlasına gidemediği için . İnsanlar bu işten vazgeçtiği için çekildi. Biz dolayısıyla tarımda çok ciddi bir üretim seferberliğine başlayıp, bu dışa son dönemde ortaya çıkan dışa bağımlılığı süratle düşüreceğiz. İki enerjide çok ciddi bir dışa bağımlılık söz konusu ve de sınırlı sayıda ülkeye dışa bağımlılık söz konusu . Enerjide süratle dışarıya bağımlılığı azaltacak, kaynak çeşitliliği artıracak , tek bir ülkeye değil , bir çok ülkeden alternatiflerden enerjiyi almaya imkan verecek bir politika izleyeceğiz . Yani şöyle diyelim ; yeşil dönüşüm bizim için çok önemli , dijitalleşme alt yapısının OECD standartlarına seviyesine getirilmesi, dijital altyapının o OECD bizim için son derecek kritik , bunları mutlaka yapılması gerekiyor. Sanayinin desteklenmesi son derece önemli, tabi bununla beraber diğer sektörleri de hizmet sektöründe turizm, turizm sektöründe çok ciddi adımların atılması lazım. Sadece mevsim, yani yaz turizmi değil , aynı zamanda sağlık ve diğer turizm çeşitlerine hizmet edebilecek bu ülkenin çok ciddi imkanları var. Bu imkanların yeterince kullanıldığı kanaatinde değiliz. Bunların çok iyi kullanılması gerekiyor. Baktığınız zaman Türkiye’nin aslında potansiyel büyüme hızını %5’lerin üstüne taşıyabilecek , süratle bir kapasitesi var . Bir de tabi çok önemli bir gelişme, bu covid-19 krizinden sonra dünyada arz zincirleri, tedarik zincirleri darmadağın oldu. Çin tek tedarik üssü olarak bu işin devam edemeyeceği olarak ortaya çıktı . Peki burada en şanslı ülkeler kimler? Dünyanın en büyük pazarına , dünyanın en fazla insan sayısına 4.5 saatlik bir uçuş mesafesinde olan Türkiye ve balkanlar , bu konuda en şanslı ülkeler. Yani Türkiye’yi çok kısa sürede dünyanın en zengin pazarlarının üretim üssü haline getirebilmek mümkün. Gerek navlun avantajı nedeniyle, gerek Türkiye’nin bu zamana kadar üretim konusunda biraz önce söylemiştim iş adamı konusunda , potansiyel girişimcilik konusundaki potansiyeli nedeniyle . Yeter ki iyi yönetilsin. Bunu harekete geçirebilin. bBz bunu harekete geçireceğiz , biz bu avantajlardan yararlanacağız ve şunu söyleyeyim, bizim amacımız Türkiye’yi dünya da ilk on ekonomi arasına sokmak.

Nuray Başaran :

Bunun için ön gördüğünüz bir takvim var mı? Diyelim iktidara geldiniz, bu ne kadar bir sürede olabilir?

Faik Öztrak:

Tabi şu anda oradan uzaklaşmış vaziyetteyiz, hatta ilk 20 ekonominin de dışına düşmüş vaziyetteyiz ama iyi bir ekonomiyle biz bunu görüyoruz, gayet rahat ilk 20 ile 10 arasında üst sıralara getiririz . Ondan sonraki 5 yılda da ilk 10 arasına sokarız, bu önemli ama bu yetmiyor. Aynı zamanda Türkiye hızla sürdürebilir kalkınma hedeflerine de uyum sağlamak zorunda. Ancak o zaman insanların refahı gerekten artıyor, ancak o zaman demokrasi gerçekten attırabiliyorsunuz , ancak o zaman ülkeler yaşanabilir ülkeler olabiliyor , dünyanın en güçlü beyinlerinin tercih ettiği ekonomiler haline geliyor. Biz bunu mutlaka sağlamak zorundayız. Hem kendi insanımızı buraya getirmemiz lazım, hem de başka ülkelerden beyinleri Türkiye’ye getirip çalıştırabilmemiz lazım. Türkiye’yi dünyanın bir cazibe merkezi haline getirebilmemiz lazım . Bu potansiyel var mı? Var ama bu potansiyeli iyi yönetirseniz kullanabilirsiniz.

Nuray Başaran:

Gelinen noktada gençler yarını dışarıda arıyor ve gidiyor, bir beyin göçü var. İş adamları da parasını götürüyor. Bunlara nasıl tedbirler alacaksınız?

GÜVEN HİSSEDEN GENÇ DE, İŞ ADAMI DA ÜLKEDEN GİTMEZ

Faik Öztrak

Yazık, çok yazık, bu işler sopayla değişmez Nuray Hanım. Ben bunu çok açık söyleyeyim; tehditle, sopayla falan bu işler değişmez. Siz bu ülkeyi güven ülkesi haline getirirseniz, kurallarınız açıksa , zırt pırt değiştirmiyorsanız, insanların parasına el koymuyorsanız, dövizine el koymuyorsanız , ne iş adamı buradan kaçar, aksine iyi yönetiyorsanız paralarını burada tutar , daha fazla yatırım yapar, ne de gençler buradan kaçar.

Nuray Başaran:

Son zamanlarda çevremde küçük mevduat sahipleri bile paramı bankada mı tutsam yoksa kasada mı tutsam diye düşünüyor.

Faik Öztrak:

Niye bunu yapıyor Nuray Hanım , neden bunu yapıyor?

Nuray Başaran:

Sizce?

Faik Öztrak

Güven. Bir %76 enflasyon problemi var. Siz mevduata %17 faiz veriyorsanız eğer, kur korumalı mevduatsa , birde üzerine kur farkı veriyorsunuz. Şimdi adam kendini enflasyona karşı koruyamıyor. Başka başka arayışlar içine giriyor . Ev almaya çalışıyor ev yok, araba almaya çalışıyor araba bulamıyor. Dolayısıyla bir kere böyle bir problemle karşı karşıyayız. Ondan sonra da ikide birde parasını döviz cinsinden mevduatta tutana, abanın altından sopa gösteriyorsunuz, o insanlarda acaba benim bankadaki parama el koyar mı bu hükümet diye korkuyor işte o zamanda çelik kasa talebi patlıyor yani bunların hepsi neresinden bakarsanız bakın kötü yönetimden kaynaklanıyor ülke iyi yönetildiğinde bunların hiçbiri olmaz.

Nuray Başaran

Dış politikadaki tercihler noktasında hükümet 15 Temmuz’dan sonra hükümet çok ciddi bir makas değişikliğine gitti. NATO’ya üyeyiz , NATO’nun ikinci büyük ordusuyuz. Amerika Birleşik Devletleri’ne ‘Ey Amerika!’ ile başlayan söylemler, bugün bizi tehlikeli süreçlere de getirdi. Ege adalarındaki problem, Yunanistan’da ki Amerikan üsleri, keza Güney Kıbrıs’ta Amerika’nın kurduğu askeri bir üs, hem Akdeniz’deki Münhasır Ekonomik bölgedeki bizim alanımızı daraltıyor, hem de bir savaşla sıcak savaşla karşı karşıya getirmiş durumda. NATO’dan ayrılalım diye sesler yükseliyor. Siz aynı zamanda NATO Parlementerler Asamblesi’nin de üyesisiniz, bu çerçevede sormak istiyorum; geldiğimiz durumu nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkiye NATO’dan çıkmalı mı? Gelinen noktada CHP’nin buna bakış açısı ve sizin bakış açınız nedir?

NATO ÜYE ÜLKELER İÇİN SAVUNMAYI EN UCUZ HALE GETİREN MEKANİZMA

Faik Öztrak:

Bir kere ben şunu söyleyeyim Nuray Hanım, birincisi NATO kendi üyesi olan ülkeler için savunmayı en ucuz hale getiren mekanizmalardan bir tanesidir. Yani NATO’ya bugün girmek de zordur ama NATO’dan çıkmak için de 40 defa düşünmek gerekir. Çünkü gerçekten savunmanızı güçlendiren , savunma maliyetlerinizi düşüren bir savunma mekanizmasıdır. Sonuçta ve dünyada hiçbir kurumda olmayan şey burada vardır, bütün üyeler kabul etmeden NATO’da karar alamazsınız.

Nuray Başaran :

Bir başka üye de, bir başka üyenin ülkesini tehdit etmemeli aslında ama burada biz duruşumuzu ya da NATO’daki söylemlerimizde eksik mi kalıyoruz?

Faik Öztrak:

Burada aslında dış politikanın iç politikaya malzeme edilmesinin getirdiği bir takım katılıkları oluşturuyorsunuz. Ey, mey diyerek içeride bundan oy devşirmeye kalktığınız andan itibaren, bir müddet sonra buralarda sıkışıyorsunuz . Yani diplomasinin esnek olması lazım, diplomasideki o esnekliği kaybediyorsunuz.

Nuray Başaran :

Ekonomi de bundan etkileniyor diye düşünüyorum.

Faik Öztrak:

Evet ister istemez ekonomi de belirsizliklerden ekonomi de etkileniyor. Yani risk algısı artmış oluyor ama sonuçta baktığınız zaman , bütün bu bağırış- çağırış , kafa tutmalar sonucunda hep dışarının istediklerini yapan bir hükümet var karşımızda. Rahip için ne demişti ? ‘Bu can bu bedende kaldığı sürece vermem’ , verdi ve yetmezmiş gibi bir gece yarısı bir uçağa bindirip Trump’ı taksis ettirdi. Öyle mi ? Öyle. Aynı şekilde Alman Gazeteciyi Merkel’in talebi üzerine bir gecede serbest bıraktı, gönderdi. Uçağa bindirip bir de gönderiyor. Ruslar askerlerimizi şehit etti, Putin’in karşısına gitti . Bekletildi, o bekletilme de Rus televizyonlarından verildi. Milletimizin gerçekten içi yandı. Yani yine Trump kalktı kendisine , ‘aptal olma’ diye mektup yazdı . O mektubu gidip Trump’un yüzüne çarpamadı. Aksine gitti beyaz sarayda adamla masanın etrafına oturdu. Bugün daha yeni Nuray Hanım, kaç sene oldu çok geçmedi üzerinden , Cemal Kaşıkçı’nın Türkiye’de ölmesi üzerine adamı şehit ilan etti , sonra kaktı , ‘Cemal Kaşıkçı’nın dosyasını vermem. Biz enayimiyiz?’ dedi. Siz şusunuz , kendisi bazı yayın organları Suudi Veliahtı katil ilan etti . Şimdi Çarşamba günü kendisini sarayda ağırladı. Yetmez o vermem dediği dosyayı da verdi . Bir de o dosyanın verilmesine muhalefet şerhi koyan hakimi İstanbul ağır ceza mahkemesi başkanlığından Şanlıurfa’ya gönderdi.

Nuray Başaran :

Ekonomi için böyle bir şey yapılır mı?

Faik Öztrak:

Niye yaptı bunu ? Bir tane Swap şeyi gelsin falan diye . Şimdi başta ne onu yapacaksın , ne öbürünü yapacaksın, ne bunu yapacaksın ama ben bundan iç siyasete rant devşiricem diye bunları yaparsan , bugün de dizlerinin üstüne adamı çökertirler.

Nuray Başaran:

Peki buna paralel şunu da sormak istiyorum.

Faik Öztrak:

Bir şey daha söyleyeceğim, az önce söylemedim. Türkiye’yi en çok etkileyen meselelerden bir tanesi de eğitimdir.

Nuray Başaran:

Bütçeden eğitime ayrılan pay yükselecek mi?

EĞİTİM SİSTEMİNİ BU SİYASAL VESAYETTEN MUTLAKA KURTARMAMIZ LAZIM

Faik Öztrak:

Bütçeden ayrılan pay değil, eğitim çok ciddi bir ideolojik vesayet altına alınmıştır. Eğitimin bu ideolojik vesayetten derhal kurtulup , ülkenin ihtiyaç duyduğu iş gücünü üretebilecek duruma gelmesi lazımdır. Yani bugün aslında ideolojik de değil, tamamen siyasi rant devşirmek amacıyla ülkenin her yerine üniversite açtılar. O üniversitede yetişen gençlerin de umudu şu; acaba masa başında üzerimizde ceket, gömlek beyaz yakalı olarak çalışabilir miyiz? Makinanın başında çalışacak insan yok. Makinanın başında çalıştırmak için iş adamları iş gücünü arıyor. Öbür taraftan da beyaz yakalı insanlar kendilerine iş bulabilmek için iş arıyor . Yani iş gücü talebinde bulunanla , iş arayan bir türlü bir araya gelemiyor. Yani bu ülkenin en önemli sorunu bu, bu eğitim sistemini bu siyasal vesayetten mutlaka kurtarmamız lazım. Ülkenin ihtiyaç duyduğu küresel bir oyuncunun sahip olduğu vasıflara sahip olan, hatta ondan daha fazla verimliliği yüksek olup , ondan daha fazla kazanma imkanı olan ve bu suretle gençlerini de bu ülkede tutabilmenin önünü açan bir eğitim politikasına ihtiyacı var.

Nuray Başaran :

Zaman zaman CHP’li yöneticilerden partililerden duyuyorum; ‘ iş adamlarının da korkuları var. ‘ diye. Size de böyle iş adamları korkularını dile getiriyorlar mı ? Sizlerle konuşurken, CHP ile diyalog kurarken?

Faik Öztrak:

Eğer bir ülkede bir iş adamı konuştuğu zaman, hadi iş adamından da vazgeçtim son yaşadığımıza bakalım; İzmir’de kadın çiftçiler konuşuyor ondan sonra Tarım Bakanlığı çıkıyor, kadınların kişisel bilgilerini açıklıyor. ‘ Bu kadar para verdik, şunu yaptık, bunu yaptık ‘ , sanki verdikleri matahmış gibi. Bu ne demek biliyor musunuz? Aslında abanın altından sopa gösteriyorlar. ‘ Ben size ne verdiğimi, ne aldığımı, senin ne yaptığın biliyorum. Onu da bulamazsın’ demeye getiriyor. Çiftçiye bunu yapıyor, iş adamına da denetçilerini yok vergi denetçisini, sigorta denetçisini, hepsini bir anda üstüne gönderiyor.

Nuray Başaran :

‘Ey Amerika!’ lafı artık herkesin bildiği bir cümle olduğu için oradan hareketle , Türk ekonomisi Amerikan’dan uzaklaşıp Rusya, Asyacılık bandına girdiğinde , bundan etkilenmiş midir? ‘Artık dünya çok kutuplu dünya’ deyip , biz bu oyunu doğru mu oynayamıyoruz?

BULUNDUĞUMUZ COĞRAFYADA ABİ OLMALIYIZ

Faik Öztrak

Şimdi ben şunu söyleyeyim, bugün bizim içinde bulunduğumuz ittifakta pürü pak değil ama baktığınız zaman , diğerleri ile de kıyasladığınız zaman, Türkiye’nin baştan itibaren yapmış olduğu doğru olduğu ortaya çıkıyor. Ama buralarda oynarken kendinizi zor duruma düşürecek, başınızı eğecek hamleler yaparsanız , onlar da sizin üstünüze gelir , boşluğu yakaladıkları anda o boşluktan sizin bileğinizi burkmaya, kırmaya kalkarlar. Bir kere Mustafa Kemal Atatürk’ün bize çizmiş olduğu, ‘ yurtta sulh cihanda sulh’ prensibinden bu ülkenin hiçbir zaman uzaklaşmaması lazım. Çünkü içinde yaşadığı coğrafya bunu gerektiriyor. Bizim bu coğrafyada abi olmamız lazım. Taraflardan birinin yanında oyuncu olmaya kalktığımızda, bu işlerin ne hale geldiğini görüyoruz. Türkiye’nin abi olmak için gerekli potansiyeli de var. Yani her yerden tarih olarak baktığınızda, inanılan, güvenilen bir ülkeyiz ama siz gidip ülkelerin iç işlerine karışmaya kalktığınız zaman, ülkelerin içinde bazı kesimlerle farklı ilişiler içine girmeye başladığınız zaman, o zaman sizi de hasım olarak görmeye başlıyorlar.

Nuray Başaran :

Bunun da ekonomiye yansımaları oluyor mu?

Faik Öztrak:

Olmaz olur mu, eğer siz Mısır’la kavga ediyorsanız sizin tırlarınız Mısır üzerinden Arap yarımadasına inme konusunda sıkıntı çekmeye başlıyorlar. Ya da Suudi Arabistan’la kavga ediyorsanız , sizin oraya gönderdiğiniz malların içeri girmesi ya da marketlerde satılması çok büyük problem oluyor.

Nuray Başaran :

Yani siyasal tercihler ve dış politikalar doğrudan ekonomiyi de etkiliyor.

DIŞ POLİTİKADA OY DEVŞİRMEK İÇİN YAPTIKLARINIZ EKONOMİYİ DOĞRUDAN ETKİLİYOR

Faik Öztrak:

Yani dış ilişkilerde etkili olarak yapmış olduğunuz , kısa vadede oy devşirmeye dönük yaptığınız tercihler, sizin dışarda ekonominizi etkiliyor.

Nuray Başaran :

Ekonomi masasının başındasınız, CHP’nin ekonomi masası kimlerden oluşuyor? Neye göre seçildiler? Ne kadar zamandır çalışıyorsunuz?

Faik Öztrak

Biz 2018 yılının ağustos ayından beri genel başkanımızın talimatıyla kurulduk. Dedi ki, ‘ artık bundan sonra ekonomide çok ciddi sorunlar olacağı açık. Sizin bu sorunlar üzerinde çalışmanız ve adım adım Anadolu’yu gezerek oradaki aktörlerle , yani ekonomiyle ilgili oradaki aktörlerle bu meseleleri , esnafla, sanayiciyle, çiftçiyle bu meseleleri konuşmanız çok büyük önem taşıyor’ dedi . O dönemden beri bir ekobüsümüz var. Onunla adım adım Anadolu’yu dolaşıyoruz.

Nuray Başaran:

Biz hazırız diyorsunuz yani?

BİZ HAZIRIZ, YETER Kİ SANDIK MİLLETİMİZİN ÖNÜNE GELSİN

Faik Öztrak:

Biz hazırız, yeter ki sandık milletimizin önüne gelsin biz hazırız.

Nuray Başaran :

Son bir soru, malum 6’lı masanın cumhurbaşkanı adayı tartışılıyor ; gündemde Kemal Bey’in de adaylığı konuşuluyor. Sizce kim olmalı aday?

ADAYIMIZ KEMAL KILIÇDAROĞLU OLMALI

Faik Öztrak:

Ben şunu söyleyeyim; bunu yalnız şahsi fikrim olarak söylüyorum. Parti sözcüsü olarak söylemiyorum ama gerek müktesebatı, yani bugüne kadarki kariyeri, gerekse demokrasiye , ona kayıtsız şartsız bağlılığı, yine gerekse, bu altılı masayı bir arada tutmak konusunda gösterdiği büyük gayretlere baktığım zaman, bu kişinin genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun olduğunu düşünüyorum. Ama sonuç itibariyle onun ifade ettiği gibi buna karar verecek olan 6’lı masadır.

Nuray Başaran :

Kemal Bey ile kazanılmayacağı yönünde tartışmalar var. Buna katılıyor musunuz?

KEMAL BEY İLE SEÇİMİ KAZANACAĞIMIZ AÇIK SEÇİK GÖRÜLÜYOR

Faik Öztrak:

Bizim elimizdeki veriler bunu göstermiyor, Açık- seçik bu seçimin Kemal Bey ile kazanılacağı görünüyor .Zaten Erdoğan’ın büyük rahatsızlığı da kendi ellerindeki anketlerde de bu görünüyor.

YARIN :CHP’NİN EKONOMİ MASASI’NDA KİMLER VAR?

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel Haberleri