ŞEVKET BÜLENT YAHNİCİ
Şu veya bu partili gibi düşünerek değil; sadece Türk siyasi hayatını objektif bir gözle bakarak değerlendirmeye çalışan normal bir vatandaş ve gözlemci sıfatıyla ısrarla ve bir kere daha söylüyorum:
Eğer muhalefet cephesi ve muhalefet cephesinde de Millet Ittifakı'nı oluşturan iki temel unsur
( yani CHP ve İyi Parti) HDP hariç olmak üzere %45'e varan bir oyu alamazlar ise, çektikleri kürek boşuna bir gayret olacaktır.Bunu oy olarak okuyacak olursak, CHP'nin en azıyla %30'u yakalaması gerekli bir sandıktan bahsediyoruz demektir.
Anketler iç açıcı degil...%25'ler bile CHP'ni tatmin edemez.Hele kurultay evveli,kurultayda ve sonrasında dışa yansıyan dedikodular,beyanlar, karşılıklı restleşmeler gösteriyor ki, " artık kurultayı da yaptık,işimize bakalım,iktidarla mücadeleye odaklanalım.Nasıl olur da CHP’nin oyunu %30'lara çıkarabiliriz, bu işe bakalım" dedirtecek bir ortamın yakalanamayacağını gösteriyor...
Aynı şekilde Millet ittifakının diğer ortağı olan İyi Parti’nin de ne yapıp edip %15'lere göz dikmesi ve bunu sağlayacak politikalar üretmesini şart gözüküyor.
Anketler ve kamuoyu o taraf için de çok ümit verir sinyaller taşımıyor. MHP 'ne baraj aştırtan anketlerde İyi Parti baraj altında. İyi Parti'nin ancak %10'u bir-iki puan geçtiği anketlerde de, MHP baraj altında gösterilmektedir. En iyi ihtimalle CHP'nin yine yüzde 25 oy alabileceği, İyi Parti’ nin ise mesela yüzde 11-12 gibi bir oranla barajı geçtiği bir netice ile yüzde 35 civarı bir oya ulaşılsa bu muhalefetten beklenmekte olan; işi çözmeye elverişli bir netice olamayacaktır. Bu sebeple HDP'siz Millet İttifakı'nın yüzde 45' i yakalayamayacağı bir netice ve demokrasi adına büyük beklentisi olan kitleleri tatmin edebilecek bir netice vermeyecektir.1990'lı yıllarda Grup Çağrı vardı,solistleri de sevgili dostum Cem Akgün: "Güneşlerime kar yağdı,yağmurlarıma rüzgar...
Yollarım düğüm düğüm,yollarım geçitsiz dar..." diyordu. Sonraları Akrep Nalan da söyledi...Tam bizim demokrasimizi,demokrasimizin açmazını/çıkmazını ve muhalefetin halini anlatıyor...
Bir önemli/aydın CHP'liye sormuşlar (daha yeni) "niye CHP'ye,yöneticilerine muhalifsiniz, devamlı muhalefet halindesiniz" diye...Bu kişinin cevabı aslında kötü niyetle muhalefet sergilemekte olanları hariç, manidar "iyi muhalefet edemedikleri için..." Dedikodudan,hizip savaşlarından, adamcılıktan, adam tutmacılıktan/kayırmacılıktan; harcamacılıktan (en basitiyle söylüyorum dışişlerinde görev yapmış; deve dişi gibi tarif edilecek en az 8-10 kişi CHP kurultaylarının dişlileri arasında öğütüldü..saymayalım) kendisini kurtarıp %30'ları yakalama hedefine yöneltilememiş bir CHP bu Ülkeye daha çok seneler "güneşlerime kar yağdı" şarkısı söyletir...Sayın Kiliçdaroglu'nun iyi niyetle söylediğinden emin olduğum "dostlarla iktidar olma" sözünün temel şartının ,ittifakın HDP'siz yüzde 45’leri yakalaması, CHP'nin ise en az yüzde 30'u bulması olduğunun farkında olması gerektir.
CHP Kurultayı öncesinde bir parti kurulduğunu; bugünlerdeki haberlerde de yeni arayışlardan bahsedilmekte olduğunu düşünürsek , Sayın Kılıçdaroğlu'nun işi zor. Yani öncelikle derlenmiş,toplanmış,iç çekişme ve dedikoduları aşmış, dışarıya karşı dışarda mücadele imkanına kavuşmuş; enerjisini iç mücadelelerle tüketeceğine ,iktidarla mücadeleye yoğunlaştırmış bir CHP...Bu hem CHP'nin, hem bütünüyle muhalefetin, hem de ümitleri kaybolmaya yüz tutmuş kitlelerin beklentisidir...
Aksi halde, bir yeni oyun sahnelenecek .Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ve %51'lik oy şartı rafa kaldırılıverecek ve AKP iktidarının 2002 de başlayıp süren varlığının devamı sağlanacaktır...ABD Kongresi F-35 leri satmaktan vazgeçti; S-400 ler konusunda yaptırım uygulayacak; Türkiye daha da zor günlere gebe!..Bunlar mühim değil.