CHP’nin “Merkez Bankası’nın (MB) 128 milyar dolar rezervinin eritildiği” iddiası üzerine pek çok CHP belediyesine olduğu gibi Muğla'nın Marmaris ilçesinde de partinin ilçe binasına “128 milyar dolar nerede?” pankartı asıldı. CHP Marmaris İlçe Başkanı Av. Zekican Balcı savcılık tarafından ifadeye çağırıldı. İki saate yakın bir süre veren CHP Marmaris İlçe Başkanı Av. Balcı ardından serbest bırakıldı.
“4 aydır cevap verilmiyor”
Sözcü'nün haberine göre, Balcı, Emniyet Müdürlüğü'ne verdiği ifadesinde, “28 Aralık 2019 tarihinden itibaren CHP İlçe Başkanıyım. 14 Nisan'da CHP Marmaris ilçe binasının balkonuna ‘128 milyar dolar nerede?' yazılı pankartı genel merkezin talimatıyla ben astım. Merkez Bankasının kendi internet sitelerinde dolar rezervinin eksiye düştüğüne dair bilgiler paylaşılmıştır. 4 ayı aşkın süredir milletvekillerimiz, başkanımız Merkez Bankası rezervlerinde olması gereken ancak ne olduğu nereye gittiği söylenilmeyen 128 milyar doların ne olduğunu sordular. Ancak devlet yöneten iktidarın herhangi bir yetkilisinden şu ana kadar bu hususta bir açıklama yapılmamıştır. Ne olduğu, nerede olduğu bilinmeyen ne olduğu hususunda açıklama yapılmayan 128 milyar dolar hem devletimizin hem de milletimizin parasıdır. Anayasanın 68'nci maddesi ve 2820 sayılı siyasi partiler kanununun 3'ncü maddesinde belirtildiği üzere siyasi partiler demokratik siyasi hayatın vazgeçilmez unsurları olup milletimiz bize kendisi adına haklarını korumamız, milletin kasasındaki paranın akıbetini sormamız ve iktidarı denetlememiz için oy vermiştir. Ana muhalefet partisi olarak bizleri görevlendirmiştir” dedi.
“Bu soruyu sormak bizim görevimiz”
Bu ülkede yaşayan bu ülkeye vergi veren her yurttaş gibi ana muhalefet partisi il-ilçe örgütleri olarak merkez bankasında kaybolan 128 milyar doların nerede olduğunu sormanın kendilerinin anayasal hakkı olduğunu söyleyen ilçe başkanı şunları söyledi:
“Bunu sormak hem anayasal hak ve hem sorumluluğu hem de görevidir. Siyasi iktidarın ise bu sorunun cevabını vermek siyasi sorumluluğunun gereği olduğu gibi ayrıca görevidir. AİHS 10'ncu maddesi ve Anayasanın 26'ncı maddesi ile güvence altına alınan ifade özgürlüğümüz kanuna aykırı yazılı ve sözlü emirlerle dün çiğnenmiştir. Bu ülkenin savcıları anayasaya aykırı talimatlar vererek bizlerin temel hak ve özgürlüklerini kısıtlamışlar, ifadesinde hiçbir suç unsuru bulunmayan ilçe örgütümüzce asılmış pankartı kolluk marifetiyle söktürerek ana muhalefet temsilcisi ile örgütümüzün AİHS 10 ve Anayasaya 26'ncı maddesi ile güvence altına alınan ifade özgürlüğü hakkını engellemişlerdir. Ayrıca yasalarla korunan siyasi parti faaliyetlerini yürütme hakkı alenen kısıtlanmıştır.”
“Onur, şeref ve saygınlığa saldırı yok”
128 milyar dolar nerede yazılı pankarttaki herhangi bir sözcük veya görsel iddia edildiği üzere Cumhurbaşkanına hakarete yönelik hiçbir suç unsuru içermediğini de sözlerine ekleyen Av. Balcı, “Hakaret suçunun maddi unsuru ve “Genel Kast' olarak manevi unsur gerçekleştirmemiş, suçun tanımında kendini bulan ‘Bir kişinin onur, şeref ve saygınlığını rencide edecek şekilde' bir fiil veya olgu isnadı olmadığı gibi sövmek gibi bir eylemle onur, şeref ve saygınlığa saldırı yoktur. Bu minvalde bizler bir vatandaş olarak, CHP'nin ilçe başkanları, il yönetimi ve merkez yürütme kurulu olarak 128 milyar dolar nerede sorusunu vatandaşın ve ülkenin refahı için çocuklarımızın geleceği için sormayı kendisine hak ve yükümlülük olarak görüyoruz. Hem üstlenmiş olduğumuz ilçe başkanlığı göreve nedeniyle ve hem de bir vatandaş olarak bu soruyu sormak zorundayız. Bizler anayasada tarafımıza tanınmış olan ifade özgürlüğü kapsamında bu soruyu sorma hakkına da sahibiz. Anayasal hakkımızı kullanırken anayasaya aykırı olarak kanunsuz emirlerin verilmesi ve bu kanunsuz emirlerle anayasal haklarımızın çiğnenerek zorlar pankartlarımıza el konulması karşısında tüm hukuki yollara başvurma hakkımızı saklı tutuğumuzu da beyanen bildiriyoruz” ifadelerini kullandı.
“Sorumuzun muhatabı cumhurbaşkanlığı makamıdır”
“Yeni sistemde sorunuzun muhatabı yürütmenin başı sıfatıyla Cumhurbaşkanlığı makamıdır” diyen ilçe başkanı, “Cumhurbaşkanı 29 Mart 2019 tarihinde Ankara'nın Haymana ilçesinde yaptığı mitingde TC ekonomisinin sorumlusu benim demişti. Külliye bir bütün olarak Cumhurbaşkanlığı makamını temsil ediyor. İktidarın temsilcisi de cumhurbaşkanlığı makamıdır. Devleti yöneten iktidar ve dolayısıyla iktidarın temsilcisi Cumhurbaşkanlığı makamıdır. Bu durum karşısında ister Maliye Bakanı ister Cumhurbaşkanının kendisi, ister yardımcılarından herhangi birisi, isterse Ekonomi Bakanı kim cevaplarsa cevaplasın biz sorumuzun cevabının verilmesini istiyoruz. Kaldı ki yukarıda da açıklandığı üzere anılan pankartlarda külliyenin görselinin olması pankartlarda bir hakaret ve suç unsuru olduğuna işaret etmez. Külliye siluetinin varlığı, suçun maddi unsurunun ve genel kast olan manevi unsurunun oluştuğuna, suçun tanımında kendini bulan bir kişinin onur şeref ve saygınlığını rencide edecek şekilde bir fiil veya olgu isnadı olduğuna, sövmek gibi bir eylemle onur şeref ve saygınlığa aykırı olduğuna işaret etmez” diye konuştu.
Siyasilerin ağır eleştirilere dahi katlanma zorunluluğu vardır
AİHM ve Yargıtay'ın birçok kararında siyasi kişiliklerin ağır eleştirilere dahi katlanma zorunluluğu olduğunun da altını çizen Zekican Balcı, “Muhatabımızın iktidar, yani yürütmenin başı olarak Cumhurbaşkanlığı makamı olduğu gözetildiğinde salt soru içerir pankartlarda külliye siluetinin varlığı üzerinden ‘Cumhurbaşkanına hakaret' suçunun isnadı abesle iştigaldir. Anılan nedenlerle şahsıma yönelik hiç bir suçlamayı kabul etmediğimi, hukuki ve cezai her türlü yasal haklarım saklı kalmak kaydıyla ifademi veriyorum” dedi.